Normal021falsefalsefalseTRX-NONEX-NONEMicrosoftInternetExplorer4
Sorun pastasını dilimlere ayırın
İlişkilerimizde, eşimiz veya partnerimizle iletişimimiz, karşılıklı etki tepkiyle gelişir. Tepkilerimiz, eşimizden aldığımız olumlu ya da olumsuz verilere göre, kar topu gibi büyür. Güzel bir dönem yaşıyor ve olumlu etkileşimde bulunuyorsak mutluluk; sorunlar yaşıyorsak sıkıntılar, karşılıklı tepkilerimizden beslenerek çoğalır.
Yaşanılan sıkıntılı ve sorunlu bir dönemse, sorunun asıl kaynağı dipte saklı dururken, küçük sıkıntılar, esas sorununun üzerine yığılmaya başlar. . Bir bakarız ki sevdiğimiz insanın her şeyine sinir olur hale gelmişiz. Yaptığı her hareket, sarf ettiği her söz, gözümüze batmaya başlar, sinirimizi bozar olmuş. Sevdiğimizin, ilişkinin başında şirin ve sevimli bulduğumuz , “çocuk gibi,çok tatlı” diye değerlendirdiğimiz ve içimize sıcaklık veren davranışları, artık sinirimize dokunmaya başlar ve yorumumuz “çok sevimli”den, “çok bencil”e,” “çok şımarık”a döner.
Danışanlarım, ilişkilerinde yaşadıkları problemleri aktarırken, genelde bir çok cümle peş peşe sıralanır;
“Eşim bana karşı çok ilgisiz. İşten geldiği zaman ağzını açıp da benimle tek kelime konuşmuyor Bir de ailesi sürekli bizim evde. Kardeşlerine hizmet etmekten bıktım. Ev işlerinde de hiç yardımcı olmuyor bana. Okuduğu gazeteleri ortada bırakmamasını defalarca söylememe rağmen, hiç umurunda değil.”
Bu ilişkide danışanım Esra, sorununu tek bir konu başlığı altında “eşimin davranışları” diye özetlese de, çizdiği tabloda bir çok farklı şikâyet sıralanmış durumda. Siz de şikâyetlerinizi, sadece “eşim” ya da “sevgilim” başlığı altında toplamış olabilirsiniz. Ancak bütün sorunların üstesinden tek bir konuşmayla gelmek ya da hepsini bir arada çözmek mümkün değil. Sorunları tek tek ele almak, çözüme ulaşmanızı ve ilişkinizi zorlayan bu sancılı süreci mümkün olduğu kadar hasarsız atlatmanızı, kolaylaştırır.
İlişkiler aslında emek verip büyütmemiz gereken çocuklarımız gibidir. Çocuğu olan çiftler çok iyi bilirler; örneğin çocuğunuza hem tuvalet eğitimi vermeyi hem de emzik alışkanlığını sonlandırmayı aynı zamanda yapmayı düşünmezsiniz. Çocuğu fazla zorlamamak için , mevcut alışkanlıklarını aralıklarla,tek tek değiştirmeyi denersiniz. İlişkilerimizde sorunlarımızı çözmemiz için de izlememiz gereken yaklaşım aynıdır. Her sorunu tek tek ele almak, ve yeni sürecin oturması için zaman vermek.
Şimdi kağıt kalemi elimize alalım ve değiştirmek istediğimiz sorunları alt alta yazarak başlayalım. Esra’nın şikayetlerinden yola çıkarak örnekleme yaparsak;
- Eşim, bana karşı çok ilgisiz. Benimle sohbet etmek istemiyor.
- Eşimin ailesi, benim tercih ettiğimden çok daha sık evimize geliyor.
- Eşim, ev işlerinde bana yardımcı olmuyor.
- Eşim, kendisine yaptığım uyarıları dikkate almıyor.
Şimdi siz de, kendi konularınızı listeleyin lütfen. Bunları şikayet olarak değil de değişmesini ve düzelmesini istediğiniz sıkıntılarınız olarak görerek listelerseniz çok daha gerçekçi bir liste yapacağınızı fark edeceksiniz.
Listenizi tamamladıktan sonra ,bu sıkıntılarınızı kocaman bir pasta olarak görün.Hatta bu pastayı kağıt üzerine de çizebilir ve pastanızı bölebilirsiniz.Ya da elimize bıçağı aldığımızı ve pastamızı dilimlere ayırdığımızı hayal edelim.
