03.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Hazine Bakanlığı’nın iki bakana yönelik yaptırım kararına tepki göstererek, “ABD’nin sözde yaptırım kararlarının asıl gayesi Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve onun şahsında Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yaptırım kararlarına aynen misillemede bulunulmalı, Türkiye’ye parmak sallayanlara haddi bildirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, ABD’nin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik aldığı yaptırım kararlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Son zamanlarda Türkiye-ABD ilişkilerinin sürekli irtifa ve itibar kaybıyla sarsıldığını belirten Bahçeli, bunun suç ve sorumluluğunun “esef verici tek yanlı kararlarla savrulan, uzlaşmaz çelişkilere sapan, ittifak ahlakından uzaklaşmış politikaların ambargosuna kapılan” ABD’ye ait olduğunu kaydetti.
Bahçeli, ABD yönetiminin yeni bir rezil ve riskli yaptırım kararını tüm dünyanın gözü önünde açıkladığına ve söz konusu skandal yaptırım kararının hedefinin Türkiye olduğuna işaret etti. Yaptırım kararını, “kepazeliğin somutlaşmış hali” olarak niteleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“FETÖ ve PKK’ya karşı olağanüstü bir mücadele azmi gösteren bu iki Bakanımızın ABD’deki (olmayan) mal varlıklarına el konulması, bu ülke vatandaşlarıyla ticaret yapmalarının yasaklanması kararlaştırılmıştır. ABD yönetimini tesir altına alan karanlık zihniyetin halen görevlerini başarıyla yürüten iki Bakanımız hakkında aldığı yaptırım kararları hukuken geçersiz, ahlaken çürük, esasen yok hükmündedir.”
‘Evanjelist komplo’
Türk milletinin emperyalizme kan veren, “evanjelist komplo”yu, Türk ve İslam düşmanlığına istikamet çizen, “siyonist kumpas ve kuşatmayı müteneffir bir tavırla” izlediğini belirten Bahçeli, “Türkiye çadır devleti değildir. Türkiye aşiret yönetimi, muz cumhuriyeti değildir. Türkiye tehdit ve şantajlarla taviz koparılacak yeni yetme bir ülke hiç değildir. ABD yönetimi haddini çoktan aşmış, kırmızı çizgiyi çoktan geçmiş, hakkında şaibe ve şayiaların zirve yaptığı tartışmalı bir papaz uğruna müttefiklik müktesebatını hiçe saymıştır” dedi.
Bahçeli, şunları kaydetti:
‘Asıl hedef Erdoğan’
“Ülkemizin kuyusunu kazmaya çalışanlar, kazdıkları yere kendileri düşeceklerdir. Türkiye’yi siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırılarla köşeye sıkıştıracaklarını zanneden yerli ve yabancı gafil ve hainler yine çuvallayacaklar, yine bozguna uğrayacaklardır. ABD’nin sözde yaptırım kararlarının asıl gayesi Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve onun şahsında Türkiye Cumhuriyeti’dir. İçişleri ve Adalet Bakanlarımızın hedef seçilmesi ise FETÖ ve PKK’nın başını ezme konusundaki gösterdikleri samimiyet, feraset, gayret ve cesarettir. MHP oyunu görmüş, ahlaksız oyuncuları tanımıştır. Ne Sayın Cumhurbaşkanı ne de bakanlarımız yalnız değildir. Parti olarak hükümetin ve devletin sonuna kadar yanında durduğumuz ve duracağımız herkesçe bilinmelidir. Aynı siperdeyiz, aynı mevzideyiz, aynı kaderin mevkiindeyiz. En ufak geri adım felakettir.”
“Döviz silahını çekerek, yaptırım kozlarını masaya koyarak, darbe ve terör girişimlerini harekete geçirerek, Türkiye’yi hizaya getirmeye çalışanların tarih ve beşeriyet önünde mahcup ve mağlup olmaktan kurtulamayacağını” vurgulayan Bahçeli, “Barbar heveslerin beyhude” olduğunu kaydetti.
‘Haddini bildirin’
MHP lideri Bahçeli şöyle devam etti: “Biz kovboy şapkasına değil, papaz külahına değil, Müslüman Türk milletinin ne dediğine bakarız, bakmaya da son neferimize kadar devam edeceğiz. ABD Hazine Bakanlığının sözde yaptırım kararlarına mütekabiliyet ilke ve esasları kapsamında aynen misillemede bulunulmalı, Türkiye’ye parmak sallayanlara haddi bildirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti meşru ve egemenlik hakları doğrultusunda her kararı almaya muktedir, her politikayı uygulamaya mezundur. Hiç kimseden izin ve icazet alınmayacaktır. ABD yönetimi, casus papazı ısrarla istiyorsa, Türkiye’nin de bir hukuk devleti olduğunu aklından çıkarmayacaktır. Ülkemizin Pensilvanya’daki haini iade taleplerine adalet hatırlatması yapan ABD’nin, konu Papaz olunca takındığı kuru inadı maksatlıdır, alçak bir tertibin ispatıdır. Papaz isteyen papaz vermeye de hazır olmalıdır.”
‘Yanlış üstüne yanlış’
Bahçeli, ABD’nin zor ve dayatmalarla taviz koparacağını düşündükçe yanlış üstüne yanlışa düşeceğini, yanılgıdan yanılgıya sürükleneceğini, hem dost hem ortak hem de müttefik bir ülkeyi bir süre sonra kaybetme ihtimaliyle karşılaşacağını ifade etti.
‘Türk milleti tek ses, tek nefes, tek yürek’
F-35 savaş uçaklarının teslimatıyla ilgili yaşanan gerilimin yeni yaptırımlarla desteklenmesinin iki ülke arasındaki diyaloğu dinamitleyeceğine işaret eden Bahçeli, “ABD aklını başına devşirmeli, Türkiye’yi hafife alacak şuursuz ve sorumsuz davranışlardan derhal vazgeçmelidir. Unutulmasın ki Türk milleti tek yürektir, tek nefestir, tek sestir, Evanjelist Mike Pence ve zihniyetiyle birlikte emperyalizm zehrine tümden karşıdır. Açık açık duyuruyor ve ikaz ediyorum, bu ülkeyi yıkamazlar, bu millete diş geçiremezler, bu devleti dize getiremezler” dedi.
İki bakana telefonda destek
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırım kararını açıklanmasının hemen ardından iki bakanı arayarak desteğini gösterdi. Bahçeli’nin Soylu ve Gül’e, “Türk milleti ve MHP sizlerin arkasında” dediği öğrenildi.
Milliyet’in edindiği bilgiye göre; ABD yönetiminin ABD’li Rahip Andrew Brunson’ın 2016’daki tutuklanmasında rol oynadıkları gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında yaptırım kararı aldığını duyurmasının hemen ardından Bahçeli iki bakanı da aradı. MHP lideri, kararın açıklanmasından çok kısa süre sonra bizzat görüştüğü bakanlara, Türk milletinin her iki ismin de arkasında olduğunu belirterek, desteğini gösterdi.
MHP lideri, bakanlara, terörle mücadeledeki başarılarına değinerek, “Türk milleti ve MHP sizlerin arkasında” dedi. Edinilen bilgiye göre MHP lideri, her iki bakanın da uzun süredir PKK ve FETÖ terör örgütleri ile kararlılıkla mücadele eden iki bakan olması dolayısıyla İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’na bizzat telefon ederek, destek vermeyi gerekli gördü.