16.09.2015 - 23:55 | Son Güncellenme:
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Gerçekten sıkıntılı sancılı bir dönemi yaşıyoruz. Başlattığımız terörle mücadele yol haritasında, kardeşlik projesiyle bunu geliştirdik ve akil insanlarla da çözüm sürecine kavuşturduk çözüm süreci ile süsleyelim dedik.
'BİRİLERİ RAHATSIZ OLMAYA BAŞLADI'
Biz bu adımları attıkça birileri rahatsız olmaya başladı. Çünkü Türkiye gelişiyordu güçleniyordu. Türkiye'nin gidişi onlar için çok farklıydı. Bu gelişmeler Türkiye'yi hakikaten AB üyesi ülkeler arasında çok ayrı bir yere getirecekti.
'KENDİLERİNE ÇEKİ DÜZEN VERMEDİLER'
Parlamentoya da girdiler peki parlamentoya girdikten sonra bu hal nedir. Nedir bu terör örgütünün Türkiye ile alıp veremediği? Maalesef kendilerine çeki düzen vermediler. Ve maalesef bu süreç içerisinde bir hazırlık çalışması içerisine girdiler.
Kandil'deki terör örgütü bakın nasıl mesajlar veriyorlar şimdi. Bunları açık açık görüyoruz ve milletimize diyorum ki; bunların farkına varmalıyız. Bunlar lafa geldiği zaman saz lafa geldiği zaman caz.
'BU KANALLAR NEDEN AÇILIYOR?'
Cizre bunun en açık örneği oldu. Özellikle paralel medya ve biz amiraliz diyen medyaya soruyorum ey medya ey sermaye ben objektif düşünen milletime de sesleniyorum. Bu açılana kanallar neyle açılıyor. Belediyenin iş makinaları ile bedeli nereden ödeniyor? Belediyeden. Bu kanallar neden açılıyor? Güvenlik güçleri giremesin diye.
Bunca bombalar yerleştirildi zırhlı araçlar olamasına rağmen onlarca askerimiz şehit edildi. Bu hazırlıklar neden yapılıyor?
'O SAATLERDE SOKAĞA ÇIKAN OLURSA TERÖRİSTTİR'
Bütün bu hazırlıklar kime karşı, niçin yapılıyor? Bir tarafta halkının güvenliğini sağlamaya çalışan polisimiz, askerimiz var öbür tarafta tam aksine polise, askere maalesef kalleşçe, adice, alçakça farklı yerlerden bomba, mayınlarla ateş edenler var. Yakılan camilerimiz, okullarımız... Tüm bunlar ortada. Tüm bunlar Cizre'de yapılırken ne yapacaktık? Orada devlet atılması gereken adımları attı. Kaymakam , Valinin yetkisi var. Sokağa çıkma yasağını ilan etmesi. Belli saatler arasında sokağa çıkılamaz. Sokağa çıkan olursa, teröristtir. O operasyonun rahatlıkla yapılması lazım. orada vatandaşım huzur istiyorsa bunu görmesi lazım. Cizre olayından sonra yine sokağa çıkma çağrısı yaptılar ancak aradıklarını bulamadılar. Havan topunu kullanan kim teröristler.
'BUNLAR HAİNDİR, ALÇAKTIR, ADİDİR'
Benmim devletim bugüne kadar vatandaşın yanında yer almıştır. Ama bunlar haindir, alçaktır, adidir. Bunlara bu ülkede asla taviz vermeyeceğiz. Benim binbaşımı çapraz ateşe alarak eşinin yanında şehit etmişlerdir. Bunların hepsi olan olaylar.
'YURT DIŞINA KAÇIYORLAR'
Paralel terör örgütü ile ilgili bizim daha önce aldığımız bir karar var. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal ve illegal örgütlerin hakkında yapılacak tüm işlemlerin yolunu açmak. Hükümetimiz tüm bunların yasal düzenlemesini yaptı. Ve her alanda bunun takibi yapılıyor ve olumlu sonuçlar almaya da başladık.
