SiyasetSaadet Partisi Genel Başkanı Kamalak: Türkiye'nin sorunu isim değil, sistemidir

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak: Türkiye'nin sorunu isim değil, sistemidir

11.05.2016 - 17:26 | Son Güncellenme:

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, "Türkiye'nin bir an evvel normalleşmesi gerekiyor."Türkiye'nin şu andaki problemi isim değil sistem problemidir" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak: Türkiyenin sorunu isim değil, sistemidir

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, tüm şehitlere Allah’tan rahmet, şehit ailelerine de sabır diledi. Bangladeş'te Cemaat-i İslami Partisi lideri Motiur Rahman Nizami’nin idamına değinen Kamalak, "Bir bilge kişi, bir bilge bilim adamı sırf düşüncesinden dolayı idam edilmiş durumda. Tüm Müslümanların başı sağ olsun" dedi. Kamalak, Türkiye'nin coğrafi ve stratejik konumu itibariyle dünyanın en kritik ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, 600 yıl dünyaya huzur, barış ve adalet getirmiş bir imparatorluğun varisidir. 19 ayrı haçlı seferi bu topraklar üzerinde yapılmış ve 19’u da bu topraklar üzerinde durdurulmuştur. Şu an farkında olmasak da yeni bir haçlı seferi ile karşı karşıyayız. 20'nci Haçlı Seferi de yine bu topraklar üzerinde yapılmaktadır. 450 bin şehit pahasına Çanakkale’yi 7 düvele geçilmez yapan bu topraklardır" ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Türkiye'nin üzerinde çelik çomak oynanacak bir ülke olmadığını ifade eden Kamalak, "Türkiye, balonu patlamış çocuklar gibi, 'ben sana kızdım', 'ben de sana küstüm' yaklaşımlarıyla yönetilecek, kişisel hesapların, hırsların tatmin edileceği, hele hele kayyumla yönetilecek bir ülke değildir" dedi.

Kamalak, AK Parti genel başkanının kim olacağının, kongresinin ne zaman, nerede yapılacağının kendilerini hiç ilgilendirmediğini belirterek, "Ama yapılan iş, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını koltuğundan ediyorsa, anayasayı hiçe sayıyorsa, seçimle iş başına gelmiş bir başbakanı kayyum mantığıyla yerinden ediyorsa, bu hepimizi, 80 milyon vatandaşımızı ilgilendirir" görüşünü savundu. Türkiye'nin hem içeride hem dışarıda tarihinin en zorlu ve en kritik dönemlerinden birini yaşadığını aktaran Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Bakın şimdi günlerdir bir başbakanın gidişini konuşuyoruz. Bundan sonra da yerine kimin getirileceğini konuşacağız. İçeride toplum hiç olmadığı kadar kutuplaştırılmış ve gerilmiştir. Sağduyu ve aklıselimin yerini öfke ve nefret almıştır. Bütün küresel terör örgütlerinin hedefinde Türkiye var. Ekonomi perişan, vatandaş borçlu. İslam dünyası tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bölünmüş, parçalanmış ve birbirine düşürülmüş. Tam bir ateş çemberinin içindeyiz. Ateş, hızla Türkiye'nin içine doğru yayılıyor. Böyle bir durumda başbakansız kalan Türkiye, yeni başbakanın kim olacağını konuşuyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni başbakanı atayacak kişi olduğunu savunan Kamalak, yeni başbakanın da millete değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı sorumlu olacağını iddia etti. Kamalak, "Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye 1’den büyüktür. İnanın bu tavır size de ülkeye de zarar veriyor." ifadelerini kullandı.

YENİ BİR BAŞLANGICA İHTİYAÇ VAR

Türkiye'nin bir an evvel normalleşmesi gerektiğini, bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Kamalak, şunları söyledi: "Böyle bir dönemde Türkiye'nin göstermelik değil, toplu değişikliklere ihtiyacı vardır. Zihniyet ve yaklaşım değişmediği takdirde, Başbakanın adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş hiç fark etmez. Türkiye'nin şu andaki problemi isim değil, sistem problemidir. Türkiye tıkanmıştır. Yeni bir döneme, yeni bir yaklaşıma ve yeni bir başlangıca ihtiyacı vardır." Kamalak, "Türkiye lüzumsuz işleri, sonu gelmeyen tartışmaları ve kavgaları bırakarak, 'gerçek gündemine' dönmelidir. Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyor, inandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk olarak milletimize arz ediyoruz." diye konuştu.

Haberin Devamı

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, gazetecilerin dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği teklifine ilişkin soruya da şu cevabı verdi: "Dokunulmazlıklar, zaten gündem saptırmaya yönelik bir şeydir. Dokunulmazlıkların kaldırılması için Anayasa değişikliğine, Anayasa yapımında olduğu gibi 3’te 2 gibi nitelikli çoğunluğa, salt çoğunluğa da ihtiyaç yoktur. Dokunulmazlıkları kaldırmak için basit çoğunluk yeterlidir. Eğer samimilerse terörle suçlananları netice itibariyle bir iki saatte, karma komisyonda ele alıp kaldırabilirler. Fakat maksat gündemi değiştirmek, olayları perdelemek."