19.11.2013 - 13:51 | Son Güncellenme:
AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, yarın akşam saat 19.45’te ATV -A Haber yayınına katılacağını ve orada gerekli açıklamaları yapacağını söyledi.
Erdoğan, genel af tartışmalarına ilişkin bir soruya ise “Demek ki ben iyi anlatamamışım. Ben ta ne zamandan beri, ‘Bizim gündemimizde genel af diye bir şey kesinlikle yoktur.’ Bunu kaç kere söyledim. Ben hayallerimi anlatıyorum, siz genel aftan bahsediyorsunuz, yok böyle bir şey, kesinlikle yok” yanıtını verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sanatçı Ahmet Kaya'ya bir ödül töreninde yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Acaba bunu kimler yaptı. Bunu bedelini ödemesi gerekenler var herhalde. Aynı şeyi Ahmet Kaya’ya yaptılar. Ödül töreninde Ahmet Kaya’ya saldırdılar. Kimler saldırdı. Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse onlar saldırdı. Şimdi diyorlar ki ben o sırada tuvaletteydim ben o sırada dışarıdaydım ulan hepiniz oradaydınız be. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz" dedi.
Partisinin grup toplantısında milletvekili ve parti üyelerine seslenen Başbakan Erdoğan, hükümet olarak 11 yılı geride bıraktıklarını belirterek, "Çok iş yaptık, çok eser bıraktık ama yetmez. Milletimizin de desteğiyle çok daha fazlasını yapacak, gece gündüz koşacağız, koşturacağız" dedi.
Haftasonunda gerçekleştirdiği tarihi Diyarbakır ziyaretini değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dün gazetelerde gördünüz. Bismil'de bir genç yanımıza geldi, gözyaşları içinde 'Başbakanım barış istiyoruz, ölmek istemiyoruz' dedi. Diyarbakır'da, televizyonda insanlar, 80 yaşında, 90 yaşında dedeler, nineler ellerini açıp dua ettiler. O gün mutluluktan ağlayan sadece Diyarbakır değildi, Edirne'ydi, Erzurum'da. Bu ülkenin her bir vatandaşı, milletin huzura susamı her bir vatandaşı mutluluk gözyaşı döküyordu. Türkiye'nin her yerinden sevinç gözyaşları dökülürken bazılarının bu huzura ortak olamadığını gördük.
Bizim tarihimiz MHP yöneticilerinin zannettiği gibi 12 Eylül'de başlamış kısır bir tarih değildir. Bizim için tarih Hz. Adem'in yeryüzüne indirilmesiyle başlamıştır. Dikkat edin 1960'ta, 1980'de değiştirilmiş yer isimlerini bin yıllık uygulamaymış gibi lanse ediyorlar. Tek parti döneminde yapılan red, inkar, asimilasyonlarını bu milletin ezeli ebedi kızıl elmasıymış gibi lanse ediyorlar. Bu milletin tarihi 12 Eylül'de, 27 Mayıs 1960'ta başlamıştı. Bu toprakların tarihi sınırlara sığamayacak kadar renkli bir tarihtir. Bu milletin tarihini 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün darbeciler değil, Alparslan'dan Fatih'e, Kanuni'den Yavuz Selim'e, Abdülhamit'ten Mustafa Kemal'e kadar yüzlerce, binlerce, milyonlarca kahraman yazmıştır. İlk Meclis'in zabıtlarına bakın. Muhalefet kayıtlara baksa Kürt kelimesine, Laz'ı, Kürdistan kelimesini ilk Meclis'in zabıtlarında görecekler.
Kendi tarihini bilmeyenler, cehaletten başka hiçbir şey söylemez. Muhalefet kayıtları bakılırsa Kürdistan sözcüğünü Meclisin ilk zabıtlarında göreceklerdir. Bu millet köksüz değildir. CHP'nin yöneticilerin ilk meclis zabıtlarını okusunlar. MHP ve CHP neye karşı çıkıyorsa o karşı çıktıkları şeyi görecekler. Kürt kelimesini o mecliste görecekler. Kürdistan kelimesini o meclis zabıtlarında görecekler. Osmanlı'da Kürdistan'ın eyalet olduğunu görecekler, Lazistan'ı orada görecekler."
