24.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ordu DHA
Miting programlarına katılmak üzere Ordu’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ünye’de esnafı ziyaret etti. Konfetilerle karşılanan Kılıçdaroğu vatandaşlara seslenirken “Bunların bir kanalı var A Haber, onlara dedim ki ben de sizin televizyonunuza çıkayım, kabul edin istediğiniz gazeteciyi getirin, istedikleri soruyu sorsunlar hepsine ben cevap vereceğim, korkuyorlar çıkarmıyorlar. TRT sizin vergilerinizle yayın yapıyor. Yasasında tarafsız olduğu söyleniyor. 2.5 saat çıkarıyorlar bir siyasi lideri, bize 2.5 dakika vermiyorlar. Neden vatandaş doğruları öğrenmesin diye” dedi. Kılıçdaroğlu, Ünye ve Fatsa ilçelerinde zetle şunları söyledi:
ÇOK AYRIŞTIDILAR BİZİ: Türkiye’nin huzura, barışa birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Çok ayrıştırdılar bizi, çok böldüler. Eğer birisi gelip size etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyorsa ona sakın güvenmeyin. Birisi gelip size en temiz dinimiz üzerinden siyaset yapıyorsa ona da güvenmeyin. Onu Müslümanlığa en büyük haksızlığı yapan kişi olarak kabul edin. Neden biliyor musunuz ibadet Allah için yapılır siyaset için yapılmaz. Herkesin bunu bilmesi lazım.”
300 BİN ÖĞRETMEN (Bir vatandaş tarafından verilen not üzerine): Bir kardeşim dedi ki ne olursun konuşurken şu metni mutlaka okumalısın. Ben de aynen okuyorum. Atanamayan öğretmenlerin hali ne olacak? Hiç meraklanmayın inşallah bu sorunu çözeceğiz. Şubat’ta 40 bin, Ağustos’ta 40 bin öğretmen sözü istiyoruz. Size söz veriyorum sadece 40 bin, 40 bin değil,
Allah’ın izniyle 300 bin öğretmeni görevlendireceğiz. Tam zamanlı eğitim.
ANNELERE SESLENDİ: Çocuğunuzu tam gün okula göndereceksiniz. Sabah gidecek akşam eve gelecek. Öğle yemeklerini okulda öğretmenleriyle beraber hiçbir bedel ödemeden yiyecekler. Bunu da diyecekler parayı nereden bulacaksın diye. Sen saraya bulurken benim sesim çıkmadı. Ama ben çocuğumuza bulurken sen niye bağırıyorsun arkadaş. İkinci bir saray mı istiyorsun, üçüncü saray mı istiyorsun? Gençlerimize de bir çift sözüm var. Gençleri potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Ben gençleri bu ülkenin geleceği umudu olarak görüyorum. Bizim geleceğimiz o çocuklar. O çocukların önündeki bütün engelleri kaldıracağım. Türkiye’de bütün üniversitelerde bir yılda yurt sorununu çözeceğim” diye konuştu.
TURİST NİYE GELSİN?: Diyorlar ki ‘turist gelmiyor.’ Turist niye gelsin? Her tarafta bomba patlıyor. Terör almış başını gidiyor. Eskiden bir PKK belası vardı şimdi bir de IŞİD belası çıktı. Ne oldu bu güzelim ülke böyle. 2002’de devraldıklarında Türkiye’de terör mü vardı? 2012’de gittim dönemin Başbakanına Erdoğan’a yol haritası verdim. Bu terörü ancak böyle bitirirsiniz dedim. ’Biz bildiğimizi yapacağız’ dedi.
Buyurun bildiğinizi yapın. Türkiye hangi noktaya geldi. Diyordu ki ’Efendim biz bunu önledik veya önleyeceğiz.’ Hiçbir şey de yapmadınız. Oturdunuz masaya pazarlık yaptınız, yüzünüze gözünüze bulaştırdınız. Arkasından da çıktınız PKK bizi kandırdı. Siz çocuk musunuz? Şu anda Türkiye’de ciddi bir yönetim boşluğu var. Memleketi kim yönetiyor belli değil. Bunun düzelmesi lazım.
ONLAR CEPLERİNİ DÜŞÜNÜR: Onlar ceplerini düşünüyorlar, ben vatandaşımı düşünüyorum. Şunu da sakın unutmayın, Davutoğlu, saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Benim cebimi düşünme gibi bir alışkanlığım yok. Aldığım maaşla çok şükür geçinip gidiyorum. Lüks bir hayatım da yok. Ben sizden birisiyim. Ben halktan birisiyim. Sizin yaşantınız neyse benim yaşantım da 3 aşağı 5 yukarı aynı. Ben yoksulluğun ne olduğunu bilirim. Yoksul bir Anadolu köyünde doğup bugün CHP’nin genel başkanlığını yapıyorum. Ben bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’e borçluyum.”
