İşte e-muhtıra ile ilgili ikinci önemli iddia!

İşte Takvim Gazetesi'nde yer alan o yazı : "Sisler dağılıyor. 27 Nisan Muhtıra'sının arka planındaki "büyük resim" ortaya çıkıyor. O günlere dönersek, birbiriyle ilgisi yokmuş gibi görünen "küçük resimleri" yan yana getirdiğimizde "büyük resim" görünür.
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt döneminde, hükümete ve cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik askerden gelen en önemli eylem, 27 Nisan muhtırasıydı. O da Büyükanıt'tan habersiz, onun iradesine rağmen yayınlanmıştı. 27 Nisan EMuhtırası'nı yazdırıp yayınlatan, Büyükanıt'ın o zaman 2. Başkanı olan Emekli Orgeneral Ergin Saygun'du. Bu bakımdan, Yaşar Büyükanıt Paşa ile 27 Nisan Muhtırası arasında aslında gerçek bir ilişki yoktur.

Saygun'un ismi "AK Parti'yi bitirme planı"nda TSK'daki iki cuntacı generalden biri olarak geçiyordu. Org.
Saygun, ayrıca Balyoz darbe planında adı geçen komutanlardan birisi olarak gözaltına alınmış, sonra serbest kalmıştı. Son Balyoz operasyonunda 102 asker için tutuklama kararı çıkartıldı, bu isimler arasında Saygun da var.

2007 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk tur yapıldıktan sonra CHP, "367" olayını Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Aynı gün, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve o zamanki komutanları, hükümete yönelik bir açıklama yapıp yapmamayı konuştular. Toplantıya, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ, Jandarma Genel Komutanı Org. Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert, Genel Kurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun katıldı. Değerlendirmenin sonucunda Büyükanıt bir bildiri yayınlanmasını uygun bulmadı ve İstanbul'a hareket etti.

Büyükanıt, Harbiye Orduevi'nde iken, Ergin Saygun bildiriyi bir sivile yazdırdı ve gece yarısı Genelkurmay'ın web sitesine koydurttu. Tabii böyle bir bildiri yayınlanınca Yaşar Büyükanıt bildiriye sahip çıkmak zorunda kaldı. Çünkü kendisinin emirleri dinlenmeyen bir komutan olduğunun ortaya çıkmasını istemiyordu. Aslında o günlerde hükümete yönelik bir müdahale çabası da yok değildi. Ak Parti düşmanı Amerikan Neo-Con'ların karanlık Hudson Toplantıları o döneme denk geliyor.

Bugün tekrar tutuklanma kararı verilen eski SAREM Başkanı E. General Süha Tanyeri ile E. Orgeneral Ergin Saygun'un adı Zeyno Baran ile o toplantılara katıldılar diye anılmıştı. Vatan ve Milliyet yayın icra komitesi üyesi Zafer Mutlu'nun kızı Zeyno Baran'ın "Türkiye'de darbe olabilir" konulu yazısı 4 Aralık 2006'da Newsweek'te yayınlandı. Böylece Zeyno Baran'ın darbe öngörüsünü içeren yazının kaynağı da ortaya çıkmış oluyor. Zeyno Baran, Newsweek'te "darbe toto" oynadığı yazısıyla "Nisan 2007 için" Türkiye'de darbe kehanetinde bulunmuştu. Şu satırlar onundur: Şöyle bir hesap ettim de 2007'de Türkiye'de darbe olasılığı tam tamına yüzde ellidir. Bir darbe olursa, ortaya ille de demokratik olmayan bir Türkiye çıkacak diye bir şey yok... Zeyno Baran, Newsweek'teki yazısında yüzde elli darbe olasılığını, "Türkiye'nin üst düzey rütbeli subayları"na dayandırıyordu. Bu general kimdi? Karanlık Hudson toplantılarına katılan E. Orgeneral Ergin Saygun'du. Zeyno Baran, 2006 Kasım ayında Hudson Enstitüsü'nde, Saygun'u misafir etmişti. İkili, Washington'da Saygun'un kaldığı otelde ayrıca bir görüşme yapmışlardır. Sonrasında Newsweek'teki bu yazı çıkmıştır. Yazıda bahsedilen tarih Nisan 2007'dir. Ergin Saygun'un arka planında olduğu e-muhtıra ise 27 Nisan tarihlidir. Ne tesadüf değil mi? 2007 Haziran ayında ise Hudson Enstitüsü'nde Türkiye üzerine yazılan "kâbus senaryoları"nın deşifre edilmesi Zeyno Baran'ı çok zorda bırakmıştı.

NEDEN 'BEN YAZDIM' DEDİ?
Büyükanıt, emeklilik döneminde, 2009 Mayıs'ında 32. Gün programında "27 Nisan'ı siz mi yazdınız?" sorusuna "Evet ben yazdım" diyerek bildiriyi üstlenmek zorunda kalmıştır.
Büyükanıt Paşa, takip eden günlerde , "27 Nisan muhtıra değildi" diyordu. 22 Temmuz seçimi sonrasında bir resepsiyonda gazetecilerin "27 Nisan bildirisindeki görüşünüz geçerliliğini koruyor mu?" şeklindeki sorusuna verdiği cevap aynen şudur: "TSK'nın görüşleri günlük değişmez.
12 Nisan'da söylediklerimizin arkasındayız." Görüldüğü gibi, Büyükanıt "27 Nisan" sorusuna cevap olarak, ilginçtir, "12 Nisan'ın arkasında olduğunu" söylüyor.

E-Muhtıra'daki "Sn.Genelkurmay Başkanı'nın 12 Nisan 2007'de yaptığı basın toplantısı..." ifadesi bile, bu açıklamayı Büyükanıt'ın yapmadığının delilidir. Bu açıklama kendisine ait olsaydı, Büyükanıt kendinden üçüncü şahısmış gibi söz etmezdi.

KILIÇDAROĞLU'NUN NİYETİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu güya hükümeti güç durumda bırakmak için "EMuhtırayı veren komutana zırhlı araç aldınız" diyor. Bunun, Erdoğan-Büyükanıt arasındaki "devletin içişleri'" konuşmasını deşifre ettirtmek ve iki devletin üst düzey yöneticisinin arasını bozmaya matuf olduğu açıktır. Burada gerçeği aramak isteyenlerin sorması gereken soru şudur: Hükümet, 27 Nisan e-muhtırası ile ilgili olarak neden Büyükanıt'la ilgili menfi bir işlem yapmadı? Yapmadı, çünkü Erdoğan, internet muhtırasının arka planını biliyor.
ZEYNO BARAN KİMDİR? Amerikan yönetimine hâkim olan neocon kafalar nedense, Türkiye'deki iktidar partisinden hiç ama hiç hoşnut değiller. Zeyno Baran da, bir Neo-con düşünce kuruluşu olan Hudson Institute uzmanı. Nixon Center'dan transfer oldu. Güvenlik, enerji, Avrasya ve Türkiye uzmanı.
1996'dan beri Washington'da çeşitli kuruluşlarda görev aldı. Halen Hudson Institute'da Türkiye masası şefi. Zeyno Baran, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Matt Bryza ile evlendi. Bryza, 1 Mart Tezkeresi geçmeyince Türkiye'nin şiddetle cezalandırılması taraftarıydı."