SiyasetER CAFER KURTULDU

ER CAFER KURTULDU

27.12.2008 - 00:12 | Son Güncellenme:

Şehit babası, devlete sığınıp diğer oğlu Cafer’in terhis edilmesini istedi. Askerdeki çocuk, şehit olan çocuktan önce askere gittiği için “terhis” hakkı yok, dendi. 25 Kasım’da terhis olan Cafer’in psikolojisi hâlâ bozuk; üstelik işsiz...

ER CAFER KURTULDU

Oğlu er Talha Köroğlu 11 Temmuz 2008’de Şırnak’ta şehit düşen ve tek kalan diğer oğlu Cafer de o tarihte Bingöl Kiğı’da görev yapan Ziya Köroğlu, sağ olan oğlunun erken terhisi ve ona iş bulunması amacıyla yaptığı resmi başvurulara aldığı yanıtlarla bir kez daha yıkıldı. Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) gelen yanıtta, mevzuata göre askerdeki çocuğun, şehit olan çocuktan önce askere gitmesi nedeniyle “terhis” hakkı bulunmadığı belirtildi. Kardeşinin ölümüyle psikolojisi bozulan ve aldığı 45 günlük raporun ardından 25 Kasım’da vatani görevini tamamlayan Cafer Köroğlu da, hâlâ iş bekliyor.
Ziya Köroğlu, oğlunun şehit düşmesinden dört gün sonra, 15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanlığı Personel Daire Başkanlığı’na dilekçeyle başvurarak başka çocuğu olmadığı için Cafer’in terhisini istedi ve ayrıca maddi durumu iyi olmadığı için oğlu için iş talebinde bulundu. Köroğlu, dilekçesini TBMM Dilekçe Komisyonu, MSB’ye, Başbakanlık Personel Dairesi Başkanlığı’na da gönderdi.

Bakanlıktan olumsuz yanıt

TBMM Dilekçe Komisyonu da bu taleple ilgili olarak MSB’ye başvurdu ve bakanlıktan 19 Ağustos’ta yanıt geldi. Komisyo’nun raporuna göre MSB’den gönderilen yanıtta, 1988/1 tertip Talha Köroğlu’nun 11 Temmuz 2008’de Şırnak’ın Beytüşşebap’ta şehit olduğu belirtildi. Dilekçe sahibinin diğer oğlu 1987/3 tertip Cafer Köroğlu’nun da Kiğı’daki 17. Motorize Piyade Alayı 1. Motorize Piyade Taburu Karargâh Bölük Komutanlığı’nda askerlik yaptığı ve kalan askerlik hizmetinden muaf tutulmasının istendiği anımsatılarak bu tür durumlarda Askerlik Kanunu’nun 10. maddesinin 9. fıkrasının uygulandığı kaydedildi.
Yanıtta, fıkradaki şu hüküm anımsatıldı: “Bir baba veya dul ananın oğullarından birisi, barışta veya savaşta askerlik hizmetini yerine getirmekte iken ölmüş veya görev sırasında ve kendilerine Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre maluliyet aylığı bağlanmasını gerektirecek biçimde malul olmuş veyahut savaşta akıbeti meçhul kalmış veya hakkında gaiplik kararı alınmışsa, ondan sonra gelen ilk oğul istekli olmadıkça silah altına alınmaz.”

‘İlk oğul değil’

Yanıtta, bu hükmün Ziya Köroğlu’nun oğulları için geçerli olmayacağı belirtilerek, gerekçesi şöyle açıklandı:
“Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere; dilekçe sahibinin oğlu Cafer Köroğlu, şehit olan oğlu Talha Köroğlu’ndan önce silah altına alındığından, kanun hükmünde yer alan, hizmet sırası gelen ‘ilk oğul’ kavramının oluşmadığı, bu nedenle silah altına alınan kardeşin terhis edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı bildirilmiştir.”
Komisyon raporunda, bakanlıktan gelen bu yanıt üzerine, yapacak başkaca bir işlem olmadığı belirtildi.
Gelen yanıtla bir kez daha yıkılan Köroğlu, şunları söyledi:
“Oğlum Talha’nın 24 Şubat 2008’de silah altına alındığını, ancak 11 Temmuz 2008’de şehit düştüğünü belirttim. Diğer oğlum Cafer’in de 24 Ağustos 2007’de silah altına alındığını, Bingöl’de hizmet yaptığını ancak geride başka çocuğum olmadığından askerlik hizmetinden muaf tutularak terhis edilmesi için gereğinin yapılmasını arz ettim. Ayrıca maddi durumumuz sebebiyle terhisinden sonra iş imkânı sağlanmasını da talep ettim.
Öbürü gitti bari buna bir şey olmasın diye düşünüyorduk. Ama aldığımız yanıt adeta ‘Bu gitti, ötekini de bize ver’ gibiydi. Şehit olan daha sonra silah altına alındığı için, önce giden oğlum Cafer’in terhis olamayacağı söyleniyordu. Ne yapacağımızı şaşırdık.
Geride kalanın da psikolojisi bozulmuştu. 45 gün rapor aldık. 22 gün İstanbul’da askeri hastanede yattı. Askerlik şubesinden en azından geri kalan askerliğini İzmir’de yaptırabileceklerini söylemişlerdi. Ama o da olmadı. Raporunun bitiminin arkasından, 17 gün Manisa’da askerlik yaparak hizmetini tamamlamış oldu. 25 Kasım’da terhis olabildi.”

Haberin Devamı

Birliğime dönemedim
Bingöl’de termal kamera görevi yaparken kardeşinin şehit düşmesi üzerine zor günler yaşadığını söyleyen Cafer Köroğlu da, “Psikolojim çok bozulmuştu. Birliğime dönmekte zorlandım. Rahatsızlandığım için ailemin de büyük çabasıyla hastaneden rapor aldık, hastanede yattım” dedi.
Kendisi için şimdi de günlerin zor geçtiğini belirten Köroğlu, şöyle devam etti: “Çünkü işsizim. Çalışırsam belki biraz kafamı dağıtırım, maddi durumumuzu da düzeltirim. Kaymakamlığa terhis olduktan sonra, 4131 sayılı yasanın malul, gazi ve şehit yakınlarına tanıdığı istihdam hakkından yararlanmak için dilekçeyle başvurdum. Ancak belgelerin önce Şırnak’a kardeşimin şehit düştüğü yere, sonra Ankara’ya gideceğini, iş bulunmasının altı ayı bulabileceğini söylediler.”