Sizin için en büyük , size en çok sıkıntı veren, ve öncelikli olarak değiştirmek istediğiniz şikayetiniz hangisi? Bu sizin en büyük pasta diliminiz olacak. Pastayı kaç parçaya böldüğünüz önemli değil. Her dilimi bir sorun olarak görün ve bu sorunun hayatınızdaki etkisini düşünerek, dilimlerinizin büyüklüğüne karar verin.
Aynı işlemi listesini yaptığınız sorunların karşısına, sizin için yüzdesel değerini yazarak da yapabilirsiniz. Amacımız, sorunları bölmek ve birbirinden ayırmak. Yani, Esra’nın listesine bakarsak;
·Eşim bana karşı çok ilgisiz, Benimle sohbet
etmek istemiyor ……. …………………... % 45
·Eşimin ailesi, benim tercih ettiğimden çok
daha sık evimize geliyor ………………% 10
·Eşim ev işlerinde bana yardımcı olmuyor.%15
·Eşim, kendisine yaptığım uyarıları hiç dikkate
almıyor………………………………….….%35
Esra’nın, tamamladığı listeyi gözden geçirirken şaşırarak fark ettiği nokta, bu metodun ne kadar etkili olduğunu anlamasına da yardımcı oldu. Listeyi yaparken, eşinin ailesinin evlerini sık ziyaret etmesi konusundaki şikâyetini, %10’la yani en düşük yüzdeyle değerlendirmişti. Bunun üzerinde konuştuğumuzda, bu konunun aslında kendisini çok da rahatsız etmediğini, sadece eşi ile ilgili diğer şikâyetlerinin tahammülünü azaltması ve artık her şeyin gözüne batması nedeniyle, bu konuyu da şikâyetleri arasında dile getirdiğini fark etti. İşte, kar topu etkisi! Diğer şikâyetlerine çözüm bulduğunda, ziyaret konusunun kendisini hiç de rahatsız etmeyecek olduğunu fark etmek kendisini de şaşırttı ve dolayısıyla bu maddeyi listeden çıkartmaya karar verdi.
Ama bu farkındalığın sonucunda aldığı en önemli karar, bundan sonra eşine ailesinin ziyaretleri konusunda şikayetçi olmamak ve onu bu konuda bunaltmamaktı. Dolayısıyla eşi ile aralarındaki tartışma konularından biri artık yok olmuştu.
Bazen bireyler şikayet ettikleri konunun altında yatan esas nedeni yorumlayamayabilirler. Örneğin Esra’nın eşi kendisine çok daha ilgili davransa, sohbet etse, yani Esra ilişkisinde manevi doyum hissetse, aslında eşinin ev işlerinde yardımcı olmaması da kendisi için listeye yazmaya değer bir şikayet olmayabilir. Ya da tahammülü arttığı için bu konuyu eşiyle konuşmaya gerek bile duymayabilir.
Çapraz düşünmek ve sorunları bölmek ,her şeyden önce konuya odaklanmanızı ve diğer şikayetleriniz hakkında tahammülünüzün artmasını da sağlayacaktır. Kar topu etkisini dağıttığınız zaman, aslında ne istediğinizi ve öncelikle neyi çözmek istediğinizi keşfedeceksiniz.
Evet ,sorun pastasını böldünüz. En büyük dilim ya da listenizde yüzdesel olarak en büyük ağırlık verdiğiniz madde şimdi sizin ilk işiniz. Öncelikle bu problemi ortadan kaldırmaya odaklanacağız , ve sürekli şikayet etmek yerine, enerjimizi bu konuyu çözmeye vereceğiz.
Bizim için öncelikli olarak belirlediğimiz konuyu çözdüğümüzde belki de göreceğiz ki, maddeler halinde listelediğimiz bazı şikayetlerimiz, bu büyük iyileşmenin de etkisi ile kendiliğinden çözülmüş, bazıları da duygusal rahatlamamızın etkiyle artık bizim için önemini kaybetmiş olacak.
Artık rotamızı çizdik, hedefimizi belirledik. Hadi bakalım , şimdi iş başına.
İLİŞKİNİZİ KURTARMA REHBERİ-Netkitap