En büyük ilgi kadınlardan

Bu hafta Soru-Cevap’ın konuğu “mitingçiler”. Yani oy verdiği partiye, liderine sonsuz sevgi duyanlar; onun için işini gücünü bırakıp alanlara gidenler; soğukta yağmurda üç saat ayakta bekleyenler... Bu seçmen tipini belki biraz “fanatik” gibi görmek mümkün, ama genellikle “taban” denen kitleyi oluşturanlar da onlar. O yüzden biz mitinglere gidenleri, onların kim olduklarını, ne dediklerini önemsedik ve bu hafta içinde de devam edecek bir miting turuna çıktık.
İlk parti AKP. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 50’nci Burdur, 52’nci Konya, 54’üncü Ankara mitinglerine gittik. Kürsünün, protokolün çevresinde değil de, daha gerilerde, halkın arasında dolaşıp vatandaşlarla sohbet ettik. Buraya yansıtabildiklerimiz konuştuklarımızın elbette çok azı, ama sanırız yine de bir fikir veriyor.

BURDUR
Niçin buradasınız şu an?
Ahmet Yıldırımlar (60): Çünkü Başbakan halkın nabzına göre şerbet vermesini, bizi buraya getirtmesini biliyor. Mesela geçen Baykal geldi, ona gitmedik.

Niye gitmediniz?
Halil İbrahim Günel (55): Yav, bir kere o Baykal bırakmadığı sürece CHP’den hiçbir şey olmaz. 

Erdoğan’ı niye seviyorsunuz?
Günel: Çok fark var. Erdoğan halkla samimi, dünyayla barışık.

Barışık mı, herkese kızıyor?
Günel: Ama bu kadar da bir adamın üzerine varılmaz ki... Şimdi sen beni sıkıştır, ben de sana kızarım.
Başka biri: Yok yok, ama biraz şımarık.

Sizin adınız ne?
Başka biri: Benim adım yok. Ben 62 yaşında serbest meslek sahibi biriyim.

Kaç seçimdir AKP’ye oy veriyorsunuz?
Yıldırımlar: 2002’den beri veriyoruz.
Günel: Aslında çok da ısınamadık, ama yeni yeni ısınıyoruz işte.

Önce kime veriyordunuz?
Yıldırımlar: DYP, ANAP... Hep o partilerden geldik AKP’ye... 

Ama ANAP, DYP varken de AKP’ye vermişsiniz; niye?
Günel: Başlarında inandırıcı kimse kalmadı ki... DP Genel Başkanı kim diye bir sorun, kimse bilmez bile.

* * *

'Ben bakmaya geldim’
Burada olduğunuza göre seviyorsunuz Başbakanı?..
Zeynep Hanım (48): Hizmetlerinden dolayı seviyoruz tabii.

En çok hangi hizmetini?
Şükran Hanım (70): Yok be kızım, ne hizmeti, emekliyiz, hiçbir şeyimiz de yok.

Ama elinizde AKP’nin bayrağı var?
Şükran Hanım: Nedeyim be kızım, bakmaya geldik işte...

Siz de mi sadece bakmaya geldiniz?
Zeynep Hanım: Yok, ben Türkiye’ye verdiği sözlerden dolayı beğendiğim için geldim.

En çok hangi sözü var aklınızda?
Zeynep Hanım: Yollar yaptık diyor, çocuklara kitaplar verdik diyor ya.. En çok onlar var aklımda. 

* * *

‘Başkalarına sataşmasın’
Sizce işsizlik bu seçimi etkiler mi?
Aysel Fırat (26): Niye etkilesin? Tüm dünyada var, Türkiye’de yıllardır var. Üstelik Tayyip Erdoğan yarı yarıya indirdi.

Emin misiniz?
Fırat: Kesinlikle... Bu seçim yüzde 60’lardayız.

Peki hiç mi bir şeyine kızmıyorsunuz?
Fırat: Ben bir şeyine kızıyorum; bence sadece yapacaklarını anlatsın, CHP’ye, MHP’ye malzeme vermesin. Sataşıp da onları ön plana çıkarmasın. 

* * *

‘Hizmete bakarız’
Niçin oyunuzu AKP’ye veriyorsunuz?
Adnan Özkan (50): Hizmetine. Uzay çatılı halk pazarımızı yaptı, hayvan pazarımızı yaptı, düğün salonumuz, biz çok memnunuz.

Peki daha önce hangi partiye oy veriyordunuz?
Özkan: Biz parti tutmayız, hizmeti kim verirse oyumuzu ona veririz. 

Siz de mi AKP’lisiniz?
Nurullah Akdağ (30): Ben aslında MHP’liyim ama..

Ama şimdi AKP’ye mi vereceksiniz?..
Akdağ: Sandıkta belli olacak, kararımız orada değişebilir de...

Davos mu sizi etkiledi?
Akdağ: Yok, onun etkisi geçti, fakat hitap etme şekli hoşumuza gidiyor.

Erdoğan’ın en önemli özelliği ne?
Mustafa Akçay (59): 35 senedir buraya ilk kez hizmet getirmiş olması. Bir Menderes bir de o, başka şimdiye kadar hizmet görmedik.

