Konu Deniz değil, bebek

Tuzumuz kuruyken başkasını eleştirmek ne kadar kolay. Hepimizin zaman zaman boş bulunup içine düştüğümüz bir tuzak bu. “Ben hiç yapmam” demeyin, mutlaka benzer cümleler kurmuşsunuzdur. “Hiç”, hiç mümkün değil.

Gazeteyi açıp okuduğunuzda, gözünüze ilk çarpan yazı. Bilmem kim şöhret olup parayı bulduktan sonra zavallı babasını sokakta bırakmış. Ne ayıp! İyi de bu adam evladına hayatı boyunca bakmamış, şimdi çocuğu şöhret ve para sahibi olunca “babalık hakkı” diye tutturmuş. Kimin ayıbı şimdi bu? İlk cümleyi okuduğunuzda eleştirmediniz mi, itiraf edin.

Haberin Devamı

Şimdi mutlu bir eş, bir anne, başarılı bir sanatçı. Günün birinde, birden gençliğine ait bir hata tüm imajını yerle bir ediyor. Gazeteler yerden yere vuruyor. Bugünkü başarılarının, geldiği noktaya ulaşmak için ne kadar çok çalıştığının hiç önemi kalmamış. Siz olsaydınız asla yapmazdınız değil mi? Evet belki yapmazdınız. Peki, siz hiç, bir başkasının asla yapmayacağı bir hata yapmadınız mı hayatınızda. Sizin yolunuzdaki riskler başka, onun ki başka. Neler yaşadı da, böyle bir hata yapma gafletine düştü biliyor musunuz? Elbette adına hata denmeyecek, kendi ahlak kriterleri içinde bilinçli yanlışlar yapan insanlar var. Kastım onlar değil elbette. Gerçeği öğrendiğimizde eleştirimizden utanıp “yazık” diyeceğimiz vakaları kastediyorum.

Şimdi yeni bir konu var magazinin ortasında. Deniz Akkaya’nın bebeğinin babası, gitmiş bir başkasıyla evlenmiş. “Oh olsun” diyenler var. “Sen adamı köşeye sıkıştırmak için çocuğunu kullanmaya kalkar mısın” diyenler var. Bir sürü yazı yazılıyor günlerdir. Özelden genele taşınan yargılarla ayıplayanlar, nefretini kusanlar var. Zannedersiniz ki hepsi söz konusu beyefendinin kardeşi, akrabası.

Deniz Akkaya’yı tanımam. Bilmiyorum amacı bebeğini kullanmak mıydı, değil miydi? Ama bilmediğim bir konuda, sanki sırdaşıymışım, neyi niye yaptığından eminmişim gibi yargılamayacağım onu. Elbette küçük bir çocuğu, bir ilişkiye tutunmak için tampon yapmak büyük bir yanlış. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. Ama çevrenize bir bakın hele. Kaç tane anne var etrafınızda biliyor musunuz, belki evliliği kurtulur, kocanın gözü dışarıdan eve döner diye çocuğunu doğuran ? Belki siz bile bu amaçla dünyaya getirildiniz .Belki anneniz, teyzeniz ya da komşunuz bu amaçla bebek sahibi olmak istedi. Yanlış evet, ama bu yanlış, toplumumuzun bir sorunu zaten. Deniz Akkaya’nın kötü bir anne olduğunun kanıtı değil.

Haberin Devamı

Belki de artık çocuk doğurmak için son şansıydı. Tıbbi durumunu biliyor musunuz? Zaten ayakları üzerinde durabilen, çocuğuna bakabilecek ekonomik koşulları olan bir hanım. Çocuk sayesinde birilerinden para kopararak hayatta kalmaya çalışan biri değil ki bahsettiğimiz insan. Belki çok sevdi, ondan bir çocuk hayatının emeli oldu. Belki adamın vaatleri bir noktada değişti, asıl darbeyle karşılaşan Deniz Hanım oldu. Belki, belki, belki….

Hiçbir annenin, kendi bencilliğine çocuğunu kurban etmeyi planladığına inanmak istemiyor yüreğim. Çocuk sahibi olmak, çok ağır bir sorumluluk. Yavrunuzun ateşi çıktığında yalnız olmak, hangi bakıcıya emanet edeceğinize tek başınıza karar vermek, psikolojisinin düzgün olmasının yükünü tek başına almak kolay bir karar değil. Hangi anne, “babam nerede” sorusuna verebileceği cevabın, “birazdan gelir” olmasını arzu etmez ki.

Haberin Devamı

Her şey yolundayken güle oynaya bebek sahibi olup ayrılan bir sürü insan var. Hatta günümüzde sperm bankasına başvurup çocuk sahibi olan, yalnız bir sürü kadın var. Hiç birini yargılamıyoruz da, sevdiği adamdan bebek sahibi olan birini mi yerden yere vuruyoruz. Bilmeden, anlamadan. Geride kalana kızıyoruz da, çekip gidene mi anlayış gösteriyoruz. Bu bebeği düşünmek annenin görevi mi sadece? Ya babası?

Dedim ya, gerçeği bilmiyorum. Ama magazin basınında yazan her şeyi doğru kabul etmemek gerektiğini biliyorum. Söz konusu masum bir bebek olunca insanın içi acıyor elbette. O zaman bu masum bebeğin annesini, bu denli acımasızca eleştirerek yıpratmak yerine destek olmak gerek diye düşünüyorum. Yaptığı yanlış bile olsa, sonuçlarına zaten kendisi katlanıyordur mutlaka. Daha fazla yüklenmeye hangimizin hakkı var.

Umarım bu minik bebek büyüdüğünde, bugün yazılanları görmez. Kendisini seven anne ve babasından hiç şüphe etmez. Birlikte olmasalar da önce anne ve baba olduklarını hiç unutmazlar umarım.