"Güllerin Savaşı", izleyenlerin aklında anlattığı durumla özdeşleşme yaratan bir filimdir. Senaryoya konu olan "Rose" ailesinin savaşa dönen boşanma hikayesini, ironik bir dille anlatır. Güzel hayallerle evlilik hayatına başlayan bir aşkın, boşanmaya karar verilen noktada, menfaatler çakıştığında, nasıl savaşa dönebildiğine dair akıllara kazınan bir örnektir.
Bu durum gerçek hayatta da çok yaşanıyor maalesef ama gerçek insanlar ve gerçek yaşamlar söz konusu olduğunda, filmdeki kadar komik olmuyor elbette. Hele bir de işin içinde çocuklar varsa savaşın tek kaybedeni karı-koca değil, üstüne çocuklar da oluyor.
Özellikle tek taraflı kararla yaşanan boşanmalarda çocuklar ağır yara alıyor. Boşanmaya mecbur bırakılan eş, çocuklarını kullanarak, ayrılmak isteyen eşi cezalandırmaya çalışıyor. Çocuklarını göstermeyerek, çocukların kulaklarını eşi ile ilgili olumsuz sıfatlarla doldurarak eşini üzmeye, acı çektirmeye çalışıyor. Oysa bu formüllerle esas ağır yarayı alan eş değil çocuklar oluyor. Örneğin, çocuklarını göstermeyerek kocasını cezalandırmaya çalışan anne, çocukların da babayı görmeye ihtiyacı olduğunu unutuyor. Aklına gelen türlü sıfatla eşini şikayet ederken, çocukların gözünde "kötü koca" ile "kötü baba" kavramlarının karıştığını fark etmiyor.
Bir dönem sonra anne ve babanın sinirleri soğuyor, herkes kendi hayatına adapte oluyor, kabulleniyor. Ancak günün sonunda örselenen, zarar gören çocuklar oluyor.
Boşanmaların büyük bir yüzdesinin çocukların küçük olduğu dönemlerde gerçekleştiğini de işin içine kattığımızda, tablo daha da tedirgin edici. Özellikle 0-6 yaş döneminin, çocukların kişiliklerinin oluştuğu dönem olduğunu, bu dönemde yaşanan travmaların, ömür boyu zarar verebilecek hasarlar açtığını unutmamak gerek.
Boşanmak da evlenmek kadar doğal ve hayatın içinden. Ancak karı-koca durumundan ayrılmak demek, anne ve babalıktan da ayrılmak anlamına gelmiyor. İlişki dediğimiz şey ,iki kişi arasında yaşanır ve biterken de iki kişinin arasında olmalıdır.
Evlilik mutlu da sürse mutsuzlukla da bitse, en büyük kazanç çocuklarımız. Bunu hiç unutmamalı ve çocukları ayrılık savaşlarından korumalıyız.
Sevgiler