29.10.2015 - 23:57 | Son Güncellenme:
İHA
Arınç, konuşmasında CHP ve HDP’ye de yüklenerek, seçmenden AK Parti için oy istedi.
Manisa’da iş adamları Halis Teker, Orhan Aydın ve Ayhan Aydın’ın düzenlediği akşam yemeğine katılan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Ves Cafe’de gerçekleştirilen yemek programına, Bülent Arınç’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AK Parti Manisa Milletvekilleri Recai Berber, Murat Baybatur, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan katıldı. Yemek programının açılış konuşmasını yapan iş adamı Halis Teker, yaklaşan seçimler öncesi böyle bir yemekte bir araya gelerek, ülkenin huzur ve kardeşlik ortamına kavuşmasını tekrar sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Aslen doğu kökenli olan ve yaklaşık 30 yıldır Manisa’da yaşadığını aktaran Teker, bu zamana kadar hiç doğulu olduğu için dışlanmadığını, AK Parti’nin başlattığı birlik, beraberlik, kardeşlik projesinin devamı için tek başına iktidarın önemli olduğunu vurguladı.
“BEN EMEKLİ OLDUM SEN HALA İKTİDAR OLACAKSIN”
Koalisyon görüşmelerini iş adamlarına anlatan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP'nin uzun yıllardır tek başına iktidara gelmediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"En büyüklerine sorduk CHP sen tek başına iktidar olacak mısın ? 'Artık ol' dediler. 1950'de bir gittin, 65 yıl geçti 2015 seçimleriyle 65 yıldır sen tek başına iktidar olamadın ne zaman olacaksın. Ben emekli oldum sen hala iktidar olacaksın. 65 yaş memurlar için emekli yaşı kardeşim. Hakikaten 14 Mayıs 1950’de bir gittiler, gidiş o gidiş. Biz seçim üstüne seçim kazanıyoruz. ‘Ben Atatürk’ün kurduğu partiyim’ diyor iyi o zaman hadi iktidar ol, olamıyor. ‘Devleti ben kurdum’ diyor o zaman iktidar ol, olamıyor. Bu parti 1995’te yarım puanla barajı aştı ama 1999’da 8 buçuk ile barajın altında kaldı. İyi ki barajın altında kalmış 2002 seçimlerinde parlamentoya girdi. Yoksa DSP gibi parlamento dışında kalacak, milletvekillerin 550’sini AK Parti alacaktı. Şimdi ne? 25. 28 aldım mı oh kaymaklı baklava. İyi de koalisyon kuracak mısın? ‘Bilmem.’ Peki iktidar olacak mısın ? ‘Bilmem.’ Nedir amacın AK Parti gitsin de ne olursa olsun. AK Parti gitsin de ne olursa olsun diyemez bir siyasetçi. Sorumluluk taşıyan bir iş.”
“TEHDİTLE, BASKIYLA, ŞANTAJLA ÖLDÜRMEKLE OY ALAMAZSINIZ, ALMAYIN”
HDP ile kimsenin hükümet kurmak istemediğini belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü HDP sözü ile tavrıyla kendisinden beklenilen yani Türkiye’nin partisi olmak, Türkiye’de çözüm sürecini gerçekleştirmek için adım atma noktasında değil, patlayan terör karşısında terör örgütünü övecek sözler sarf eden bizi tehdit eden milletvekilleriyle ortaya çıktı. Bir taraftan patlayıcılar yerleştiriliyor insanlar havaya uçuruluyor. ‘Şuna bir şey söyle’, ‘söyleyemem ölenlere çok üzüldük.’ Ölenlere çok üzüldün amenna öldürenlere bir şey demeyecek misin ? ‘Onlara bir şey diyemem. Ben onların talimatıyla iş yapıyorum. Emirleri onlardan alıyorum’ Peki ne işe yaradı demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları siyasi partilerdir. Siyasi partiler olmazsa demokrasi yok zaten. Bir ülkede siyasi partiler olacak ki o ülkeye demokratik ülke diyelim. Biz bunlara şunu söyledik; barajı geçmenizi hiçbir zaman engellemeyiz. Çünkü bizimle olacak bir şey değil, halkımızla olacak şey. Siz halka kendinizi beğendirin, oy alın ondan sonra parlamentoya girin. Ama dikkat edin. Tehditle, baskıyla, şantajla öldürmekle oy alamazsınız, almayın. Demokrasilerde böyle bir şey yok. Tam aksi olur. Bize katil devlet diyor ağzını aça aça ama terör örgütüne, elinde silahla bomba patlatan adama ‘yapma’ diyemiyor. Bu yüzden 5 ay geçti ve hükümet kurulamadı. Bir taraftan terör, bir taraftan Suriye, Irak , Yemen, Mısır ve Orta Doğu’daki gelişmeler bir taraftan da ekonominin bozulabileceği endişeleri var. Bu işi ancak tek başına bir hükümet götürebilir. Çok açık ve rahat söyleyebiliyorum. Herkes oyunu kullanırken istediği partiye oy verebilmeli. Ama şunu düşünmeli, ‘ben bu partiye oy veriyorum, bu partinin tek başına iktidar olmasını istiyorum’ Koalisyonlar bu sorunları çözebilecek gibi görünmüyor. Geçmişte oldu, sorunlar büyüdü. Çünkü o koalisyonlar sorunun bir parçasıydı. Sorunun parçası olan sorunu çözemez. Eğer CHP’ye oy vereceksen, CHP’nin tek başına iktidar olmasını iste ve buna inan. MHP’ye, HDP’ye oy vereceksen partinin tek başına iktidara gelip gelemeyeceğini bir düşün. Hiç birisinin gelme ihtimali yok.”
