Eli hiç kaleme kağıda gitmeyen insanlar var.
Bir beyaz kağıda, güzel uçlu bir kaleme eli gitmeyen insanlar.
Lazım olunca evde, dükkanda, çantasında bir not kağıdı, bir kalemcik bulamayan.
Çok az ‘yazan’ insanlar var.
Yaratıcı yazmaktan bahsetmiyorum; düpedüz yazmak, yazıvermek, harfleri kağıda düşürmek, sözcüklerden cümleler yapmaktan.
Noktalar ve virgüllerden . . .
Büyüklerden küçüklerden, satırların güzel başlarından.
Mesela bir taksiciden fiş istediğim zaman, kalemle kağıtla ilk defa tanışıyormuş gibi harfleri can çekişerek, kalemi dakikalarca kağıt üzerinde yuvarlayarak yazışı çok garibime gidiyor.
Bir beyaz yakalı, o malum sarı ufak kağıtlara sözümona dünyanın en acil mesajını yazarken bile harfleri akıtamıyor, öylece bırakamıyor ya kağıda, o da çok garibime gidiyor. Halbuki elektronik postalarken ne de çabuk ve düzgün düşüyor harfler ekrana.
Bir ev kadınının kimlik numarasını kocasına vermek için evde kağıt arayıp bulamaması, bir adamın kendi dilinde iki satır yazmamış oluşunun ardından yıllar geçmesi, öğrencilerin okul biter bitmez defteri kalemi yakmaları . . .
Nasılsa aşk mektupları artık 'vatsap'tan.
Sonra, o akıllı telefonlarıyla uçuş uçuş, bol keseden, lüzumsuzca mesajlar döşeyen insanların mecbur kaldıklarında, eğreti kalem tutuşları geliyor, gözümün önüne.
İlkokulun ilk günündelermiş gibi.
Koca koca insanlar.
Çirkin çirkin harfler.
Hiç sevilmemiş.
Özlenmemiş.
Kaskatı.
Eğilmeyen, bükülmeyen, dans edemeyen, engellenmiş, kağıtlardan yıllarca alıkonulmuş harfler.
Şansları yaver giderse evde bitmiş bir tükenmez kalem veya ucu kırık kurşun kalem bulanlar düşüyor aklıma sonra . . .
Peçeteye, tuvalet kağıdına, gazete sayfasının ucuna yazanlar . . .
Otuz senelik telefon defterinin "notlar" kısmındaki sararmış sayfalardan birinin gelişi güzel yırtılıp, üstüne tapu veya sigorta numarası gibi önemli bilgi yahut alınacaklar yazılması:
"2 ekmek, 1 Milliyet, bulmaca ekini unutmayasın" (Noktalamaları ben ekledim, içim elvermez.)
Ne bileyim,
Tuhaf işte.
Garibime gidiyor.
Vebalı gibi.
Yasaklı sanki.
O güzelim kağıtlar ve kalemler.
Bazı evlere hiç girmiyor.
Fotoğraf: Michelle True