GİT BAHAR
Çekil, bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar, bakışların yine pek sarhoş!
Yanılıp gönlüme misafir inme,
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş,
Mâbeddir orası, meyhane değil.
Ziyalar, kokular, sesler, çiçekler..
Ömrünün her günü bir başka düğün!
Bülbüller koynunda aşkı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün.
Gerçekten güzelsin, efsane değil..
Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için
Diz çöken kızları ürkütme sakın,
Kalbime girme, o, kâşane değil.
Git bahar, git bahar... Uzaklarda gül;
Denize renginden bırak hediye,
Ufuklarda gezin, semaya süzül,
Kalbime sokulma "peymane!" (*) Diye,
Gördüklerin kandil... Peymane değil!
HALİDE NUSRET ZORLUTUNA