“BİZ DE YANLIŞ YAPABİLİRİZ, BİZ DE TEPEDEN BAKMIŞ OLABİLİRİZ, BİZ DE ADAM KAYIRMIŞ OLABİLİRİZ”
Sözlerine Adil Gür’ün son seçim anketinin sonuçlarıyla devam eden Arınç, “Yüzde 47 diyor. Ben yüzde 44-45’e yakınını duydum ama yüzde 47’yi duymamıştım. Yüzde 43 buçuk bile 276’yı getiriyor bize. Eşikteyiz, adım attık mı tek başımıza iktidardayız. Ben açık sözlü bir adamım, kardeşim 3 seçimde yüzde 50’ye kadar aldın da 7 Haziran’da bu millet sana niye daha az oy verdi? Bir tanesini söyledim. 4’üncü partinin meclise girmesi. Ama ona rağmen sen tek başına iktidar olabilirdin, doğru. Benim de kabahatlerim var. Ben de bir insanım. Malzemesi insan olan bir hükümetim ben. İçimizde Peygamber yok haşa. İçimiz de Eyüp olan da yok. Adı Eyüp olan var ama Eyüp Nebi yok içimizde kardeşim. Ne olacak peki? Biz de hata yapabiliriz. Biz de yanlış yapabiliriz. Biz de tepeden bakmış olabiliriz. Biz de adam kayırmış olabiliriz. Ama sen bana bunu söyledin. Kulağımı çektin hafifçe şefkat tokadını vurdun birader. Anladım seni ben, hatamız çok. Hatalarımızı telafi edeceğiz Allah’ın izniyle. Ben hatamı anladım. Sen bana ne söylersen söyle haklısın. Ben millete kızamam. Yüzde 50’yi veren daha sonra vermemişse bende bir kabahat vardır, millete bir kabahat bulamam. Başka partiler gibi nankör falan diyemem ha. Ayağımı sağlam basacağım. Daha iyi işler yapıp, daha çok koşacağım. Ben yere düşmedim, kapaklanmadım. Sadece bir sendeledim. İyi beni kendime getirdin Allah razı olsun" dedi.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ’YE BEKARLIK GÖNDERMESİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ‘hayır’ söylemleri üzerinden yüklenen Arınç, esprili bir dille gönderme yaptı. Arınç, “Bu partinin yönetimine bugüne kadar kötü insan gelmedi, bundan sonra da gelmeyecek. Biz iman etmişiz. Haksızlık yapmayacağız, adaletten ayrılmayacağız, millete hizmet yolundan vazgeçmeyeceğiz. Bizim sloganımız bu. Burada hafif sendelemeler oldu millet bizi kendimize getirdi. İyi öbürlerinin kendilerine geleceği yok. Ben hatırlıyorum, 2002 seçimlerinden sonra Bahçeli dedi ki ‘tamam ben başarısız oldum çekileceğim’ 3 gün sonra tekrar yola devam diyor. Maşallah tam 21 yıl oldu. Geçen de ‘hayır da hayır var’ diyor. Türkçe’yi iyi bilmek lazım. Hayır vardır, hayır vardır. Hayır yapılan iyi işlerdir. Ve hayır da mutlaka hayır vardır. Hayır’ın karşılığı şerdir. İyiliğin karşılığı kötülüktür. Bir de evetin karşılığı hayır vardır. Aradaki farkı bilmiyor. Eski model arabalar bindikçe, bazı şeylere takılıp kalıyor. Geçen arkadaşlarımızdan birisi espri yapıyor. ‘Zaten her şeye hayır dediği için evet diyemediği için bekar kaldı’ diyor. Masaya otursa evet demesi lazım. Yani hoş görülü bir insan olduğu söyleniyor. Buradan da selamlarımızı kendisine iletelim. Ama evet diyemediği için bekar kaldığını söylüyorlar. Ben onların yalancısıyım. Ne uzar, ne kısalır bu partiler. Biz ispat ettik kendimizi. Türk siyasi tarihinde bu millet AK Parti’deki gerçeği gördü. 10 seçimden başarıyla çıktık. Şimdi yine bir imtihanın eşiğinde. Bunların iktidar olma şansı yok. Türkiye’nin de güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Ben bu sefer ‘ben bu adamları iyice bir sarstım. Kendine getirdim. Herkes hatasını günahını anladım. Bu sefer de AK Parti’ye vereyim de şu 4 yılı kurtaralım. 4 yılın sonunda beğenmezsek biraz daha kuvvetli vururuz, yere kapaklandırırız’ diyebilirsiniz. Benden size tavsiye” diye konuştu.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİZ BAŞLATTIK, BİTİRİRSEK YİNE BİZ BİTİRECEĞİZ”
Çözüm süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Arınç, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Çözüm sürecini biz başlattık, bitirirsek yine biz bitireceğiz. Bizi aldatmalarına izin vermeyeceğiz. Çözüm süreci bir aptallık süreci değildir. Sen silahları yığacaksın, arada edepsizlikler yapacaksın sonunda da şehirleri kasabaları havaya uçuracaksın ve çözüm süreci var diye biz bunlara göz yumacağız. İlk başta elini silahtan çekeceksin. Eylemlerini bitireceksin. Silahlı militanların aynı Öcalan’ın 2013 Nevruzunda dediği gibi ‘silah dönemi bitti, siyaset dönemi başladı’ Hepiniz dışarı çıkın. Uyacaksanız, uyacaksınız uymayacaksınız da bizi sizi mecbur edeceğiz."