Peki siz krizden etkilenmiyor musunuz?
Ali Bülbül (57): Başka parti olsaydı kriz olmayacak mıydı sanki?

‘İşsizlik Başbakan’ın suçu değil’
Sizce Başbakan’ın en yakın rakibi kim?
Mehmet Uluçay (75): Hiçbir rakibi yok. 

Size göre nedir onu rakipsiz yapan?
Şeref Ünlütaş (55): Hizmetleri.

Birini söyleyin?
Ünlütaş: Yollar, sokaklar.

Emekli maaşından memnun musunuz?
Mustafa Urgan (64): İşte ondan değiliz, ama memleketin durumu buysa bu da normal.

Çevrenizde işsiz olan birileri var mı?
Uluçay: Var, ama dert yanmıyoruz. 

İşsizlik var diye Başbakan’a kızmıyorsunuz yani?
Urgan: Başbakan’ın suçu değil ki.

* * *

‘Kriz mriz yok, hepsi iftira’
Siz en çok nesini seviyorsunuz Tayyip Erdoğan’ın?
Gülnaz (22): Zekâsını, esprili olmasını.

Esprili mi, yoksa sinirli mi?
Gülnaz: Bence sinirini nerede kullanacağını gayet iyi biliyor.
Gülşen (21): Mesela doğalgaz fiyatını sabitledi.

Sizce IMF’siz krizi nasıl yönetecek?
Gülnaz: Kriz miriz yok, hepsi iftira.
Gülşen: Kasamızı doldurdu, daha ne olsun.

‘RP’li dönemine göre daha sıcak’
Erdoğan’ın Refahlı dönemi mi daha iyi, şimdi mi?
Serpil Atasever (35): Şimdi bize daha sıcak geliyor, milletiyle daha iç içe.

Sizce?
Gönül Aksak (33): Onlar bitti, onlar geride kaldı. 

Şimdi nesini seviyorsunuz?
Aksak: Ben karakterine bayılıyorum. Sözünün arkasında duran biri. Cıvık değil. Fiziği, duruşu çok hoşuma gidiyor.
Hatice Çiçek(19): Benim de sağlık sorunlarımızı çözmesi çok hoşuma gidiyor. Sonra kömür veriyor, evlerimiz sıcacık. Yaşlılara üç ayda bir yemek dağıtıyor.

Peki sizin işiniz gücünüz var mı?
Aksak: Çalışana her yerde iş var, gidersin merdiven yıkarsın, yine işin olur, iş yok lafı yalan.

‘Huzurumuz bozulmasın’
Saatlerdir ayaktasınız amca?
Mehmet Amca (76): Durmam mı, şuna bak (Erdoğan) ay gibi parlıyor, ay. Bir Menderes, bir de bu... 

Daha önce kime veriyordunuz oyunuzu?
Hacı Kelge (89): Demirel vardı. 

Şimdi gelse yine verir misiniz?
Kelge: Ne yaptı ki veriyim, hep Ispartalılara yaptı.  

Sizin de üzerinizde bir hırka, donmuşsunuz, niye hâlâ gitmiyorsunuz?
Ayşe Uysal (62): Bırakıp da gidemiyorum be kızım. Elim ayağım dondu sahi, ama çok seviyorum. (Birden ağlamaya başlıyor)

Ne oldu, niye ağlıyorsunuz?
Uysal: Çok huzurluyuz yavrum. Bu huzurumuz bozulacak diye çok korkuyorum. O yüzden başkasına oy vermek istemiyorum.

‘Türban onun elinde değil ki!’
AKP bandanası takmışsınız?..
Ayşenur Çoban (14): Evet, çünkü Başbakanımıza bayılıyorum. Açık-kapalı ayrımı yapmamasını seviyorum. 

Peki çiftçilere, gazetecilere, işçilere vs. kızdığını okuyunca...
Çoban: Mutlaka onlar kızılacak bir şey yapmıştır da ondan kızıyordur. 

En artı özelliği ne sizce?
Tuğba Kelen (19): Çok güzel konuşuyor, hiç “Iııı” demiyor. 

Peki sizin türbanınız var, o sorunu çözmedi diye kızmadınız mı?
Kelen: Onun elinde değil ki, başkaları istemediği için yapamadı. 

Sizce AKP’yi CHP’den ayıran en önemli özellik ne?
Gülizar Kelen (37): CHP’li belediye başkanının kapısına gittiğimizde bizi arzuhale bile almıyordu, şimdi ne istesek yapıyorlar, en büyük artıları da bu.

KONYA
O, fakirlerin babası
Neden seviyorsunuz Erdoğan’ı?
Melahat Tutal (40): Sözünün eri. TOKİ’den ev vereceğim dedi, verdi. Hatta şimdi bir daha veriyor.
Emine Gümüştaş (40): Yüreğini seviyoruz, konuşmasını, karakterini...
Ayşe Güller (39): Fakir babası, fakir... Bizim en sevdiğimiz yanı o.

