30.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı’nda Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin her alanda canlandırılması ve siyasi reform süreci ele alındı. Toplantının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu , toplantıda özellikle siyasi reform sürecinin hızlandırılması konusunda mutabık kalındığını ifade ederek “Önümüzdeki süreçte yargı ve temel haklar, özgürlük ve güvenlik alanlarındaki başlıklara tüm kurumlarımız olarak ve AB Başkanlığı olarak odaklanacağız” dedi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle daha hızlı adımlar atılacağını vurgulayan Çavuşoğlu, “Avrupa Konseyi ile daha yakın çalışmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
‘Siyasi engel’
Çavuşoğlu, özetle şöyle devam etti: “AB ile ilişkilerimizde öncelikle devam eden ve sonuç alabileceğimiz konulara odaklanacağız. Bu konulardan bir tanesi Gümrük Birliği müzakerelerinin tekrar başlatılması ve vize serbestisinin hayata geçirilmesi. Gümrük Birliği müzakerelerinin tekrar başlaması ile ilgili çalışmalarımızı gerek Hazine ve Maliye Bakanımız, gerek bizler sürdürüyoruz. Vize serbestisi konusunda 7 kriter vardı, şimdi 6’ya düştü. Bu konuda AB kurumlarıyla ve tüm komiserlerle çalışmalarımızı sürdürüyoruz Vize serbestisi dahil çabalarımızın karşılığını almak istiyoruz ve siyasi engeller çıkarılmasını istemiyoruz.”
Çavuşoğlu, göç anlaşması çerçevesinde Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğine dikkati çekerek, “Özellikle AB’nin Suriyelilere vereceği maddi yardımı hızlandırması gerekiyor 3 artı 3 milyar avroyu. Diğer taraftan gönüllü yerleşime de başlamak gerekiyor” dedi.
Planlar devrede
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ağustos ayı başında ABD tarafından Türkiye ekonomisine karşı başlatılan süreci anımsatarak, ticari yaptırımlarla doğrudan ülke ekonomisinin hedef alındığına işaret etti. Siyasi saiklerle yapılan bu saldırılar sonrasında Fransa ve Almanya başta olmak üzere pek çok Avrupa Birliği ülkesinden destek gördüklerini kaydeden Albayrak, “Gerek siyasi muhataplar ve gerekse finans çevreleriyle yapılan görüşmelerde, bu sürecin ülkenin ekonomik göstergeleriyle açıklanamayacak siyasi adımlar olduğu yönünde mutabık kaldık. Bu süreçte hızlı şeklide devreye aldığımız aksiyon planımızla, reel sektör ve bankalarımızla adımlar atmaya başladık. Bundan sonraki süreçte çok daha yoğun çalışma sürecini ortaya koyacağız” dedi.
Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracat ve ithalat rakamları, kısa ve orta vadeli hedeflerimiz noktasında oldukça pozitif gösterge setini ortaya koydu. İhracat, temmuzda geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 11,6 artışla 14 milyar doların üzerine çıkarken, ithalat yüze 6,7 düşerek 20 milyar 59 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığında yaklaşık yüzde 33’lük gerileme oldu ki bu göstergeler açısından çok önemli. İhracatın ithalatın karşılama oranı geçen yılın temmuz ayında yüzde 58,7 iken bu yılın temmuz ayında yüzde 70,2 ile çok başarılı performans ortaya koydu. Cari açıktaki bu iyileşme, ekonomik dengelenme stratejimizde ortaya koyduğumuz sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme hedefi açısından ilk ve olumlu adımlardan birisi olarak realize olmaya başladı.”
Yapılandırma rakamı
Albayrak, kamuda başlatılan tasarruf adımların yanında vergi barışı, imar barışı ve bedelli askerlik düzenlemeleriyle beklentilerin üzerinde gelir performansının ortaya konacağını belirtti. Albayrak, başvuruları salı günü sonra eren yeniden yapılandırmaya da dün itibarıyla 5,5 milyon mükellefin başvurduğunu ve 60 milyar liranın üzerinde yapılandırma rakamına ulaşıldığını bildirdi. Bu yıl için konan 35 milyar liralık tasarruf hedefine de dikkati çeken Albayrak, bakanlıklar için belirlenen tasarruf hedefleri yanı sıra gelirlere dönük çalışmalarla, bu yıl bütçe disiplini hedeflerinde başarılı bir yılın nihayete ereceğine işaret etti. Albayrak, bu olumlu gelişmelerin, eylül ayında açıklanacak yeni orta vadeli planla çok daha ileriye taşınacağını söyledi.
Enflasyonla mücadele
Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyonla mücadele noktasında çok daha fazla sorumluluk alıp mali politikalar uygulayacağız. Para politikalarının da desteğiyle gerek Merkez Bankası gerek tüm paydaşlarla birlikte hareket edeceğiz. Finansal mimarimizi yeniden inşa ediyoruz. Bu tip dalgalı ve spekülatif dönemler ülkemiz açısından çok daha büyük tecrübeleri beraberinde getirecek.”
Kazan kazan
Son dönemde yaptığı toplantılarda muhataplarının, Türkiye ekonomisine duydukları güveni dile getirdiğini aktaran Albayrak, “2019 yılı, Türkiye ekonomik göstergeleri açısından çok daha güçlü bir yıl olacak. Yatırımcılara, küresel piyasalara ve oyunculara Türkiye’nin çok daha güçlü şekilde yaklaştığını gördüğümüz bir yıl olacak” diye konuştu.
Albayrak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinin hem AB hem de Türkiye açısından “kazan kazan” noktasında önemli bir süreç olacağına da işaret etti. Yurt dışı temaslarına yönelik bir soru üzerine de Albayrak, neredeyse bütün ülkelerin ekonomik ve dolar merkezli tehdit edildiğini, bu süreçte de yeni bir diyalog imkanı oluştuğunu kaydetti.