-"MUSTAFA KEMAL'DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ?"-
Atatürk'ün tarihe geçmiş sözleri ve Meclis zabıtlarını hatırlatan Erdoğan şunları kaydetti:
"Türkiye'nin yakın tarihi CHP'nin, MHP'nin çizdiği gibi kısır bir tarih değildir. Bize bölücü eleştirileri yapılıyor. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? Kürdistan kelimesini kullanan zamanın mebusları da mı bölücüydü? 'Kürt damadımız var' diyen Alparslan Türkeş'te mi bölücüydü" dedi. Büyük devletin korkusu olamayacağını ifade eden Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
"Hangi yasak, hangi baskı, hangi zulüm Türkiye'ye yarar sağlamıştır. Tam tersi sorunların artmasına neden olmuştur. Biz her ne yapıyorsak Türkiye'nin normalleşmesi için yapıyoruz. Kürt'ten alıp Türk'e, Lazdan alıp Gürcü'ye vermiyoruz. Biz gecikeni, normali, yapıyoruz. Biri türkü söyledi diye, biri farklı giydi, biri farklı şey söyledi diye bu ülke bölünmez. Bu ülkenin kuzeyi batısı, güneyi, doğusu köprü altında ensesine kurşun sıkılanların acısını anlamaya çalışsın. Lafa gelince de milliyetçilik diyor. Senin neren milliyetçi be? Şivan Perver Diyarbakır’da valilikte odaya girdiği zaman oradaki herkes heyecanlandı. Herkes bir sanatçı olarak ve vatanından 37 yıldır uzakta olan biri olarak bakıyordu. Vatandaşlığı alınmış bir misafir olarak bakıyordu.
-"ULAN HEPİNİZ ORADAYDINIZ BE"-
Acaba bunu kimler yaptı. Bunu bedelini ödemesi gerekenler var herhalde. Aynı şeyi Ahmet Kaya’ya yaptılar. Ödül töreninde Ahmet Kaya’ya saldırdılar. Kimler saldırdı. Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse onlar saldırdı. Şimdi diyorlar ki ben o sırada tuvaletteydim ben o sırada dışarıdaydım ulan hepiniz oradaydınız be. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Faili meçhulde ölenin anası da evladı şehit olanın anasının da ortak acısı vardır. Diyarbakır o açıdan önemlidir. Rabbim hiç bir anneyi, hiç bir babayı acıyla gözyaşı dökenlerden değil mutlulukla gözyaşı dökenlerden kılsın. Hiç kimsenin onurunun, kimliğinin yaralanmasına göz yummayız. Hep beraber bu sofranın ekmeğini büyüteceğiz.
CHP'nin, MHP'nin, kusura bakmasınlar BDP'nin yöneticilerinin bir kısmı onların çok sorunlu dil ve üslupları var, bunlara yanıt vermeyeceğim. Edep seviyesini aşan eleştirilere de cevap vermeyeceğim. Tabanlarını kışkırtmaya çalışırken, yalanı, iftirayı siyaset yolu olarak tercih ederken biz hizmet ortaya koyarız."