Peki bu fakirlik niye; işsizliğin-krizin sebebi ne sizce?
Ümran Özkan (28): Vardı da, önceydi...
Tutal: Yok kızım kriz lafını karıştırma. Kriz mriz yok. Olsa bu kadar millet burada sigara içer mi, bak herkesin ağzında sigara... Biz ne kuyruklar gördük, şimdi hiç kuyruk var mı?

30 yıl öncesiyle bu seçimin ne alakası var?
Tutal: Ama hatırlıyorum, yedi yaşındaydım, yağ kuyruğuna giriyorduk.

Ya peki çıkan yolsuzluklarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Güller: O yapmadı ki... Başbakan’ın onlarla alakası yok...

Oğlu-damadıyla ilgili birtakım şeyler yazılıyor?
Güller: Alakası yok, hep çirkef atıyorlar.

Sizlerin geliri nasıl; kazandığınız yetiyor mu?
Gümüştaş: Yetmese de bize onun konuşması yetiyor. Bayılıyoruz konuşmalarına...
Bir gazeteye 4 kişi bakarız

Emine Hanım şanslı mı sizce?
Tutal: Şanslı tabii... Çok beğeniyoruz, ama tabii o bizim ağabeyimiz...
Özkan: Hangi gün çıkacak bu yazı? 
-Pazartesi...
Hepsi birden: Pazartesi günü hepimiz Milliyet alıyoruz.

İyi de Başbakan, Doğan medyasını boykot edin demişti?
Güller: Ama biz alıp sadece kendimize bakacağız.
Gümüştaş: En iyisi biz bir tane alır, dördümüz bakarız.

ANKARA
Önümüz aydınlık
Sizi buraya getiren en önemli neden?
Ömer Nazlı (62): KEY’leri ödedi, Zorunlu Tasarrufu ödedi, batık bankaları bitirdi. Gerçi benim emekli maaşım en az bir buçuk milyar olmalıydı, ama ben ileride onun da düzeleceğine inanıyorum.

AKP’ye asıl hangisi için oy vereceksiniz, Gökçek mi, Erdoğan mı?
Nazlı: Benim için Başbakan önce gelir. Zaten Gökçek de Kılıçdaroğlu’nun sayesinde aday gösterildi.
AKP’de önce Başbakan var

AKP’de sizin için başka kim var?
Nazlı: Hepsinden önce Başbakan var. Onun karizması başka. Lider kolay yetişmiyor. Liderlere sahip çıkmak lazım.

Her yaptığı doğru mu?
İrfan Güneş (60): Her yaptığı... Bak Davos ters teper diyorlardı, attı mı hiç? Tam tersine Obama Ankara’ya geliyor.

Sizce de “Padişah” mı Erdoğan?
Nazlı: “Padişah” demek densizlik.

Peki deniyor ki, “AKP kömür, makarna dağıttığı için oy alıyor”; sizce?
Nazlı: Yardım alanların yüzde 80’i oyunu AKP’ye vermiyor.
Güneş: Çünkü AKP yardım dağıtırken ayrım yapmıyor.
Nazlı: Sosyal devlet olmanın gereğini yapıyor; diğerleri yapmadıysa o da mı yapmasın yani?

Diyelim ki dolar 2 liraya çıktı; yine oyunuzu AKP’ye verir misiniz?
Mesut Akgün (43): İsterse 3 lira olsun.

Niye?
Akgün: Çünkü, dünyada kriz var. İkincisi de önümüzü aydınlık görüyoruz, güveniyoruz düzelteceğine. Biliyorum ki düşer.

En çok kimden oy alacak Başbakan?
Hep bir ağızdan: Gecekondulardan. Çankayalılar hariç herkesten.

Anketler eğitim seviyesi düşük olanların verdiğini söylüyor?
Nazlı: Yalan. Ben lise mezunuyum, ben de AKP’ye veriyorum.

3 MİTİNGDEN ORTAK NOT:
* AKP mitinglerinde bizi en etkileyen manzara gelenlerin çoğunun yoksul olmasıydı. Akın akın sokak aralarından fışkıran yoksulluk ve onların miting alanına yaklaştıkça gülen yüzleri... 

* İkinci dikkatimizi çeken ise yaşlılar oldu. Yürümekte dahi zorluk çeken yaşlıların ya tabureleriyle ya da saatlerce ayakta durmayı göze alarak AKP mitingine geldiklerini gördük.

* Kadınların Erdoğan sevgisi başka. Kürsüye çıkacağı vakit sanki bir popstar çıkıyormuş gibi heyecanlanan, “Ah gördüm, işte orada” diyenlerin sayısı az değil.

* AKP mitinglerinin organizasyonları çok iyi. Hatta abartılı. Mesela Konya’da denenmedik numara yoktu, ama Burdur gibi küçük bir yerde bile çok dikkatli ve kusursuzlardı. Tek sorun Başbakan’ın her yere bir buçuk saat geç çıkması.

* Bir de kürsüde Başbakan Baykal’a ne kadar kızarsa seçmeninin o kadar mutlu olduğunu izledik. Başbakan mı alanların şiddetini artırıyor, alanlar mı Başbakan’ın, çözemedik.