ABD’nin son dönemdeki çıkışlarının, Türkiye yanında birçok ülke için de aynı problemleri beraberinde getirdiğini dile getiren Albayrak, “Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli bir süreç yaşanıyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta İngiltere, eylülün ikinci yarısı Almanya ziyaretim olacak. Başka bir önemli ülkeye daha da ziyaretim gerçekleşecek.
Son dönemde yaptığım bütün ziyaretlerde ortaya çıkan net husus var. Bir para biriminin ekonomiyi bahane ederek tehdit unsuru olarak kullanılmasının oluşturduğu ciddi problem söz konusu. Gelecek ziyaretlerimizde de bu görüşmeler ileri noktalara taşınacak. Türkiye gündelik dalgalanmalarla yıkılacak bir ülke değil. Bu yeni dönem, AB ve muhataplarımız özelinde yeni bir süreci ortaya koyacak” dedi.
Yargıda Hedef Süre uygulaması
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, gelecek dönemin yargıya güvenin artacağı ve yargının hızlanacağı bir dönem olacağını ifade ederek, “AB ile sürdürdüğümüz temaslar ve ortak projeler kapsamında ‘Yargıda Hedef Süre’ uygulamasının pilot uygulamalarını pazartesi günü başlatacağız. 1 Ocak’tan itibaren de vatandaşlarımız nezdinde bu uygulama hayata geçecek. Yargı Reformu Strateji Belgemizi, kasım ayında güncellemeyi kararlaştırdık. Yargı reformu da AB’nin önem verdiği strateji belgesi, Türk yargısının bir anlamda yol haritası. AB ile diyalogları da sürdürerek bu çalışmaları hep beraber değerlendireceğiz” dedi. OHAL’in 19 Temmuz’da kaldırıldığını hatırlatan Gül, şunları kaydetti: “OHAL’den sonra pozitif hava, yargı, demokrasi anlamında da yansıyacaktır. Şu anda, ‘Türkiye’de insan hakları ihlali var’ şeklinde yapılan müracaatlar, AİHM önünde 6 bin 400 tanedir. Bu, 15 yılın en düşük başvurusu.”
Çok yönlü mücadele
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin bir taraftan Avrupa Birliği’ne taahhütlerini yerine getirmeye çalıştığını, diğer taraftan da hem terörle mücadele ettiğini, hem düzensiz göçle mücadelede ciddi bir şekilde yönetim ortaya koyduğunu, aynı zamanda organize suçlar ve uyuşturucuyla mücadelesine de devam ettiğini aktardı. Soylu, “PKK, DEAŞ, FETÖ ve diğer aşırı sol terör örgütleriyle mücadele iradesi esas itibarıyla direkt Avrupa güvenliğiyle alakalıdır. Biliyoruz ki ne Türkiye eski Türkiye’dir ne de Avrupa Birliği eski Avrupa Birliği’dir. Türkiye olarak, yarım asrı aşkın bir şekilde irade ortaya koymuş olduğumuz Avrupa Birliği konusundaki yürüyüşümüz aynı anlayışla beraber devam etmektedir” dedi.
AB yolunda ivme artırılacak
Reform Eylem Grubu’nun toplantısından sonra yayımlanan bildiride özetle şunlar kaydedildi:
- İlk gündem maddemizde, AB’ye üyelik hedefimiz doğrultusunda, OHAL sürecinin sona ermesinin yansımaları ve siyasi reform sürecimiz bütün boyutlarıyla ele alınmıştır. Yargı ve temel haklar alanında reformlara devam etme iradesi noktasında kararlığımız net olarak ortaya konmuştur.
- Daha az bürokrasi, daha etkin ve etkili bir çalışma anlayışı ile kararların daha hızlı alınması üzerine kurulan yeni sistemde, reformlar çok hızlı bir şekilde hayata geçirilecektir.
- Reform Eylem Grubumuz siyasi reform sürecine ivme kazandırılması konusunda mutabık kalmıştır. AB’ye üyelik hedefimiz kapsamında kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin ve adayı olduğumuz AB’nin standartları ve müktesebatı geçmiş dönemde olduğu gibi, atacağımız adımlarda çıpa görevi görecektir.
Çocuğa cinsel saldırı
- Son dönemde ülkemize yöneltilen ekonomik tehdit ve Trump yönetiminin küresel ekonomik sistemi etkileyen açıklama ve tutumları, Türkiye ve AB’nin birbirinin değerini anlaması için önemli bir fırsat olmuştur.
- Yeni Yargı Reformu Stratejisi’ne ilişkin çalışmaların 2018 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Başta AB olmak üzere, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu ilkeler ve değerlendirmeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadı dikkate alınacaktır.
- Son dönemde çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı ve istismar suçlarıyla ilgili vicdanları dağlayan haberler gündeme taşınmıştır. Toplantıda, geçtiğimiz nisan ayında TBMM’ye sevk edilen ancak kadük durumda kalan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun taslağının en yakın zamanda TBMM’de yeniden gündeme alınmasında mutabık kalınmıştır.
Vize serbestisi
- Vize Serbestisi Yol Haritası kapsamında kalan yükümlülüklerle ilgili çalışma kağıdımızı şubat ayında AB Komisyonu’na ilettik. İkinci nesil pasaportların 2 Nisan’da basılmaya başlanmasıyla birlikte, kalan yedi yükümlülüğümüz altıya düşmüştür. 31 Mayıs tarihinde de AB tarafıyla teknik bir toplantı gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte vize serbestisine ilişkin önümüze siyasi nitelikli farklı engeller çıkarılmamasını ve çabalarımızın karşılığını almayı umuyoruz.