13.03.2018 - 17:44 | Son Güncellenme:
DHA
Türkiye Diyanet Vakfı'nın iyiliğin yaygınlaşması ve iyilik konusunda toplumda farkındalık oluşturulması amacıyla bu yıl 4'ncüsü düzenlenen 'Uluslararası İyilik Ödülleri' sahipleri düzenlenen programla ödüllerini aldı. 4. Uluslararası İyilik Ödülleri Programı, Türkiye Diyanet Vakfı'nın kuruluş yıldönümünde Beştepe Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşti. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile birlikte çok sayıda davetli katıldı. İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan program da daha sonra Kuran'ı Kerim Tilaveti okundu. Ardından hazırlanan 'iyilik filmi' izlendi.
'İYİLİK EMEK, DEĞER, YÜREK VE İNANÇ İSTER'
Programda ilk olarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş konuştu. Erbaş İslam dininin iyiliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı öğrettiğini söyleyerek, "İslam medeniyeti bir iyilik medeniyetidir. Müslümanlar iyilik ahlakını, hayır işleme bilincini gittikleri her yere taşımışlardır. Zira iyilik hakikatla güzellik adına merhabeti kuşatarak yola reva olmaktır. İyilik yetime kardeş, yoksula sevinç olmaktır. İyilik yeryüzüne emanet bilinci ile yaklaşıp bütün insanlar için canı, aklı ve malı muhafaza etmek gayesi ile çalışmaktır. Bilgiyi, alın terini, zamanı, duayı, sevgiyi, hüznü ve derdi paylaşmaktır. İyilik toprağa düşen yeşeren, yeşerip serpildikçe yeniden topağa düşüp binlerce fidan olarak hayatı yeşerten bir tohum gibidir. İnsana düşen iyiliğin dünyayı değiştirme gücüne inanmak ve iyilik tohumlarını gönüllere serpmektir. Bizler hayatı güzelleştirecek en büyük imkanın iyiliğin gücü olduğuna inanıyoruz. Ancak iyilik emek ister, değer ister, yürek ister, inanç ister" dedi.
VEFA ÖDÜLÜ TSK'YA
Törende Vefa ÖdülüTSK'ya verildi. Ödülü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a verdi. Akar törende yaptığı konuşmada Vefa Ödülü"nü ülkenin güvenliği, bölgenin barış ve istikrarı için karada, denizde, havada, büyük kahramanlık ve fedakarlıklarla görev yapan silah arkadaşları adına aldığını belirtti. Akar, Türkiye Diyanet Vakfınca Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası İyilik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, milletin güvenliği ve bekası için gerektiğinde canını feda etmekten çekinmeyen TSK mensuplarının "ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışı içinde verilen tüm görevlere yedi iklim, üç kıtaya barış, adalet, huzur götüren atalara yaraşır şekilde yapma azim ve kararlılığında olduğunu ifade etti. TSK'ye takdim edilen Vefa Ödülü için teşekkür eden Akar, "Bu ödülü her zaman minnetle ve rahmetle anacağımız aziz şehitlerimiz, gazilerimiz ve değerli aileleriyle başta Afrin olmak üzere egemen ve bağımsız, kararlarımız doğrultusunda ülkemizin güvenliği, bölgenin barış ve istikrarı için karada, denizde, havada, büyük kahramanlık ve fedakarlıklarla görev yapmakta olan silah arkadaşlarım adına alıyorum." dedi. Ödülün "Peygamber ocağı" olarak da bilinen TSK'ye verilmesinden dolayı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Diyanet İşleri Başkanlığına teşekkür eden Orgeneral Akar, "Sayın Cumhurbaşkanım, her konuda bizden desteklerini esirgemeyen başta zatı devletleri olmak üzere devletimize ve asil milletimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
YAHYA HASHEMİ / ALA ABDELRAZAQ JABUR - KANADA
Kanada'nın Montreal kentinde Müslüman lokantasında parası olmadığını söyleyen herkese ücretsiz yemek verilmekte. Bu küçük lokantanın sahibi Yahya Hashemi ve ortağı Ala Abdelrazaq işletmelerinin kapısına İngilizce ve Fransızca astıkları notla; parası olmayanlara ücretsiz yemek vereceğini duyurmuş. Bu lokanta sahipleri "Aç olanı doyurmak inancımızın gereği. Ayrıca bu ülke bize çok şey verdi, biz de Kanada'ya bir şeyler vermek istedik. Bir insan parası olmadığını ve yemek istediğini söylerse, neden ve sebep sorulmadan güler yüzle ona yemek verilir." diyor. Bu yardım halkasına müşteriler bile katkıda bulunuyor ve bir sonraki parasız müşterinin hesabını ödüyorlar.
MUHAMMED BZEEK - ABD
Aslen Libyalı olan Muhammed Bzeek 62 yaşında. 1978 yılında ABD'ye göç etmiş ve o zamandan beri kimsesiz çocukları evlat ediniyor. Evlatlık aldığı 80 çocuğun 10'unu kaybetmiş. Muhammed Bzeek, Chikago'da elektronik mühendisliği üzerine eğitim almış, Los Angeles'ta çalışmaya başlamış. Muhammed ve eşi 1995'te artık sadece ölüm döşeğindeki çocukları evlat edinmeye karar vermişler. O tarihten itibaren evlerinin kapılarını hastanelerde, soğuk odalarda ölümü bekleyen onlarca çocuğa açmışlar. Muhammed Bzeek'in eşi 2015 yılında hayatını kaybetmiş. Fakat o, eşi öldükten sonra da çocuklara bakmaya devam etmiş. O ölümcül hastalığa yakalanmış kimsesiz çocuklara ışık olmak istiyor.
LEVENT UÇKAN - İSTANBUL
Levent Uçkan, Kadıköy Tarihi Hasanpaşa Camiinin din görevlisi. O, sokak çocuklarına ve sokakta kalanlara rehabilite çalışmalarında bulunmaya çalışıyor. Cami eşrafıyla birlikte önemli günlerde ve belli zamanlarda yöre günleri yapmaya başlamışlar ve bu sayede mahallenin dokusunu korumaya çalışıyorlar. Caminin hizmeti bunlarla bitmiyor. Muhtarlık ve hayırseverler aracılığıyla verilen akşam yemekleri sayesinde çok sayıda öğrenci 4 yıldır kahvaltı ve akşam yemeği için Hasanpaşa Camii'ne gidiyor