28.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ankara - Milliyet
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Özbekistan ziyareti sonrası uçakta soruları yanıtladı. Yıldırım, şunları söyledi:
ABD 3 KONUDA ADIM ATMALI: Amerika eğer Türkiye’yi kazanmak istiyorsa, adım atması gereken 3 konu var. Bir tanesi, Amerika yönetimi hakkında Türk kamuoyunun yüzde 85’i olumsuz düşünüyor. ‘FETÖ’ye bir şey yapmadığına göre bir parmakları var’ algısı yaygın. Bir kere bunu düzeltmek için en azından “biz işlem başlattık, soruşturma yapıyoruz, mahkeme edeceğiz veya şartlarını kısıtlıyoruz” demeliler. Adam krallar gibi, istediği gazeteyi, istediği televizyonu çağırıyor. Adamları senatörlerle haşır neşir.
YPG İLE İLİŞKİYİ KESMELİ: İki; Amerika’nın behemehâl YPG, PYD, PKK unsurlarıyla DEAŞ da artık bittiğine göre ilişkiyi kesmesi lazım. Dostunu ve düşmanını artık açık bir şekilde ortaya koyması lazım. Üçüncü büyük problemimiz de, bu FETÖ işini, Halk Bankası işini, Hakan Atilla işini ve diğer sıradakileri… Bunlarla ilgili yeni bir sayfa açmak gerekiyor. Hakan Atilla davasını izledik, hokkabazlık. Kendi ülkesinde olunca hukuk işliyor. Türkiye’de olunca, Amerika, “Türkiye’de hukuk devleti yok, bizim adamlarımız tutsak” diyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil.
ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLAYACAK DEĞİLİZ: (Ekonomideki durum) Bir sıkıntı yaşadığımız sır değil. Geçmişte de yaşadık, üstesinden geldik. Bu sefer de üstesinden gelecek potansiyelimiz var. Küresel şartlar önceki krizlere göre biraz daha olumsuz. Ama biz küresel imkânlar yok diye elimizi kolumuzu bağlayacak bir ülke değiliz. Çünkü hem küresel anlamda düşünen, üreten insan kaynağımız var, hem özel sektör gibi çok büyük bir tecrübemiz var. Türkiye’de üretimi, ekonomiyi ayakta tutan devlet değil artık özel sektör. Devlet 1 yatırım yapıyorsa, özel sektör bugün 10 yatırım yapıyor. Bu krizin de kamu sektörü krizi olmadığını bilmemiz lazım.
MHP’NİN AF TEKLİFİ: Meclis Başkanı olarak yapacağım; Meclis’e gelen bu af teklifini diğer kanun teklifleri gibi ilgili komisyonlara göndermek. Ondan sonrası partilerin kararıdır. Afla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız kapıları bu sefer kapatmış gibi gözükmüyor. Biliyorsunuz geçmişte yapılan aflarda kapsam çok genişlemiş. Çok genişleyince kamu vicdanı rahatsız olmuş, beklenen fayda sağlanamamış. Burada belki bu detaylara çok daha dikkat etmekte yarar var. Organize suçlar, şunlar bunlar... Onların sınırı nereden çizilecek bakmak gerekiyor.
PARLEMENTER DİPLOMASİ: Şimdi Meclis’e düşen bir başka görev ne var? Parlamenter diplomasi. Yani hükümetler her şeyi tek başına yapamaz. Ne yapıyor Amerika, bize uyguladığı kısıtlamalar için Kongre’yi kullanıyor. Kongre üzerinden geliyor, “ben ne yapayım, karar aldılar ben de uygulayacağım” gibi bir savunma içine giriyor. Benzer şekilde biz parlamenter diplomasiyi, hatta parlamenter demokrasiyi de güçlendirecek adımlar atabiliriz.
DEMOKRASİ İŞLİYOR: Ben ilk açılışta nasıl bir Meclis yöneteceğimi söyledim; “Daha çok müzakere, daha az münakaşa.” Münakaşasız Meclis çok yavan olur, yani dünyanın hiçbir ülkesinde bana münakaşa olmayan bir meclis gösteremezsiniz. Türkiye’de gerçek anlamda demokrasi işliyor; Meclis’te de işliyor, sokakta da işliyor. Dolayısıyla münakaşaları müzakereye çevirmek için elimden geleni yapacağım arkadaşlarımla beraber.