Dikkat ederseniz hepsi yurt dışına kaçıyor. Herhangi bir suçunuz yoksa neden kaçıyorsunuz? Çünkü arkada nelerin olduğu kendileri tarafından biliniyor. Burada bizim yargımız polisimiz bu örgütlere karşı bu mücadeleyi sürdürüyor.
DEMİRTAŞ'IN BAYRAK AÇIKLAMASINA YANIT
Bu kişi (HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş) hayatında doğru dürüst eline Türk bayrağı almış biri değil. Bunların kongrelerinde asılı Türk bayrakları indirildi. Bu ülkede 78 milyonun tek bayrağı var. Sen bu milletin o tek bayrağını kabul etmediğini ortaya koyuyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
TERÖRLE MÜCADELE
Dünya bu konuda samimi değil, bunları kısmen de olsa desteklediler. Kararlılıkla, azimle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Ben milletimin şirin görünen gülücükler dağıtan temsilcilerin oyunlarına gelmemelerini tavsiye ederim. Bayan bir Eş Başkan çıkıyor, "Bizim arkamızda YPG var" diyor. Bu mantıktan başka ne bekleyebiliriz? Bir teröristin söyleyebileceği bir ifadeyi siyasetçi o şekilde kullanabiliyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci şu anda dolapta. Gelişmeler bunu gösterecek. olumlu gelişmeleri yakaladığımız zaman kaldığı yerden neden devam etmesin? Maalesef bu süreç terör örgütünü arkasına almış olan parlamentodaki siyasi parti tarafından baltalandı.
'DAVUTOĞLU İLE DÜŞÜNCELERİMİ PAYLAŞTIM'
Ben bu partinin kurucu genel başkanıyım. Bu gayreti ortaya koyan kişi şahsım. Dolayısıyla bir anne-baba evladını nasıl izlerse doğrusu bu ilk kongreyi öyle takip ettim. Öncesinde Davutoğlu geldi düşüncelerimi kanaatlerimi sordu, ben de paylaştım. bunu ben çok doğal görüyorum. Maalesef bir parti bu bir vesayettir diyor. Ne vesayeti ya?
Türkeş hayatta olsaydı acaba Türkeş'in göz hareketlerine bakmadan böyle bir şey yapabilir miydi? Yapamazdı. Bu noktada herkes yerini konumunu gayet iyi tespit etmeli. Sayın Tuğrul Türkeş bir irade ortaya koydu. Milletin ona verdiği vekillik yetkisini Başbakan ona bu teklifi götürdüğünde o da kabul etti. Bu ülke hükümetsiz kalamaz diyerek kabul etti.
MESCİD-İ AKSA'YA YÖNELİK SALDIRILAR
İsrail yönetiminin İsrail mandasının oradaki vandallığı yani izah edilemeyecek seviyelere vardı. Orada minbere varıncaya kadar çıkmak süretiyle oraları adeta bir işgal noktasına geldiler. Biz tabi şuanda başta ben doğrusu Filistin devlet başkanı ile bir görüşme yaptım arkasından Halid Meşal ile bir görüşme yaptım arkasından Suud Kralı ile bir görüşmem oldu. BM Genel Sekreteri ve Merkel ile de görüştüm.
