25.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir sorunlar yumağında olduğunu belirterek, “Sözüm söz. Bütün bu sorunlardan Türkiye’yi arındıracağım” dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a ilişkin, “Bu şehrin kıymetini bilmedik, bu şehre ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum” dediğini söyledi. Hainlerin devleti yönetemeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Sultanahmet Camii ve arkasında 16/9 kulelerinin bulunduğu bir fotoğraf gösterdi. Bunun aynı zamanda tarihe, inanca ihanet olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bu kulelerin ihanet kuleleri olduğunu savundu. Danıştayın, kuleleri yıkım kararı verdiğini ancak kimsenin bu kararı ciddiye almadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Kendini hain ilan ettiysen o koltuktan kalkacaksın. Hain biri, bu ülkeye ihanet eden o koltukta oturamaz” dedi.
‘Adı kirli pazarlıktır’
Erdoğan’ın, 2014’te demokrasinin sandıktan geçtiğini söylediğini, “Demokrasi sadece sandıktır. Halkın iradesini birileri ipotek altına alma girişimine girmesin. Bırakın halk, kendi iradesini rahat kullansın” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şimdi yüzde 49.5 oy alan Başbakan’ın görevden alındığını savundu. “Milli iradeyi açıkça tanımıyorum, milli irade benim” denildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, seçimle gelen belediye başkanlarının şantajla istifaya zorlandığını savundu. Kılıçdaroğlu, “Milleti bir kenera atıp, kendini millet yerine koyarsan orada demokrasi, ahlak, düşünce özgürlüğü, adalet olmaz, bir kişi her şeye egemen olur. Suçluyorsun, tehdit ediyorsun, şantaj ve istifaya zorluyorsun. Bunun adı kirli pazarlıktır” dedi.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Kaos sarayda üretiliyor. Baskı, şantaj, tehditle devlet yönetilir mi? Hangi çağda yaşıyoruz? Ben bunları söylediğimde, ‘belediye başkanını mı koruyorsunuz’ diyor. Hayır biz demokrasiyi savunuyoruz, demokrasiyi koruyoruz. Şimdi teklif ediyorum; demokrasiyi koruyalım. 17 ay beklemeyelim yerel seçimler için. Buyurun gelin seçimleri erkene alalım. Şunu söyleyebilir: Efendim seçimleri erken yapacağız da anayasada hüküm var, 367’yi bulamayız. Getir kardeşim anayasayı değiştirelim, erkene alalım bu seçimleri. El mi yaman bey mi yaman çıksın ortaya. Kim milletten kaçıyor, kim kaçmıyor çıksın ortaya.”
‘Yaptığı siyaset değil düşmanlık’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Nevşehir’de CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yanıt verdi. Ünal, “Bu ülkede her iki kişiden birinin oyunu almış, 15 Temmuz gecesi hayatını ortaya koyup bu ülkeyi kurtaran kahramana vatan haini diyen anamuhalefet partisi genel başkanını istemiyoruz, tanımıyoruz, siyasi muhatabımız olarak da görmüyoruz. Çünkü bunun yaptığı siyaset değil apaçık düşmanlık. CHP, bu kadar seçim kaybedip görevinde kalan koltuğa yapışıp kalan insanların partisidir. CHP siyaset mi yoksa bu ülkeye düşmanlık mı yapıyor önce buna karar versin. Siyaset yapacaksa siyasetin gereklerini yerine getirsin, 2019’a yönelik hazırlıklarını yapsın” dedi.
‘Bizimkiler ağacın yeşilini seviyorlar’
“CHP’li belediyelerin üzerine gidileceği”ne yönelik yorumlar üzerine Kılıçdaroğlu, “Gidin kardeşim. Demirden korkan trene binmez. Bizim belediye başkanları, namuslu adamlardır. Yolun düşerse Aydın, İzmir, Tekirdağ, Eskişehir, Beylikdüzü, Bakırköy’e git. Bizim belediyeler yeşili, ağacın yeşilini seviyorlar, doların yeşilini değil” ifadelerini kullandı.
‘Ceplerini düşünüyorlar’
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği kitap fuarına yazar İhsan Eliaçık’ı davet eden yayınevine yasak getirilmesini, “Bu Kayserililere, düşünce özgürlüğüne getirilen büyük bir kısıtlamadır” sözleriyle eleştiren Kılıçdaroğlu, Şırnak’taki kömür madeninde yaşanan kazayı hatırlatarak, “17 yaşındaki bir çocuk kömür madeninde çalışmaya zorlanıyorsa herkesin oturup düşünmesi lazım. En başta da devleti yönetenlerin. Onlar 17 yaşındaki Sıddık’ı değil, ceplerini düşünüyorlar” diye konuştu.