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından Ünye İlçesi’nden ayrıldı. Konvoy halinde Fatsa İlçesi’ne gittiği sırasında yol kenarında bulunan 380 işçinin çalıştığı tekstil fabrikasını ziyaret edip işçilerle sohbet etti.
‘FINDIK BORSASI KURACAĞIZ’
“Kredi kartı borçlarının, tüketici kredisi borçlarının faizlerini en az yüzde 80’i silinecek. Şimdi çıkarmışlar bir bankacı nasıl sileceksin diyorlar. Senin köylüyü nasıl perişan ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Evlerini, arazilerini nasıl ipotek ettiğini iyi biliyoruz. Yeri zamanı gelir bunun hesabını sorarız. Ben köylünün, çiftçinin, esnafın, tüccarın, hakkını korurum, her vatandaşımın hakkını korurum. Ama soyguncuların hakkını korumam. Sözde tarafsız olan Cumhurbaşkanı bir işçi sendikasının genel kuruluna katılmış asgari ücret yılbaşında bin 300 lira olacak demiş. Ha gözünü seveyim 1300 lira değil, 1500 lira olacak. Düne kadar asgari ücretin miktarını bile bilmiyorlardı. 1500 lira dediğim zaman ‘Efendim bin alıyorlar bunlar’ oysa ben kuruşu kuruşuna biliyordum 949 lira. 5 kişilik bir aile 949 lira ile her öğün bir simit bir çay yiyim içseler onu bile karşılamıyor. Zeytin için yasa var ama fındık için yok. Zeytin de önemli fındıkta önemli. Fındık için de bir yasa çıkaracağız. Fındık borsasını Karadeniz’e kuracağız. Dünya fındık borsası olacak. Diyorlar ki biz 13 yılda beceremedik sen 4 yılda nasıl yapacaksın. Benim özelliğim var; kul hakkı yemem. Her kuruşun hesabını veririm. Bizim nasıl birinci önceliğimiz bu ülkede terörü bitirmekse, yine birinci önceliğimiz Allah’ın izniyle işsizliği de bitireceğiz.”
‘Kaosun sorumlusu yöneticiler’
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Best FM’de katıldığı programda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yayından sonra gazeteci Ruşen Çakır ile Periscope’ta söyleşi yapan Kılıçdaroğlu, “1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar çıkmaması halinde Türkiye üçüncü bir seçimi kaldıramaz. Son görüşmemizde Sayın Davutoğlu’na şunu söyledim; Türkiye’de siyaset kurumu çözüm üretemiyor algısı giderek toplumda yerleşmeye başladı ve bu çok tehlikeli bir algıdır. Siyasetin çözüm üretmesi lazım” dedi. CHP lideri Best FM’de şunları söyledi:
CHP’YE OY VERMESİNİ BEKLİYORUZ: Maliye Bakanı ‘kaynağını açıklarlarsa ben de gidip CHP’ye oy vereceğim’ demişti. Bu seçimlerde biz Maliye Bakanı’nın CHP’ye oy vermesini istiyoruz.
VAATLERİ AÇIKLAMASI LAZIM: Haluk Koç, Oslo belgelerinin büyük kısmını açıkladı. AKP gerek Oslo’da, gerek İmralı’da yaptığı görüşmelerde hangi vaatlerde bulundu, çıkıp bunları açıklamaları lazım. Bunlar halka hesabını veremeyeceği türden vaatler. Oslo tutanakları zaten yayımladı. O tutanakları ben tutmadım. Görüşen Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu görevlileriydi. Görevlendiren dönemin başbakanıydı. Kendilerinin özgüveni varsa bütün tutanakları yayımlasınlar.
SORUMLU YÖNETİCİLER: Ortaya çıkan kaosun tek sorumlusu bugünkü yöneticilerdir. Biz hükümet kursaydık Türkiye’yi Ortadoğu bataklığından çıkaracaktık, terör sorununu çözecektik, ekonomiyi düzeltecektik. Amacımız hakça bir düzen kurmaktı. Bu seçimlerde de bu amacın peşindeyiz. Toplumun yeniden seçim tablosuyla karşı karşıya kalmasının gerekçesi ‘400 milletvekili ısrarı’. 7 Haziran sonrası ‘koalisyon’ dediler, ‘olur’ dedik, halkın iradesine saygı gösterdik. Koalisyonu kimler kurmadıysa vatandaşın onu cezalandırması lazım. Nasıl? Oy vermemesi lazım.ANKARA Milliyet