SURİYE VE SIĞINMACILARIN DURUMU
Yaklaşık 5 yıl kadar önce, bu Tunus, Mısır olayları patlak verince, o zaman benimde Esed ile bazı görüşmelerim olmuştu. Bu dalga Suriyeyi de kapsayabilir, bir an önce gelin demokratik açılım yapın diye. Orada bazı görüşmelerimiz olmuştur. Bazı heyetler gönderiyim demiştim, gönderdim. Daha sonra Ahmet beyi göndermiştim. Sayın Davutoğlunun kendisiyle 5 6 saatlik bir görüşmesi olmuştu. Dedi ki, bu iş bunlarla olmayacak. Bir Ramazan gecesiydi, telefonla kendisini aradım ve dedim ki, Sayın Esed yarın Cuma, şu tanklarını toplarını lütfen çıkartma. Cuma namazını herkes rahatlıkla kılsın. Ne yazıkki bunlar dinlenmedi, cuma namazında 16 kişiyi öldürdüler. Suriye de 300 bini aşkın insan ölmüş vaziyette. Biz bunları görünce, biz bir strateji uygulamalıyız. Açık kapı politikası uygulayalım dedik. Gelene kapımızı kapatmadık. Batının yaptığını yapmadık, hepsini aldık. Bu arada Iraktan da geliyordu tabi. Toplamda gelenlerin sayısı 2 milyonu aşmış vaziyette. Suriye de de ölenlerin sayısına baktığımızda 300 bin civarında, belki bir o kadar da Irakta var.
Bütün bunlar olurken, son 4-5 yıl içinde, Batıya sesimizi duyuramadık. Geliyorlar kamplarımızı geziyorlar, yaptıkları görüşmelerde, biz dünyada böyle kamplar görmedik, insanlara bakışınız bambaşta, tebrik ediyoruz diyorlar. Tamamda bunlar bedava yapılmıyor. Biz ne gibi bir katkıda bulunabiliriz, demiyorlar. şuana kadar bize tüm dünyadan gelen rakam, 417 milyon dolar civarında. Bizim harcadığımız 6,5 milyon dolar.
Milletimin sabrını şükranla karşılıyorum. Hele hele sınır boylarındaki vatandaşlarıma şükranlarımı iletiyorum. Ama İstanbul gibi bir şehirde 350 bin Suriyeli var. İstanbul zaten kalabalık bir şehir. 350 bin Suriyelinin olması sosyolojik denge içerisinde bir sıkıntı meydana getirirken, oraya gelen Suriyelilerin geçinmesi içinde bir sıkıntı sinyali veriyor.
Temenni ederim ki Almanya bir 800 bin kişi alsın. Sayın Merkelin kullandığı ifade. Sanki Suriyeden çıkanların sayısı 800 bin mülteciyi bulur gibi. Akdenizde Ege de boğulanları gördük. Bizim sahil güvenlik komutanlığımızın kurtardığı sayı 54 bin civarında.
Türkiye olarak ben rahatsızım, Suriye'den Rusya, İran rahatsız olamaz. Çünkü Suriyenin Rusya ya, İran'a sınırı yok. Suriye tarafından geçenlerde bir artış oldu, bir askerimiz şehit oldu. Başta DAİŞ olmak üzere, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız. Koalisyon güçleriyle de özellikle terör güçlerine karşı, bir güvenli bölgenin oluşturulmasını birimlerimiz yürütüyor.
SURİYE İÇ SAVAŞI
Esed'i geçmişteki görüşmelerimizde defalarca uyardım. Geçtiğimiz yıllarda Cuma gecesi Esed'i aradım. Tanklarını çekmesini söyledin ama yapmadı. Bunun İslam'la alakası yok. 300 bine yakın sivil öldü."
DAEŞ OPERASYONLARI
DAEŞ'e operasyonlarımızın olmadığına inanmak elde değil. Bunlar algı operasyonu. Tüm terör örgütlerine karşı operasyonlarımızı sürdüreceğiz."
"ŞEHİDE SIRT DÖNECEK KADAR ŞEREFSİZ DEĞİLİM"
Ben şehide sırtımı çevirecek kadar şerefsiz değilim. Şehidin bizim dünyamızdaki anlamı bellidir. Onların dünyasındaki anlamı buysa onu bilemem. Özgürlük adı altında bir başkasının özgürlük alanını işgal edemezsin. Bu benim inancıma saldırıdır. Bedelini ödeyecekler."