Tartışmalar, kavgalar yıllarca sürmüş.
Erkek çok kıskançmış. Kadının giydiğini denetlemeden sokağa çıkmasına izin vermezmiş. Dolayısıyla, her sabah kavga. Özellikle kadın iş seyahatine gittiğinde, erkeğe dünya cehennem olur, kadına günleri dar edermiş. Her seyahat öncesi ve sonrası bardaklar, kumandalar havada uçuşurmuş.
Erkek her akşam bilgisayar başındaymış. Kadının tabiriyle “çocuk gibi” oyun oynarmış bütün gece. Kafasını bilgisayardan kaldırıp karısı ne istiyor diye bakmazmış. Dolayısıyla, her akşam kavga.
Kayınvalide burnunu evlerinden çıkartmazmış. Her söylediği geline batarmış. Oğluna karısını şikayet etmeden içi rahat etmezmiş. Her şikayet yeni bir kavga.
Kadın biraz dağınıkmış. Hem eve, hem işe yetişemezmiş. Zaten çalışmasına hiç gerek yokmuş ama kadın tuttururmuş “çalışacağım” diye. Al sana bir kavga daha.
Üstüne çocuk doğmuş. Ama bebeğe rağmen adam içkiyi bırakmamış. Alkolüyken her tartışma kavgaya dönermiş. Anne olduktan sonra kavgalarda kadının sesi daha çok çıkar olmuş.
Bu mücadele yıllarca sürmüş. Ayrılmışlar.
Ayrılık sürecinde adam kendi hatalarını anlamış. Karısını geri almak için mücadele etmiş . Hiçbir şeyin ailesinden daha önemli olmadığını hissetirmiş. Barışmışlar.
Birkaç aylık ayrılığın ilişkilerine iyi geldiğini görmüşler. Adam bir daha gereksiz kıskançlıklar yapmayacağına söz vermiş. Sözünü tutmuş. Kadın daha önce sırf kocasına inat giydiği mini etekleri kaldırıp atmış. Zaten son zamanlarda aldığı kilolardan sonra mini etek giyemiyormuş. Kocasını rahatsız etmeyecek giyim tarzında karar kılmış. Seyahatleri eskisi kadar sık değilmiş. Gittiğinde de eşini sık sık arayıp soruyor, içini rahatlatıyormuş.
Adam içkiyi bırakmış. Zaten o içkiyi bırakmasa, içki onu bırakacakmış. Karaciğeri, çoktandır sinyal veriyormuş da kavga dövüşten anlayacak vakitleri olmamış.
Adamın ailesiyle yan yana oturdukları apartmandan taşınmışlar. Oğlunun boşanma ihtimalinden korkan kayınvalide kendisiyle ilgisini anlamasa da uzak durmaya gayret etmiş.
Karşılıklı anlaşmışlar. Adam bilgisayarı açmayacak ama kadın da her akşam saatlerce dizi seyretmeyecek.
Bir gün kadın demiş ki; “Ben gidiyorum. Mutlu değilim.”
Adam bunca yıllık kavga gürültüden sonra, tam da her şey yoluna girmişken kadının gitmesini hiç anlamamış. Başkası var diye düşünmüş ama yok. “Bana söylemediğin bir şey mi var” diye sormuş. Ama yok.
Kadın demiş ki “Tükendim.” Bunca yıl hep bu son zamanlardaki hayatımıza ulaşabilmek için mücadele ettim. Ama o mücadele meğer beni çoktan tüketmiş. Her şey yolunda ama ben yokum. Yaşadığımız hiçbir şeyin keyfini alamıyorum. Davranışlar değişti ama yıllar öncesi kırılan duygularımı toparlayamıyorum.”
Adam yine anlayamamış.