17.12.2008 - 17:23 | Son Güncellenme:
DHA
SİBİRYA soğuklarıyla birlikte Erzurum'un üzerine yerleşen ve 'İnversiyon tabakası' olarak nitelendirilen 'siyah bulut', halkı, sağlık açısından korkuttu. Uzmanlar çocuklar ile yaşlıların kirli havada dışarı çıkmasının sakıncalı olduğu, hasta sayısının yüzde 100 arttığını belirtirken; Atatürk Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Nuhi Demircioğlu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kent merkezinde dağıttığı 25 bin ton bedava kömürün hava kirliliğini tetiklediğini bildirdi. Yrd.Doç.Dr. Demircioğlu, "Devletin hava kirliliğini tetikleyici kömür dağıtmak yerine doğalgazı yaygınlaştırması ve indirim yapması en uygun olanıdır" dedi. Kışla birlikte kentin bir numaralı sorunu haline gelen hava kirliliğini meteorolojik unsurlara bağlayan Vali Sami Bulut ise, "Sis ve pus yüzünden hava kirliliği var. Ancak alarm verilecek durumda değiliz" diye konuştu.
Türkiye'nin en soğuk ve birinci derecede hava kirliliği olan kentlerinden biri olan Erzurum'a 4 yıldan bu yana doğalgaz verilmesine karşın abone sayısı 50 bine ulaştı. Doğalgaza yapılan aşırı zamlar, 'yeterince ısınamayız' ve bir gün kesilir endişeleri yüzünden kent halkının yaklaşık üçte ikisi, soba ile kaloriferlerini kömürle yakmaya devam etti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın (SYDV) 12 bin 500 aileye birer ton yerine bu yıl ikişer ton olarak toplam 25 bin ton kömür dağıtmasıyla birlikte Erzurum'un üstüne siyah bir bulut çöktü. Palandöken Dağı'ndan ilk bakışta rahatlıkla görülen hava kirliliğini önce CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt dile getirdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın memleketinde halkın su ve hava kirliliğinden zehirlendiğini öne süren Öğüt, "Kirlilikten Erzurum sokaklarında yürüyemedim, nefesim daraldı" dedi.
Ardından İl Genel Meclisinin toplantısında kirlilik konusu gündeme geldi ve İl Genel Meclisinin MHP'li üyesi Bahattin Bağaçlı, beş yıl önce kente gelen doğalgazın hala yaygınlaşmamasından yakındı. Yaklaşık 45 bin abonenin doğalgaz aldığını, bu rakamın da kent merkezinin üçte biri olduğunu ifade eden Bağaçlı, parasız kömürün kalitesiz olduğuna işaret ederek "Erzurum'un üzerindeki kara bulutları Vali Sami Bulut'un dağıtmasını bekliyoruz. Halkın sağlığı tehlikede" diye konuştu.
DAĞITILAN KÖMÜRLER KALİTESİZ
Kirliliğe en büyük etkenin SYDV'nin dağıttığı kömür olduğunu savunan Atatürk Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Nuhi Demircioğlu, yakıt kalitesinin kirlililik açısından çok önemli olduğunu anımsattı. Yrd.Doç.Dr. Demircioğlu, şunları söyledi:
"Erzurum'da son 30 yılın meteorolojik verilerine baktığımız zaman sıfırın altındaki gün sayısı 155 olarak çıkıyor. Şiddetli soğukla birlikte kentte ısınmadan kaynaklı hava kirliliği oluştu. Kirlilikte meteorolojik nedenlerde etkili ancak vatandaşların yaktığı kömürler daha önemli. Kömürdeki kükürtdioksit oranı binde 5 olmalıdır. Parasız olarak dağıtılan kömürde yaptığımız araştırmalara göre kükürtdioksit oranı yüzde 1.5 ile 2.5 arasında değişiyor. Ayrıca doğalgaz kullanımı da henüz yaygınlaşmadı. Çünkü birim maliyeti oldukça yüksek. Doğalgaz, yüzde 81 oranında zam görmüş. Dolayısıyla devletin kömür yerine doğalgazı yaygınlaştırması şart. Hava kirliliğini tetikleyici kömür dağıtmak yerine doğalgazda sübvansiyona gitmesi daha iyi olacaktır. İçinde bulunduğumuz Aralık ayının ilk 15 günü için yapılan ölçümlere baktığımızda ortama kükürtdioksit (SO2) 325 mikrogram/metreküp, partiküler madde (PM) ise 242 mikrogram/metreküpe ulaşmış. Geçen yıl aynı dönemde SO2 ortalaması 210, partiküler madde (PM) ise 182 mikrogram/metreküp olarak ölçülmüştü. Ayrıca son 5 gündeki ortalamalara baktığımızda geçen yıla oranla yüzde 20'lik bir kirlilik artışı var. Uyarı kademeleri şu an için aşılmamış ancak böyle giderse Aralık ayının son günlerinde Kısa Vadeli Sınır (KSV) değerleri aşabilir. Şu an ki ölçümler KSV değerlerine yaklaşmış durumda."
