Evliliklerde özel hayat olur mu?

Çiftler arasında en çok sorun yaşanan ve en tartışmalı konulardan biri de özel hayat sınırlarının nerede bittiğidir. Çiftlerin birçoğu, her şeyi paylaşmaları gerektiğini ve özel alanların evlilikte yeri olmadığını savunurken, bazı çiftler ise özellerini korumanın ilişkide saygıyı da koruduğunu düşünür.

Peki, işin sınırı nerededir? Nereden sonra işgale dönüşür, hangi sınırın altı samimiyetsizliği gösterir?

Özel hayat mı, özel alan mı?

Özel hayat, günlük kullanımımızda bireylerin aşk ve cinsel hayatını tanımlamak için kullandıkları kelimelerdir. Eh, eşler zaten bu tanımın direkt merkezinde olduğuna göre, eşlerin birbirinin dışında bir özel hayatından bahsetmek doğru olmaz.

Haberin Devamı

Özel alanlar

Ancak özel alan, çocuktan büyüğe her bireyin ihtiyacıdır. Özel alanı tanımlamak için birkaç örnek vermek gerekirse;

Çiftler, birbirinin arkadaşlarını ve dostlarını doğal olarak tanır zamanla. Ancak eşimize, her ne kadar tanıdığımız kişiler de olsa, kendi arkadaşlarıyla yalnız geçirebileceği zamanları da tanımalıyız. Hepimizin arada bir kendi arkadaşlarımızla eğlenmeye, dertleşmeye ve birey olarak takılmaya ihtiyacımız var. Bu özel alanlar, ilişkimize olumlu yansıyacak ve bireysel sosyalleşme ilişkimize renk katacaktır.

Cinsellik yaşıyor olmak çiftlerin birbirlerinin yanında sınırsız olmalarını gerektirmez. Eşiniz banyodayken içeri dalmayın. Kişisel bakımınızı eşinizin yanında yapmaya ihtiyacınız yok. Bu yakınlık değildir. Özeli olan çiftler, tutkuyu daha uzun süreli yaşarlar.

Çiftlerin bütçelerinin ortak olması ve alacak-ödeme dengesini birlikte takip etmeleri en sağlıklısıdır. Ancak -eşlerden birinin güvensizlik yarattığı durumları ayrı tutuyorum- bu noktada karşılıklı söylemleri esas kabul etmek, aradaki güveni ve saygıyı koruma konusunda da esastır. Didik didik edilen kredi kartı ekstreleriyle hesap sormalar, ilişkilerde saygıyı da didik didik eder.

Aynı şekilde eşlerin birbirlerinin telefonlarını karıştırmaları, mesajlarını okumaları, gelen zarfları izinsiz açmaları hep ihlaldir ve normal koşullarda eşlerin üçüncü kişilere göstereceği saygıyı, birbirlerine de yansıtmaları gerekir.

Haberin Devamı

Facebook, tweeter gibi günümüzün yeni iletişim araçları olan sosyal ağlar, maalesef bir çok ilişkinin zedelenmesine sebebiyet veriyor. Eşinize güvenmek için onu kontrol etmeye ihtiyacınız yok. Gizlice alınan şifreler, kontrol edilen yazışmalar kontrol edende paronaya, kontrol edilende ise suçlanma ve özel alanlarının ihlali hissi yaratır.

Biliyorum ki bir çok çift “ihlal” adını verdiğim bu yanlış davranışları sergiliyor maalesef . Kiminin kendisine göre sebepleri var kimi sadece içi rahat etsin diye yapıyor. Ama bu ihlaller, karşı tarafa uzun vadede esaret hissi veriyor ve unutmayalım ki dünyanın en sevdiğimiz, en mutlu olduğumuz yerinde bile olsak, hapsolduğumuzu hissettiğimiz an mutlu olamayız. Paniğe kapılır ve kaçmak isteriz.

Evliliklerde “biz” olabilmek, önemli ve gerekli. Ancak “biz” olurken “ben” olmaktan vazgeçmemeyi de unutmayalım.

Sevgiler