Ben bir garip kumarcıyım

Susurluk hükümlüsü, eski özel haraketçı Ayhan Çarkın’ın itiraflarının ardından başlatılan soruşturmada, Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfi Topal’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanıp beraat eden, Topal’ın eski iş ortaklarından, Susurluk hükümlüsü “Arnavut Sami” lakaplı Sami Hoştan, dün öğle saatlerinde avukatı Rahmi Kuşçu ile birlikte Ankara Adliyesi’ne geldi.
Hoştan, soruşturmayı yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’e yaklaşık 3 saat ifade verdi. Hoştan, ifadesinin ardından adliyeden ayrılırken gazetecilerin “Ayhan Çarkın’ın ifadeleri kapsamında mı geldiniz?” sorusuna, “O arkadaş iddia ediyor, savcı da gereğini yapıyor” yanıtını verdi.

İfadesi 5 sayfa tuttu
Çarkın’ın verdiği ifadelerde geçen faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak müvekkilinin ifadesinin alındığını söyleyen avukat Kuşcu da, “Size hangi konular soruldu?” sorusuna, “Ömer Lütfi Topal da var, diğer cinayetler de var, bütün hepsi var. Biz zaten ‘Ergenekon’ davasında yargılanıyoruz. Orada ayrıntılı ifademizi verdik. Ömer Lütfi Topal cinayetinden dolayı biz yargılandık, beraat ettik. Ayhan Çarkın’ın ifadeleri doğrultusunda bize tekrar müracaat edildi” yanıtını verdi. Kuşcu, Hoştan’ın savcılık ifadesinin 5 sayfa tuttuğunu kaydetti.
Alınan bilgiye göre Hoştan’a, ifadesi sırasında, Topal cinayetinin yanı sıra, Susurluk kazasının ardından dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın talimatıyla MİT tarafından hazırlanan ve kamuoyunda 2. MİT Raporu olarak bilinen raporda yer alan iddialar da soruldu. Rapordan kamuoyuna yansıyan bilgilerde, MİT’in haber elemanı Tarık Ümit’in kaçırılarak, Hoştan’ın çiftliğinde Abdullah Çatlı ve adamları tarafından sorgulandığı belirtiliyordu. Hoştan’a, Çarkın’ın da duyduğunu söylediği öldürülecek Kürt işadamlarının isimlerinin yer aldığı listeden de haberi olup olmadığı, listede Topal’ın da adının yer aldığını bilip bilmediğinin yanısıra eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı tanıyıp tanımadığının da sorulduğu öğrenildi.

Benim çiftliğim yok
Hoştan’ın ifadesinde MİT’çi Tarık Ümit’in kaçırıldığı dönemde çiftliği olmadığını, eski Emniyet Müdürü ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı tanımadığını, Kürt işadamları hakkında hazırlanan listeden haberi olmadığını söylediği öğrenildi. Hoştan’ın savcı Yüksel’e, “Ben bir garip kumarcıyım. Sözkonusu cinayetlerden haberim yok” dediği belirtildi.
Savcı Yüksel, Ankara’da işlenen bazı faili meçhul cinayetler kapsamında tutuklanan Susurluk hükümlüsü Ayhan Çarkın’ın itiraflarının ardından, 28 Temmuz 1996’da gerçekleştirilen Ömer Lütfi Topal cinayeti ile ilgili dava dosyasını Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden istemişti. Topal, 1996 gecesi Yeniköy’deki evine giderken, 34 BTG 96 plakalı otomobilinde çapraz ateşe alınarak öldürülmüştü. Cinayetin ardından Topal’ın eski iş ortaklarından olan Hoştan da bazı özel harekatçı polislerle birlikte yargılanmış ve delil yetersizliğinden beraat etmişti. Hoştan, Susurluk’ta meydana gelen kazanın ardından açılan davada ise 4 yıl hapse mahkum olmuştu. Susurluk kazasının ardından ölen Abdullah Çatlı ve grubunun serveti nedeniyle hedefi haline gelen Topal cinayeti üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen halen net bir şekilde aydınlatılamadı.