SINIR DEĞERLER
Yrd.Doç.Dr. Demircioğlu 1-14 Aralık tarihleri arasında kükürtdioksit değerlerinin günler içerisinde en düşük 200, en yüksek ise 442 mikrogram/metreküpe kadar ulaştığını; aynı değişimin partikül maddede ise 220 ile 252 mikrogram/metreküp arasında değiştiğini vurguladı. Yrd.Doç.Dr. Demircioğlu, "Türk hava kalitesi koruma yönetmeliğine göre kası vadeli sınır değerlerde kükürtdioksit 400 mikrogram/metreküp, partiküler madde ise 300 mikrogram/metreküptür. Bu sınırların aşılması durumunda uyarı kademeleri devreye girer ve üç uyarı kademesi vardır" dedi.
BAKANLIK ÇOK NOKTADAN ÖLÇÜM YAPIYOR
Yrd.Doç.Dr. Demircioğlu, üniversite ile Çevre ve Orman İl Müdürlüğü verileri arasındaki fark konusunda ise, "Bakanlık gezici araçlarla ölçüm yapıyor. Dolayısıyla kentin çeşitli noktalarında belirli aralıklarla sık sık ölçüm alabiliyorlar. Ancak bizde ise portatif bir cihazla en fazla üç noktadan ölçüm yapabiliyoruz. Fark bundan kaynaklanıyor" dedi.
VALİ: HAVA KİRLİ AMA ALARMA GEREK YOK
Aralık ayı başından itibaren hissedilmeye başlanılan hava kirliliğinin meteorolojik nedenlerden kaynaklandığını ileri süren Vali Sami Bulut ise İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılan ölçümlerde 13 ve 14 Aralık'ta üst sınırlara yaklaşıldığını bildirdi. Hava kirliliğinin yoğun sisle birlikte, hava akımının sıfır noktasına inmesinden kaynaklandığını bunun da insan sağlığını tehdit edecek düzeyde olmadığını öne süren Vali Bulut, kentte doğalgaz kullanılmaya başlamasıyla önceki yıllara oranla kirlilikte azalma olduğunu iddia etti. SYDV tarafından dağıtılan parasız kömürün kalori ve kükürt oranlarının Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen kalite standartlarının üzerinde olduğunu savunan Vali Bulut, "Kentte hissedilir oranda bir kirlilik var ancak bu hem kanaatimiz hem de elimizdeki verilere göre meteorolojik olaylardan kaynaklanıyor. Bizim için önemli olan Bakanlığın belirlediği standartlardır. Yapılan ölçümlerde Aralık ayında 14 günlük partikül madde oranı 210.5 mikrogram/metreküp, kükürtdioksit oranı ise 56.3 mikrogram/metreküptür" dedi.
HASTA SAYISI YÜZDE 100 ARTTI
Kent üzerinde özellikle sabah ve akşam saatlerinde daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkan 'inversiyon tabakası'nın yaşlı ve çocukları olumsuz yönde etkilediğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Erol Akpınar, bu mevsimde hasta sayısının yüzde 100 oranında arttığını bildirdi. Hava kirliliğinin astım ve bronşiti tetiklediğini anımsatan Uzman Dr. Akpınar, kirlilikten en iyi korunma yolunun dışarı çıkmamak olduğunu dile getirdi. Hava kirliliğinin akciğer fonksiyonlarında azalma, astım semptomlarında kötüleşme ve solunum yollarında ciddi sorunlara yol açtığını anlatan Uzman Dr. Akpınar, "Hava kirliliğinin özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastalarında ölüm riskini artırdığı, kanser riskini de yükselttiği bilinmekte. Risk grubunda olan yaşlılar ve çocuklar kesinlikle bu tür havalarda dışarı çıkmamalılar" diye konuştu.