13.06.2012 - 12:26 | Son Güncellenme:
Yaklaşık 10 yıldır “Workmonitor” adı altında yılda 4 kez global iş dünyası eğilimlerini araştıran dünyanın ikinci büyük insan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad, Avrupa, Asya Pasifik ve Amerika kıtalarını içeren, Türkiye’nin de dahil olduğu 32 ülkeyi kapsayan 2012 yılının ikinci raporunu yayınladı. Workmonitor sonuçlarına göre tüm dünyada çalışanların %82’si çalışmak için yaşadıklarından çok, yaşamak için çalıştıklarını söyledi. Rapora göre tüm dünyada çalışanların yarıdan fazlası (%58) zevkli bir işin, iyi bir maaştan daha önemli olduğunu belirtti. Araştırmaya katılan kuzey ülkelerde çalışanların büyük çoğunluğu bu düşünceye sahipken, Hong Kong, Malezya ve Hindistanlı çalışanlar için ise maaş çok daha güçlü bir etkiye sahip.
Avrupa'da iş memnuniyeti arttı
Çalışanların beklenti, eğilim, hassasiyet ve güvenlerini takip edebilmek için 10 yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen Workmonitor raporunun bu yılki ikinci araştırmasında yine önemli bulguların ortaya çıktığını belirten Randstad Türkiye Genel Müdürü Altuğ Yaka, “2012 yılında gerçekleştirdiğimiz bu ikinci araştırmanın sonucuna göre küresel olarak en memnun çalışanların Avrupa olduğu ortaya çıktı. Çalışanların iş memnuniyeti açısından geçen yıla oranla önemli artış yaşayan ülkeleri ise Fransa, İsviçre, Danimarka ve Türkiye oldu. Avrupa dışında Hindistan ve Yeni Zelanda’daki çalışanların memnuniyetinde ise geçen çeyreğe oranla önemli bir artış yaşandığını gözlemledik” açıklamasını yaptı. Rapor sonuçlarına göre Avrupa’daki çalışanların iş memnuniyetinin yanı sıra daha istekli çalıştıklarına da değinen Altuğ Yaka, “Araştırmada özellikle İtalya, Almanya, Lüksemburg ve Türkiye’deki çalışanların motivasyonları hayli yüksek çıktı. Son iki çeyrekteki küresel anlamda çalışanların kişisel motivasyonlarını incelediğimizde bir önceki çeyreğe göre Belçika ve Türkiye’deki çalışanların terfiye daha fazla odaklandıklarını, Avrupa dışında terfi etmeye en istekli çalışanların ise Meksika ve Hindistan’da olduğunu gözlemledik” dedi.
Çıkarılmak yerine, maaş kesintisine sıcak bakılıyor
Workmonitor araştırmasına katılanların %42’si, işverenlerin mali performanslarının baskı altında olduğuna işaret ederken, küresel olarak işten çıkarılmayı göze alamayan çalışanların %36’sı maaşlarının bir kısmından vazgeçebileceğini belirtiyor. Çalışanların verebileceği bu tavizin sınırı işverenlerinin mali performansı ile ilişkilendirilirken, işine bağlı olarak çalışan Hindistan’daki çalışanların % 71’i işini kaybetmemek adına maaşının bir kısmından vazgeçebileceklerini ifade ediyor. Bu rakamı % 62 ile İspanya takip ederken, ABD’li çalışanların yalnızca % 22’si bu durumu kabul edebileceği sonucuna ulaşıldı.
Duygusal ilişkiler, işteki performansı etkiliyor
Araştırmada öne çıkan diğer bir konu ise işyerindeki ilişkiler hakkındaydı. Randstad Workmonitor sonuçlarına göre tüm dünyadaki çalışanların %64’ü iş arkadaşlarıyla iş dışında buluştuğunu ve %71’i de yakın dostluklar kurduğunu belirtirken, bu oranın özellikle Brezilya (%93) ve Hong Kong’da (%91) yüksek olduğu ortaya çıktı. Çalışanların ortalama %57’si zaman zaman iş ortamında duygusal ilişkilerin oluştuğunu da itiraf ederken, araştırmada bu durumun %70 ortalama ile en çok Çin, Hindistan ve Malezya’da meydana geldiği saptandı. Hindistan ve Lüksemburg’da çalışanların, sırasıyla %63’ü ve %65’i, duygusal ilişkilerin işteki performanslarını etkilediğine inanırken, tüm dünyada çalışanların ortalama %40’ı bu görüşü paylaşıyor. Öte yandan çalışanların %72’sine göre ise işyerindeki duygusal bir ilişkinin sorun olması gerekmiyor. Bu görüşü benimseyenlerin oranı özellikle İspanya, Meksika ve Hong Kong’da yüksek (ortalama %81). İşyerinde duygusal bir ilişki kurulduğunda çalışanların %44’ü, taraflardan birinin başka bir bölüme transferinin gerektiğine inanıyor. İstifa ise hemen düşünülmesi gereken bir davranış değil. Çalışanların yalnızca %24’ü duygusal ilişki kurma durumunda istifa edilmesinden yana.