20.06.2016 - 14:05 | Son Güncellenme:
Hem sahurda hem de iftarda Rezene
Bilimsel araştırmalar Rezene meyvelerinin birçok yararlı etkisini ortaya koyuyor. Özellikle sindirim sisteminde düz kas tabakasını gevşetmesine bağlı olarak sindirime yardımcı oluyor, midedeki gerginlik ve ekşime gibi şikayetlerin giderilmesini sağlıyor. Akşam iftardan sonra içilen rezene çayı, tüm gün boyunca kasılmış olan midenin rahatlamasına, buna bağlı olarak da iftarda yenilen yemeklerin daha kolay sindirilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca mide ve bağırsaklarda rahatsızlık verecek gaz oluşumuna da engel oluyor.
Diğer taraftan, rezene meyvelerinin ağrı kesici ve iltihap giderici etkisi de mevcut. Yapılan çalışmalar rezene çayının, belirgin bir ağrı kesici, iltihap giderici ve antioksidan etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle de migren ağrılarında yararlı olabiliyor. Bu bakımdan sahurda çay olarak içildiğinde midede gün boyu ortaya çıkabilecek kasılmaların yanı sıra baş ağrısı ve diğer ağrıları da önleyebilir.
Papatya çayı ile rahatlayın
Mayıs papatyası ya da Alman Papatyası çiçeklerinin mide-bağırsak kasılmaları, şişkinlik, gaz şikayetlerini giderici ve sindirime yardımcı etkileri bilimsel olarak kanıtlandı. Ancak papatya çayının etkisini kaybetmemesi için hazırlarken kaynatılmaması gerekiyor. Çayı hazırlamanın en ideal şekli, kapaklı bir fincan ya da demlik içerisine bir poşet atıp taze kaynatılmış sıcak içme suyu ilave edildikten sonra 10 dakika bekletilip içilmesidir. Sahurda ve iftarda yemekten sonra içilmesi sindirime yardımcı olacak ve midenin rahatlamasını sağlayacaktır. Rezene çayı ile birlikte de kullanılabilir. Bu durumda demliğe her iki çaydan birer poşet koyup aynı şekilde demleyerek içilebilir.
Papatya’nın bir diğer özelliği de hafif yatıştırıcı etkisi. Papatya, çay şeklinde hazırlanıp içildiğinde merkezi sinir sistemi üzerinde hafif yatıştırıcı etki de gösteriyor. Bu bakımdan sahurdan sonra içilen papatya çayı ile gece rahat uyumak ve gündüz ise daha rahat bir oruç süreci geçirmek mümkün.
Sindirim sorunlarına karşı nane çayı
Yemeklerde kullanılan nane ile şifa özelliği olan nane arasında gerek lezzet gerekse etki bakımından önemli farklılıklar olduğunu dile getiren Yeşilada, bilimsel kaynaklarda yer alan tedavi önerilerinde belirtilen nanenin “tıbbi nane” olduğunu unutmamak gerektiğini belirtiyor.
Tıbbi nane çayı hazımsızlık, mide krampları ve gaz şikayetlerinin giderilmesinde etkilidir. Gaz şikayetlerini giderici etkisi midenin üst tarafında yemek borusundaki kasları gevşeterek midedeki gazın çıkmasını sağlamasına bağlı. Bu bakımdan özellikle reflü şikayeti olanların tıbbi nane çayı kullanması önerilmez. Mentol gaz söktürücü ve spazm giderici özelliklerinin yanı sıra ödem giderici etkisi nedeniyle de divertikülit şikayetlerinde yararlı. Tıbbi nanenin safra artırıcı özelliği de bulunuyor. Dolayısıyla yağlı besinlerin sindirimini kolaylaştırıyor. Safra işlevleri üzerinde etkisi nedeniyle safra kesesi şikayetlerinin giderilmesini, bazı durumlarda ise safra taşlarının eritilmesini sağladığı biliniyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu özelliği nedeniyle nane çayının sahurda değil iftardan sonra içilmesini öneriyor.
Tıbbi nanenin yararlarının büyük ölçüde uçucu yağının içerisinde bulunan mentol ve türevlerine bağlı olduğunu dile getiren Yeşilada, bu nedenle de nane çayının hazırlanmasında aşırı sıcak su ilavesi ya da çay suyunu kaynatmaktan kaçınmak gerektiğinin altını çiziyor.