Hükümet sözcüsü Çiçek: Türkiye beyan değil eylem görmek istiyor

Dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili değerlendirmede bulunan çiçek, “Eğer bugün dünyadaki bu büyük çaplı bir kriz karşısında Türkiye kendi bünyesini daha sağlam ve dayanıklı olduğunu söylüyorsa bu reformlar ve sıkı politikalar sayesindedir. Bunun uygulanmasına devam edilecektir. Ayrıca gelişmelere göre alınması gereken tedbirler varsa bunları da zamanında alırız ve alacağız. Bunlara da dikkat etmek gerekecek. Dediğim gibi işin psikolojik boyutu çok önemli. Herkes bir diğerini bu manada etkilemeye çalışır. Bir kısım fırsatçılar da çıkar" diye konuştu.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Irak’ın hükümetiyle terörle mücadele konusunda daha yakın bir işbirliği yapılmasını arzu ettiklerini belirterek, “Ümit ederiz ki ortaya çıkan gelişmeler bu taleplerin ne derece haklı olduğunun anlaşılmasına yardımcı olur. Türkiye de beyandan çok eyleme dönük tedbirleri görmek istiyor" dedi.
Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina’da yapılan ve 5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından kurulun gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplantıda öncelikle dünyadaki ekonomik krize paralel olarak Türkiye’deki yaşanan bir kısım sıkıntılar üzerine değerlendirme yaptıklarını söyleyen Çiçek, konunun yakından takip edildiğini belirtti. Çiçek, bu tip krizlerin psikolojik boyutu olduğuna dikkat çekerek, başta iş dünyası olmak üzere kimsenin başka türlü bir değerlendirme yapmamasını istedi.

BAKANLAR KURULU 15 GÜNDE BİR TOPLANACAK
Toplantıda en önemli gündem maddelerinden bir olan terör konusunu görüştüklerini kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
“Bu da hükümetin yakından takip ettiği, gündeminde tuttuğu ve dar kapsamlı olarak devletin ilgili birimleriyle beraber sık sık gündemimize aldığımız bir konu. Bunun için bundan sonra şöyle bir yöntem takip edeceğiz: Bakanlar Kurulu toplantısını 15 günde bir yapacağız. Bakanlar Kurulu toplantısının yapılmadığı hafta da sayın Başbakanımız her iki konuyla ilgili bakanların ve ilgili birimlerin de katıldığı daha dar kapsamlı daha verimli bir çalışma imkanı bulabilmek için toplantılar yapılacak. Bu hem ekonomi hem terörle ilgili toplantılar olacak."

BARZANİ’YLE MESAJ
Çiçek, Türk yetkililerinin Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani ile yapacağı görüşmede nasıl bir mesaj verileceği şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
“Terör saldırıları büyük ölçüde Irak’ın kuzeyinden vuku bulduğu için en önce merkezi Irak hükümeti olmak üzere yetkililerden taleplerimiz var. Daha yakın bir işbirliği yapılması arzu ediyoruz. Verilen sözlerin sözde kalmaması arzu ediyoruz. Çünkü terör örgütü hem Irak’la ilişkilerimize zarar veriyor hem de bölgenin istikrarı açısından olumsuz tesirler icra ediyor. Onun için beklentilerimizi kamuoyu önünde açıkça ifade etmeye çalıştık. Ümit ederiz ki ortaya çıkan gelişmeler bu taleplerin ne derece haklı olduğunun anlaşılmasına yardımcı olur. Türkiye de beyandan çok eyleme dönük tedbirleri görmek istiyor."
Çiçek başka bir soru üzerine Bakanlar Kurulu’nun yapılmadığı haftalarda yapılacak olan toplantılara kimlerin katılacağının ihtiyaca göre belirleneceğini ifade etti.
Yarın yapılacak olan Terörle Mücadele Toplantısı’nda nihai bir karar çıkıp çıkmayacağı sorusuna Çiçek, “Bu işlerde ille de ‘karardır’ diye ya da ‘şu tarihte bitecek’ diye böyle bir sınırlandırma yapmak bence doğru değil. Önemli bir konu. Geçtiğimiz hafta bu değerlendirmeleri yaptık. Yarın da gündemimizdeki konuları katılanlar biliyor. Bu çerçevede bir değerlendirme daha yapacağız. Bitiyorsa mesele yok, bitmiyorsa toplantıları sürdürebiliriz o yarınki gelişmelere bağlıö diye yanıtladı.

“MERHAMETTEN MARAZ DOĞAR"
Çiçek, yaşanan krizle ilgili iş dünyasına yönelik bir brifing verilip verilmeyeceği ya da daha açık açıklamaların olup olmayacağının sorulması üzerine, iş dünyasında birçok platformda bir araya gelindiğini ancak bir ihtiyaç durumunda bir brifing verilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Bu türlü krizlerin psikolojik boyutları olduğunu tekrar eden Çiçek, “Sayın Başbakan ve bizim belli kavramlara itirazımız, bu işi olduğundan daha fazlaca tetikleyici bir rol kimse üstlenmemesidir. İyi niyetle de bu konuşmalar yapılabilir ama bazen merhametten maraz doğar, herkesin buna dikkat etmesi gerekir. Tabiatıyla bütün değerlendirmelerde 1929’dan beri dünyanın yaşadığı en önemli kriz diye ifade edildiğine göre bunun şu veya bu ülkeye yansıması var" diye konuştu.

FIRSATÇILARA DİKKAT
Hükümet Sözcüsü Çiçek, Türkiye’de mali disiplini sürdürmenin büyük bir maharet istediğini söyleyerek, işbaşına geldikleri günden bu yana mali disiplinden hiç taviz vermediklerini belirtti. “Bundan sonra vermek niyetinde değiliz" diyen Çiçek sözlerine şöyle devam etti:
“Eğer bugün dünyadaki bu büyük çaplı bir kriz karşısında Türkiye kendi bünyesini daha sağlam ve dayanıklı olduğunu söylüyorsa bu reformlar ve sıkı politikalar sayesindedir. Bunun uygulanmasına devam edilecektir. Ayrıca gelişmelere göre alınması gereken tedbirler varsa bunları da zamanında alırız ve alacağız. Bunlara da dikkat etmek gerekecek. Dediğim gibi işin psikolojik boyutu çok önemli. Herkes bir diğerini bu manada etkilemeye çalışır. Bir kısım fırsatçılar da çıkar. Diyelim ki borcun vadesi gelmiştir, ödeme imkanı da vardır ama ödemek niyetinde değilse, kötü niyetliyse krizi bahane eder. O tür insanlar bu türlü dönemlerde ortaya çıkar. Onun için herkesin dikkat etmesi, sorumlu davranması gerekir."

“İŞKENCE BİR İNSANLIK SUÇUDUR"
Çiçek, Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunduğu sırada yaşamını yitiren Engin Ceber’e işkence yapıldığı iddialarına dair sorulan bir soru üzerine 2002 yılından bu yana işkence konusunda çok önemli adımlar attıklarını belirtti. Konunun Cumhuriyet Savcılarını ilgilendirdiğini belirten Çiçek, “İşkence bir insanlık suçudur. Türkiye bundan dolayı dışarıda bir imaj kaybına uğramıştır. Bu hassasiyeti göstermeyen kamu görevlileri varsa bunları takip etmek de yargı mercilerinin görevidir. Biz de böyle bir beklenti içinde oluruz" dedi.