01.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MADRİD - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları bağlamında yaşananlar, Türkiye’nin terör konusundaki kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında yapılan basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. NATO’nun tarihindeki en önemli zirvelerden birini başarıyla tamamlandıklarını ifade eden Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ekibine teşekkür etti. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
TÜM ÇABAMIZ BARIŞ İÇİN: Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından biri video telekonferans, biri de Brüksel’de düzenlenen toplantı olmak üzere liderler düzeyinde bu yıl üçüncü kez bir araya geldik. Madrid Zirvesi, gelinen noktayı tahlil etmemiz ve geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmamız için önemli bir fırsat oluşturdu. İttifakımızın Ukrayna’ya desteği tamdır. Fakat bu desteğimizi bir barış vizyonuyla birlikte ortaya koymalı, insani dramın, yıkımın ve gözyaşının bir an önce durdurulması için çaba göstermeliyiz. Kalıcı bir ateşkesin sağlanmasına dönük diplomatik girişimlerimizi yoğunlaştırmalıyız... Sürecin başından itibaren Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenskiy ile yakın diyaloğumu sürdürüyorum. Aynı zamanda, bildiğiniz üzere, Rusya Devlet Başkanı Putin’le de düzenli olarak temas halindeyiz. Tüm bu çabalarımız kalıcı barışın yolunu açacak adımların atılması içindir.
TAHIL KORİDORU: Rusya ve Ukrayna barışı için ‘İstanbul Süreci’ ile yeşeren umutları daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin sorumluluk üstlenen, tüm taraflarla konuşabilen, elini taşın altına koyan bir müttefik olarak oynadığı rolün NATO içinde de takdirle karşılandığını bir kez daha memnuniyetle gördüm. Ateşkesin ivedilikle temini yönündeki girişimlerimiz hakkında bilgi verdim. Ukrayna’nın tahıl stoklarının Karadeniz’deki limanlardan ihraç edilmesine yönelik planına ilişkin katkılarımızı paylaştım. Türkiye’nin, BM ve tarafların katılımıyla yapılacak dörtlü toplantıyı en kısa sürede İstanbul’da düzenlemeye yönelik çabalarından da bahsettim.
BU BİR BAŞLANGIÇTIR: (İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvuruları) Türkiye’nin bu konudaki kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. İlk günden itibaren hassasiyetlerimizi ifade ederek, yapıcı ama kararlı bir tutum sergiledik. Salı günü Sayın Genel Sekreter’in kolaylaştırıcılığında İsveç ve Finlandiya liderleriyle Dörtlü Zirvemizi gerçekleştirdik. İmzalanan Mutabakat Muhtırası’nı, Türkiye’nin hassasiyetlerinin anlaşıldığının bir işareti olarak görüyoruz. Elbette bu bir başlangıçtır, asıl olan verilen sözlerin hayata geçirilmesidir. Bundan sonraki süreçte muhtırada kayıtlı hususların uygulamasını titizlikle takip edecek, adımlarımızı da buna göre atacağız.
DİPLOMASİ EN GARANTİ YOL: Diplomasiye bir tarafın kazanıp diğer tarafın kaybettiği “sıfır toplamlı bir oyun” nazarıyla bakmak yanlıştır. Bilakis diplomasiyi bizleri ortak faydaya ulaştıracak en kestirme, en garanti yol olarak görmek gerekir. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan muhtıraya, bu zaviyeden bakılmasının daha doğru olacağına inanıyorum. Hiç şüphesiz bu muhtıra, Türkiye ve milletimiz açısından zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir.
İSVEÇ 73 TERÖRİSTİN İADESİ İÇİN SÖZ VERDİ: Üçlü Muhtıra ile Türkiye’nin terör örgütü PKK ve uzantılarıyla mücadelede tam iş birliği, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede dayanışma, PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü, savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi ile iş birliğinin artırılması, İsveç ve Finlandiya’nın terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme sözü, terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde hukuki düzenlemeler yapılması, ki İsveç’in verilmiş olan sözü 73 teröristin Türkiye’ye iadesi... PKK ve uzantılarının para toplama ile eleman devşirme faaliyetlerinin yasaklanması ve bunların soruşturulması, Türkiye’ye yönelik terör propagandasının engellenmesi hususlarında net, somut ve sağlam garantiler almıştır. Bu adımların uygulanmasını denetlemek üzere adalet, istihbarat ve güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması kararlaştırılmıştır. Bu muhtıranın kazananı aynı zamanda İsveç ve Finlandiya halklarıdır.
NATO ÜYELİĞİ SÜRECİ: Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra zaten bu iş yürümez. Önce İsveç ve Finlandiya üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri lazım. Bu zaten metin içerisinde yerini alıyor. Onlar bu görevlerini yerine getirmeleri halinde biz de parlamentomuza göndeririz. Bunlar yerine getirilmezse bunun Meclis’e gönderilmesi söz konusu değil. Biliyorsunuz Makedonya ne kadar zamanda NATO’ya girebildi? 11+9 20 yılda NATO’ya girebildi. Bu iş öyle süreci çok çabuk işleyen, ben istedim oldu süreci değildir. Onun için İsveç de bunu biliyor Finlandiya da bunu biliyor. Öncelikle tabii bu PKK, PYD, YPG, FETÖ, bu terör örgütlerinin silinip atılması lazım. Bunlarla ilgili yasal düzenlemeleri de bir an önce bitirmeleri lazım.
Türkiye Batı ile yeni döneme girdi
NATO Zirvesi’nin ardından bazı Batılı basın-yayın organlarında Türkiye ile Batılı ülkeler arasında yeni bir dönemin başladığı vurgulanıyor. ABD merkezli ‘Financial Times’” gazetesine konuşan uzmanlar, Ukrayna savaşının Batılı ülkelere Türkiye ile sıkıntılı ilişkileri düzeltme fırsatı yarattığının altını çizdi. Gazeteye konuşan ABD’nin eski Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges, “Yalnızca bu zirvenin değil, tüm bu krizin sonuçlarından birinin, ABD’nin Karadeniz’e artık stratejik bir gözle bakmak zorunda kalması olduğunu” belirterek, “Bu da Türkiye ile ilişkileri düzeltmeyi içeriyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin NATO Zirvesi’nde diplomatik başarısına dikkat çeken haberler Yunanistan medyasının manşetlerine de yansıdı. Yunan “Ta Nea” gazetesinde yer alan haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “hala uluslararası müzakere sanatına” sahip olduğu vurgulanırken, Atina’nın genellikle Türkiye’nin NATO içerisindeki çok önemli bir ülke olmayı sürdürdüğü gerçeğini atladığına da dikkat çekildi.
Basın ordusu izledi
Geçtiğimiz yıllarda ulusal basın toplantıları için ayrılan salonda basına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kez NATO Genel Sekreteri ile ABD Başkanı’nın hitap ettiği salonda soruları yanıtladı. Erdoğan’ın basın toplantısını dünya medyasından gazeteci ordusu izledi. Gazeteciler, soru sorabilmek için birbiriyle yarıştı. Erdoğan, “İlgi ve alakanıza teşekkür ediyorum” dedi.