Zeynep ÇETİNKAYA

NEWSWEEK dergisinin geçtiğimiz haftaki kapak konusu, "Evliliğin ölümü"ydü. Avrupa'da insanların evliliğe bakış açısının incelendiği yazıda, genç kuşakların karşı cinsle yaşama ve hatta çocuk sahibi olma fikrine sıcak baktıkları, ancak evliliğe yanaşmadıkları anlatılıyordu.
Peki Türkiye'de durum ne?
Kadın Sorunları Araştırma Enstitüsü Başkanı Prof. Necla Arat İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun ve Adana'da yapılan bir araştırmada evlilik kurumunun kadınlar arasında hala güçlü bir kurum olarak yaşadığını belirlediklerini söyledi.
Başbakanlık Aile Kurumu'nun araştırmasına göre ülkemizdeki evliliklerin yüzde 63'ü neslin devamını sağlamak için yapılıyor. Evlenme nedenlerinde ikinci sırayı yüzde 38'le düzenli bir hayat isteği ve dinin emretmesi oluşturuyor. Evliliklerin yalnızca yüzde 13'ü sevdiği insanla hayatı paylaşmak için yapılıyor. Yüzde 12'lik bir kesimse gelenek olduğu için evlendiğini söylüyor.
Evlilik kurumu üzerine çalışmalarıyla tanınan Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Çiğdem Arıkan, gençlerin evliliğe karşı olmadığını ama evliliklerin kurulma gerekçesinde belirgin değişikler olduğunu belirtti. Türkiye'de bireylere sunulan sosyal hizmetlerin hala yetersiz düzeyde olduğunu kaydeden Arıkan şunları söyledi:
"Ülkemizde sosyal refahın sağlanamaması nedeniyle, gençler ailenin koruyucu, kollayıcı yapısına ihtiyaç duyuyor. Ülkemizde hala bekara, öğrenciye ev kiralamak istemeyen, yalnız yaşayanları terörist olarak gören bir anlayış hakim."
"Evlenmek istiyor musunuz?" sorusunu yönelttiğimiz gençlerin yanıtı çoğunlukla "evet" oldu. Evlenmeden birlikte yaşayan çiftlere toplumun büyük baskı yaptığına dikkat çeken genç kızlar, evliliğin kadınlara sosyal bir güvence sağladığı görüşünü dile getirdi.
Genç erkeklere göre, evlilik hayatın yükünü paylaşmayı sağlıyor. Erkekler, evlenmeden önce birlikte yaşamaktan yana. Genel kanı evliliğin 30'lu yaşlara doğru yapılması yönünde. Flörte ve evlilik öncesi cinsel ilişkiye genç kızlar da erkekler de karşı değil.
Nehir İlkcan Yalçın (18): "Evlenmeyen insanın yalnızlığa mahkum olduğunu düşünüyorum. Yaşı ilerlemiş ve evlenmediği için pişman olan çok insan gördüm. 26 - 27 yaşlarında ablalarım var. Özgür olmak için evlenmediklerini söylüyorlardı, ama şimdi pişman olduklarını, bir an evvel evlenmeye çalıştıklarını görüyorum."
Çiğdem Bozkuş (18): "Evlenmemeyi hiç düşünmedim. Toplum evli olmayan çiftler üzerinde baskı oluşturuyor, ama ben bu baskı olmasa da evlenmek isterdim."
Esma Gökçe (19): "Aile kurmanının gerekli olduğunu düşünüyorum. Bir kadının evlenmesi onun kariyerini engellemez. Evli kadınların yaşamda daha güçlü olduklarını düşünüyorum. Artık erkekler eşlerinin çalışmasına engel olmuyor, hatta eşlerini destekliyor."
Hüseyin Özer (18): "Bir yaştan sonra evlilik gerekli, çünkü insanların destek almadan yaşamlarını sürdürmesi zor. Evliliği biraz da insanın yaşlandığı zaman yalnız kalmamasının bir güvencesi olduğu için istiyorum."
Hamdiye Şen (19): "İnsan yaşamın yükünü dostlarıyla paylaşsa bile kendini yalnız hisseder. Oysa evlilik, bir kişiyle tüm sorunlarınızı ve geleceğinizi paylaşmanızı sağlıyor. Kadın evlilik olmadan bir erkekle birlikte yaşarsa ona sahip olamaz."
Taner Kumaş (20): "İnsanın evlenmeden önce belli bir erginliğe ulaşması gerektiğini düşünüyorum. İnsan her bakımdan kendini evliliğe hazırlamalı. Ben ancak birini çok seversem, yaşamımı onunla paylaşmak için evlenirim.