14.04.2021 - 15:15 | Son Güncellenme:
Selen Serdaroğlu
Pandemi döneminde oruç tutma ile ilgili merak ettiğiniz tüm soruların yanıtları burada. Korona virüs döneminde oruçluyken aşı olmak veya test yaptırmak orucu bozar mı? Milliyet.tv Muhabiri Nergis Aşkın sordu, Pendik İlçe Müftüsü Musa Bilgiç yanıtladı.
Korona virüs için aşı olmak ya da test yaptırmak orucu bozar mı?
"Bizim Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlık Bilim Kurulumuz olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı bulunuyor. Bu türdeki durumlarda fetvaları Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı veriyor. Kurulun içerisinde her türlü branştan insan bulunuyor ve bu kurul Bilim Kurulu ile ortak hareket ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun yaptığı açıklamaya göre korona virüs testi yaptırmak kesinlikle orucu bozmaz. Bu birinci. Peki aşı? Aşı konusunda ise yine Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Din İşleri Yüksek Kurulumuzun aldığı karar gereği, korona virüs aşısı, bir salgının önlenmesi adına yapılan bir çalışmadır. Bu aşı çalışmasında evet, vücuda bir enjeksiyon yapılmaktadır, ancak enjekte edilen şey gıda olmadığı, vitamin olmadığı ve bir de salgının önleme adına büyük bir toplumsal mazeret içerdiği için kesinlikle cevaz verilmiştir, aşı caizdir. Aşı sırası gelen kardeşlerimiz diledikleri takdirde korona virüs aşısı yaptırabilirler, oruçlarına zarar gelmez."
Korona virüs nedeniyle verilmek istenen iftar davetleri için ne yapabiliriz? İftar daveti veremiyorsak, ne yapabiliriz?
"Korona günlerindeki iftar akşamlarına eşi, dostu, tüm yakınları, eski mahalle iftarları gibi çağırmak bir kere hijyenik açıdan uygun değil. Kapanma dediğimiz durum budur. Herkes kendi evlerinde, kendi çekirdek ailesi ile kendi imkanları ile iftar yapmalı.
'Bizim geleneksel iftarımız budur, bunu yapmalıyız' dememek gerekiyor. 'Ayıp mı olur, hemşerilerimiz bizi çağırdı, akrabalar çağırdı, gitmezsek ne olur?' diyenlere tek cevabımız şudur: Gitmezsek iyi olur. Gitmememiz, kurallara uymamız gerekir. Hem kendimizi korumalı hem de karşı tarafın ev halkını korumalıyız. Bunun yerine, iftar daveti vermek için yapacağımız harcamaları, masrafları bir kumanya, bir market alışverişi haline getirip bu paketleri tanıdığımız muhtaç insanlarla veya tanımadığımız ama eşimizin dostumuzun tanıdığı muhtaç insanlarla paylaşabiliriz. Vakıflar aracılığı ile, örneğin Türkiye Diyanet Vakfı veya bildiğimiz, güvenli bir vakıf kanalıyla da yardımlarımızı yapabiliriz. Böylece hem iftar sevabı hem de infak sevabı, hayır sevabı, sadaka sevabı alınmış olur. Muhtaçların sevindirilmesi rabbimizi de hoşnut eder, razı kılar. Ben böyle durumlarda böyle davranılmasını tavsiye ediyorum."