19.08.2009 - 10:43 | Son Güncellenme:
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Diyet Uzmanı Dr. Nil Pınar Ercan, zayıflamak için oruç tutmanın sindirim sisteminde sorunlara neden olabileceğini söyledi. Dr. Nil Pınar Ercan, yaptığı açıklamada, bu yıl ramazan ayının uzun yıllar sonra çok sıcak bir döneme denk geldiğini, sahur ile iftar arasının çok uzun olacağını belirtti.
Zayıflama amacıyla oruç tutanlar bulunduğuna dikkati çeken Ercan, "ramazanda zayıflama düşüncesiyle yola çıkıp kilo alan çok sayıda bireye de rastlayabiliyoruz. ’Ne kadar az yersem, o kadar kilo veririm, bunun için ramazan ayı müsait’ diye düşünülüyor. Açlık süresi ramazanda uzuyor. Bireyler iftarda birden yemeğe yüklenerek açlığını telafi etmek istiyor. Böyle olunca sindirim sisteminde problem ortaya çıkıyor. Amaç kilo vermek değil, kilo almayı önleyecek şekilde besin almak olmalı" diye konuştu.
ORUCU UYKUYA TUTTURMAK
Ercan, ramazan ayında uyku düzeninin de çok önemli olduğunu, bu dönemde açlık duygusunun yüksek çok olmasının, kan şekerindeki düşüşün bireylerde uzun süre uyuma isteğini ortaya çıkardığını söyledi. Ramazanda düzenli ama aşırı olmayan uyku ve dengeli beslenmenin önemli olduğunu bildiren Ercan, "gün boyunca uyuyarak vakti geçirmek bilinenin aksine ramazan ayında olumsuzluk yaratır. İnsanların normal hayatlarındaki aktivitelerine yakın şekilde aktiviteler yapması gerekir" diye konuştu.
İftarda her zaman açlık fazla olacağı için hamur işleri, şekerli yiyecekler, ramazan pidelerinin sofraları süslediğini belirten Ercan, bireylerin iftarda ilk önce bir kase çorba, bir dilim ekmek ve yanında kuru meyve tüketmesini önerdi. İftardan sonra yatana kadar sürekli bir şey değil süt, yoğurt, meyve gibi ara öğünler yenmesini de tavsiye eden Ercan, sahurda daha çok protein ağırlıklı beslenilmesini, tuzlu yiyeceklerin tüketilmemesi istedi.
FUTBOLCULARIN DURUMU
Profesyonel sporcular için kulüp doktorlarının özel programlar hazırladığını kaydeden Ercan, futbolcuların gün içinde belirli bir efor sarf ettiğini, aşırı su kaybettiğini, bu nedenle oruç tutan futbolcuların hem susuzluğu, hem de açlığı daha fazla hissedeceklerini ifade etti. Çok uzun süre aç kalındığında kan şekerinin düşeceğini ve metabolizmayla ilgili bazı problemlerin ortaya çıkacağını vurgulayan Ercan, yine de tercihin futbolcuya ait olduğunu ifade ederek, "biz antrenman ve müsabaka döneminde sporcuların oruç tutmamasını öneriyoruz. Uzun süreli açlığa ve sıvı kaybına bağlı kan şekeri düşüklüğü sonucu, halsizlik, yorgunluk, dikkatsizlik görülmekte, sakatlanma riski artmaktadır. Bu Ramazanda oruç tutacak futbolcunun performansı düşecektir" dedi.
Sporcunun oruç tutmasının yasaklanmasının da, moral motivasyonunu olumsuz etkileyebileceğini de bildiren Ercan, "futbolcular maçtan bir gün önce ve maç günü, sağlıkları için oruç tutmamalı. Ama tercih yine de futbolcunun" diye konuştu.
YANLIŞ BİLİNEN TÜKETİM
Ercan, meyve suyu, çay, kahve tüketirken susuzluluğun bir nebze azalacağı düşüncesiyle de hareket edildiğini, ama bunun doğru olmadığını ifade etti. Çay ve kahvenin içeriğindeki kafeinin idrarı artırdığını, dolayısıyla vücuttaki suyu azalttığını kaydeden Ercan, "bu nedenle suyun 8 bardaktan az tüketilmemesi gerekir. Kısacası, zengin menülü sofra gözü boyar, ama insan sağlığını da bozabilir" diye konuştu.