SiyasetDava ve iddialar için ‘özel bilgi dosyası’

Dava ve iddialar için ‘özel bilgi dosyası’

08.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Ak Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı, parti içinde söylem birliği için, Man Adası iddiaları ve Sarraf’ın tanık olduğu davaya ilişkin 17 sayfalık ‘özel bilgi dosyası’ hazırladı

Dava ve iddialar için ‘özel bilgi dosyası’

Ak Parti, ABD’deki dava ve CHP’nin Cumhurbaşkanı’nın yakınlarına yönelik Man Adası iddialarına karşı milletvekili ve teşkilatların söylem birlikteliğini sağlamak için özel bilgi dosyası hazırladı. Tanıtım ve Medya Başkanlığı’nca hazırlanan 17 sayfalık, “özel bilgi dosyasında”, basına ve sosyal medyaya yansıyan bilgilerin, “kafa karışıklığına yol açtığı” vurgulanarak iddialara verilecek yanıtlar sıralandı. Tanıtım ve Medya Başkanlığı’nca hazırlanan metinde, çalışmanın amacı “Bu dosyada; ABD’de yürütülmekte olan ve son olarak Rıza Sarraf’ın tanık haline gelmesiyle ismi güncellenen dava hakkında bilinmesi gereken her şey tüm gerçekliği ve çarpıcılığıyla ele alınmakta ve dosyanın konuyla ilgili sağlıklı bir kaynak görevi görmesi hedeflenmektedir” şeklinde açıklandı. İranlı işadamı Babek Zencani hakkında İran’da verilen ancak hükmü icra edilmeyen idam cezası milat alınarak, “davanın kronolojisinin” sıralandığı çalışmada, davada ismi geçenlerle, davayla ilgili çalışan savcı ve hakimlere ilişkin, “Kim kimdir?” bölümü yer aldı.
Berman vurgusu
Bu bölümde, iddianameyi hazırlayan Savcı Bharara, onun ardından bu görevi üstlenen savcı Joon H Kim tanıtılırken, “davadaki FETÖ katkısının varlığına yönelik ciddi kuşkulara” dikkat çekildi. Hâkim Richard Berman’ın da, Mayıs 2014’de Türkiye’de düzenlenen bir sempozyumda 17/25 Aralık yargı darbesini destekleyici, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti hedef alan açıklamalarda bulunduğu ifade edildi.
‘Aldım-verdim oynu’
ABD yargısında mahkeme jürisinin nasıl seçildiği de anlatılan çalışmada, “Jüri seçimi aslında bir aldım verdim oyunu gibi ya da bir mahalle maçında takım kurmak gibidir. Savcılık makamı da savunma ekibi de kendi istediği kararı verecek bir jüri heyetini oluşturmayı amaçlar. Burada hangi tarafın baskın olduğu önemlidir” görüşüne yer verildi.
Sarraf’ın işbirliğine gidip tanıklık yapmasıyla iddianamede Sarraf için kullanılan suçlamaların doğrundan Hakan Atilla ile ilişkilendirilerek Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a yöneltildiği kaydedilen metinde, tutanaklarda Erdoğan’ın ismine de yer verilerek davanın doğrudan Türkiye’ye karşı yürütülmeye başladığı anlatıldı. FETÖ’nün Türkiye’yi ve seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı uluslararası arenada suçlu duruma düşürmek için tüm kaynaklarıyla ABD’de faaliyet gösterdiği kaydedilen metinde şu değerlendirmeye yer verildi:
‘Hedef ekonomi’
“Türkiye’nin suç işlediği ve bunun bir cezasının olacağı izlenimi oluşturularak bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Algı operasyonuyla yine Erdoğan hedef haline getirilerek yaklaşan 2019 seçimlerinden önce seçmenin yönlendirilmesi hedefleniyor. 17/25 Aralık’ın Türkiye ekonomisi için maliyetinin en mütevazi hesaplarla 120 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde Türkiye’ye karşı kurulmak istenen kumpasla Türkiye ekonomisinin uğratılmaya çalışıldığı zararın miktarının ne kadar büyük olacağı ortaya çıkıyor.”

Partililere 4 soru...

Çalışmanın son bölümünde, “düşünün” denilerek, partililere özetle şu sorular yöneltildi:
1 - ABD eğer adalete ve hukuka bu kadar bağlıysa, İNTERPOL’e üye ve suçluların iadesi anlaşmasına taraf ülke olarak neden kırmızı bültenle aranan FETÖ’cüleri Türkiye’ye vermiyor?
2 - Suç işlendiği iddia edilen dönemlerde ABD Halkbank’ı takip etmesine rağmen neden herhangi bir müdahalede bulunmamıştır?
3 - Türkiye’nin suçlandığı dönemde Almanya ve ingiltere, İran’da dev projelerin ihalelerini almıştır. ABD bunlara karşı neden sessizdir?
4 - ABD iran ile ambargoyu delen Boeing gibi şirketlere karşı neden sessiz?

Kılıçdaroğlu’na sert eleştiriler

Çalışmada, “Kumpasın Türkiye ihalesi Kılıçdaroğlu ve Arkadaşlarına Verildi” başlığıyla CHP lideri ve milletvekillerine yönelik eleştiriler de dikkati çekti. Kılıçdaroğlu için, “FETÖ ayarlı canlı bomba” ifadesinin kullanıldığı metinde, CHP liderinin, Erdoğan ve yakınlarına yönelik iddialarına ilişkin şu ana kadar
sadece bazı belge fotokopilerini gösterebildiği kaydedildi.
Çalışmada, Kılıçdaroğlu’nun dağıttığı belgelerin daha önce Fuat Avni hesabını da kullandığı tespit edilen Said Sefa isimli kişi tarafından Mayıs 2017’de Twitter’da paylaşıldığı belirtilerek, “Bazı sosyal medya hesaplarından konuyla ilgili gerçek belgeler paylaşılınca FETÖ’nün Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının eline tutuşturduğu belgelerin sahte olduğu ortaya çıktı. Gerçek belgelerde para transferlerinin iki Türk bankası olan Halk Bankası ile Albaraka Türk arasında gerçekleştiği ortaya çıktı. Para transferi yapan şirket ise Türkiye’de kurulan Bellway isimli şirket. Yani ortada ne bir suçvar ne de vergi kaçakçılığı” denildi.