-"YOK ÖYLE, 25 KURUŞA SİMİT"-
Daha sonra konuşmasında Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na gelen Başbakan Erdoğan, "Ne oluyor anayasa meselesinde. Biz tüm inceliğimiz ile her türlü desteği verdik. Her parti 3 temsilci verdi. Bu adil mi? Değil ama biz üzümü yiyelim dedik. Bu komisyon zaten teamüllere dayalı kurulmuş bir komisyon. Fakat faturayı Ak Parti’ye kesmeye çalışıyorlar. Yok öyle 25 kuruşa simit" dedi. Erdoğan, "Tutanakların hepsi milletimize açıklanacak. Satın Meclis Başkanımız da artık bunlara dayanamaz hale geldiği için bir tavır koydu. Kendisinin mektubunu bekliyoruz bizden ne talep edecek. Anayasa çalışmalarında muhalefetin tavrını hepiniz gördünüz. Biz hiç olmazsa 60 maddede uzlaşıldı, gelin bunu çıkarılım dedik, komisyon çalışmaya devam etsin dedik. Muhalefet buna bile evet demedi. Şimdi TBMM Başkanının konuya ilişkin mektubunu bekliyoruz. Bizler tüm bu olanlarda hep samimiydik. Batı'da muhalefet ülke menfaati söz konusuysa doğru işte gelir destek verir. Bizde tam tersi olur. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bizim desteğimiz, güvencemiz bu millettir" şeklinde konuştu.
-"MUSTAFA KEMAL'İN FOTOĞRAFLARINI KALDIRDILAR"-
Muhalefete milliyetçilik ve hizmetler üzerinden yüklenen Erdoğan, konuşmasını şöyle devam ettirdi:
"Karadağ'da bir kasabada Osmanlı şehitliği bulunuyor. 1911 yılında atalarımız cami tamir edilsin diye Osmanlı'ya mektup yazıyor, ardından Balkan savaşı çıkıyor. 1937 yılında son imam şehit edilmiş. Camimiz restore edildi. 2011 yılında kadir gecesinde açıldı. 100 yıl sonra o camiyi biz tekrar ayağa kaldırdık. Karadağ Diyanet İşleri Başkanı bize cevap vermek için 100 yıl beklemeyin diyor.
TİKA görevlileri gittiler Türkmenistan’ın Merv şehrinde Sultan Alpaslan’ın türbesini buldular şimdi restore ediyoruz. Makedonya’da Türkçe eğitim veren ilkokulu Mustafa kemal Atatürk ilkokulu olarak açtık. Tacikistan’da okul açtık. Sudan’da 5 bin metrekare alanda Sudan Türk mesleki eğitim merkezini TİKA eliyle faaliyete açtık. Yurt çalışmalar devam ediyor. Makedonya’da Kocacık köyüne gittik CHP’ye MHP’ye sorun bilmezler. Kocacık köyü Gazi Mustafa Kemal’in babasının doğduğu büyüdüğü köydür. Ali Rıza Bey’in evini bulduk restore ettik işite bu ortaya çıkan eser. Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. Biz bunlarla anılacağız.
CHP, MHP burada ant okurken biz Manastır’a gittik Mustafa Kemal’in okuduğu askeri idadinin restorasyonunu yaptık. Biz bunları yapıyoruz ama Türkiye’de medyanın amiraliyiz diyenler bunları görmüyor. Bunları görün. Posta pullarının üzerinden paraların üzerinden sınıflardan Mustafa Kemal’in fotoğraflarını kaldırdılar İnönü’nün resimlerini koydular bunları CHP yaptı CHP. Kudüs’te Kubbetüs Sahra’nın hilalini beşinci kez biz yeniledik. Kırım’da Zincirli Medreseyi biz restore ettik. Etiyopya Harar’da son Osmanlı konsolosluk binasını bulduk restore etmeye başladık. Behr’e gittik Mevlana’nın doğduğu evi bulduk oraya gittik.
Filistin Nablus’ta Sultan Abdülhamit’in yaptırdığı saat kulesini restore ettik. Ve şimdi Tika Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman’ın iç organlarının gömüldüğü türbeyi buldu, restore ediyor. Kongo’da pigmeleri bulduk onlara malzeme gönderiyoruz. ABD Oregon’da 5 bin kişiye su verecek tesisatın kurulmasını Türkiye üstlendi. İnşallah çıkaracağımız suyu orada Kızılderililer içecek."(