10.08.2017 - 11:19 | Son Güncellenme:
AA
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan AA muhabirine yaptığı açıklamada Türkiye'nin bir çok yerinde projelerin yüzyıllardır yapılmasının hayal edildiğini, AK Parti hükümetleri döneminde bir çok projenin gerçeğe dönüştüğünü belirtti.
Kanal İstanbul müteahhitlik sektörünün Türk mühendislik sektörünün pik noktası, en üst seviyesi olacak. İnşallah sıra ona geliyor. Türkiye yerinde durmuyor. Türkiye kabuğuna sığmıyor"
İnsanların, artık Türkiye'de hayallerin gerçeğe dönüştüğünü gördüğünü ifade eden Arslan, yüzyıllık hayal olan, Türkiye'nin 2 bin 600 rakımlı geçit vermeyen Ovit Dağı'nın gerçeğe dönüşeceğini, kışında insanlara hizmet vereceğini söyledi.
Arslan, Ovit Tüneli'nin özellikle Karadeniz'deki potansiyeli İç Anadolu'ya, oradan Akdeniz'e, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya bağlama şansı olduğuna değinerek, "Dünyanın en uzun çift tüp üçüncü tüneli. Birincisi Çin'de, ikincisi yine Türkiye'de yapımı devam eden Zigana Tüneli ve üçüncüsü Ovit Tüneli. 12 bin 600 metre tünel uzunluğu, bin 400 metre de çığ tüneli ile birlikte 14 kilometrelik bir tünel hizmete girecek." diye konuştu.
Tünel içinde çok özel bir boya ve ışıklandırma sistemi olacağına işaret eden Arslan, şöyle devam etti:
"İnsanlar bu 14 kilometrelik tüneli geçerken sanki gün ışığında geçiyormuş psikolojisi ile geçecekler. Beş altı ay içerisinde Ovit tünelini bitirip insanların hizmetine sunacağız. Karadeniz'i Erzurum'a bağlarken kışın özellikle 'İyidere-İkizdere arasında İspir'e giderken yolda kalındı.' denilmeyecek. İnsanlar çok kontrollü seyahat edebilecek."
Arslan, Ovit Tüneli'nin yanında, İstanbul'da Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü Çatalca'ya bağlayan yolunda 2017 yılı sonuna kadar bitirilmiş olacağını, Trakya'dan gelip Anadolu'ya geçen araçların Çatalca'dan ayrılarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü marifeti ile çok kısa ve rahat bir şekilde seyahat edebileceklerini vurguladı.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin Türkiye için çok önemli olduğuna dikkati çeken Ahmet Arslan, şu ifadeleri kullandı:
"Sadece ülkemiz için değil, Londra'yı Pekin'e bağlaması ve İpek Yolunu canlandırması adına çok önemli bir proje. Bu sene inşallah sonbaharda Gürcistan tarafının da bitmesiyle hizmete sunmuş olacağız. Bu da ülkemizin büyük projelerinin birinin daha bitmesi ve insanımızın hizmetine girmesi anlamına geliyor."
"DÜNYANIN BÜYÜK FİRMALARI TAŞERONLUK YAPAR HALE GELDİ"
Bakan Arslan, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'da meşru ve milletin oyları ile seçilmiş hükümetlerin yıkılarak darbe yönetimlerinin başa getirilmek istendiği dönemler olduğunu belirtti. Arslan, "O dönemde sadece Türkiye'de değil dünyanın bir çok yerinde Türkiye'nin yüzakı olan, Türkiye'ye katma değer sağlayan, ekonomik girdi sağlayan, döviz getiren büyük firmaların, büyümesinin hazmedilemediği bir dönemdi." dedi.
Türk firmalarının önünün kesilme gayretlerinin devam ettiğinin altını çizen Arslan, şu değerlendirmede bulundu:
"Sebebi, geçmiş yıllarda biz yurt dışında işler yapıyorduk ama sadece bina inşaatı yapıyorduk. Zorluk derecesi yüksek ulaştırma projeleri yapmıyorduk ve ülkemizde yaptığımız projeleri de yurt dışındaki büyük firmalara veriyorduk. Bizim firmalarımız onların taşeronluğunu yapıyordu. Ancak ülkemiz son 15 yılda yaptığı atılımla, açılımla, ulaştırma projelerinde katettiği mesafe ile artıkdünya çapında büyük projeler yapabilen Türk müteahhitleri, Türk yüklenicileri ortaya çıkardı. Bunlar Türkiye'deki büyük projeleri yaptıkları gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, Osman Gazi Köprüsü'nde dünyaya patronluk yapar hale geldi. Dünyanın büyük firmaları onlara taşeronluk yapar hale geldi."
Dünyanın neresinde olursa olsun Türk yüklenici firmaları büyük havalimanları, büyük otoyollar, büyük köprüler, büyük tüneller yaptığına işaret eden Arslan, "Gerekirse yerli taşeron veya yerli partner kullanıyorlar. Bu da müteahhitlik sektörümüzün geldiği noktayı göstermesi adına çok önemli." diye konuştu.
Ordu-Giresun Havalimanının dünyanın deniz üstünde yapılan ikinci havalimanı olduğunu hatırlatan Arslan, şunları söyledi:
"Türkler, yapamaz, Türkler bunu yapamaz denilirken biz bakanlık olarak Türk müteahhit sektörüne güvenimizi ortaya koyduk. Onların marifeti ile yaptırdık ve memnuniyetle görüyoruz ki, milyonlarca yolcu uçuyor. Rize-Artvin Havalimanının da inşaatına başladık. Bunu da Türk müteahhitler yapıyor. Bu da bizim gurur projelerimizden biri olacak."
"SIRA KANAL İSTANBUL'DA"
Bakan Arslan, İstanbul, Türkiye ve dünya için artık en büyük projenin Kanal İstanbul olduğunu belirterek, "Kanal İstanbul müteahhitlik sektörünün Türk mühendislik sektörünün pik noktası, en üst seviyesi olacak. İnşallah sıra ona geliyor. Türkiye yerinde durmuyor. Türkiye kabuğuna sığmıyor." ifadesini kullandı.
Bölünmüş yol, köprüler, tüneller, havalimanları ile yüksek hızlı tren ve hızlı tren dahil olmak üzere demir yolu projelerinde de büyük adımlar atıldığını vurgulayan Ahmet Arslan, şunları kaydetti:
"Ulaştırma yollarını birbiri ile entegre eder desteklerseniz ülke alarak ulaşımdan, uluslararası taşımacılıktan istediğiniz katma değeri oluşturursunuz. Asya ile Avrupa, Kuzey Avrupa ile Afrika ile arasında köprü konumunda olan ülkemizin bu köprü konumunun hakkını veren bütün ulaştırma projelerini planlıyor yapıyoruz."