Her sabah yeni bir kedere, acılı haberlere uyanırken, sanatın içine girmek, güzel yerler gezmek, güzel işler görmek, bunları mevzu bahis etmek zorlaştığında, gazeteci Selin Girit’in geçen sene TEDxReset konuşmasındaki sözleri aklıma geliyor:
“Türkiye ne zaman kritik bir kavşaktan geçmedi ki?”
Öyle . . .
Ülke durmaksızın kritik kavşaklarda; birini döndük, bunu da kotardık derken, bir diğeriyle karşılaşıyoruz. Düz yollar hep kısacık, hatta bazen an kadar.
Etrafımdaki çoğu kişi gibi ben de kırılmış ruhumla sessizce geçirir, geçiştirirken şu son bir haftayı, rengarenk bir sergide buldum kendimi:
Pınar Kalem’in “Hayat Devam Ediyor . . .” sergisi.
Rengarenk bir sergi. İnsanın içine su serpen cinsten. Anlam oyunları, çözülmesi gereken zor felsefeler yerine sanatçı, hislerini dolaysız yoldan yansıtmayı tercih etmiş. Her bir tabloda, iyilik, güzellik ve umut, karmaşıklaştırılmadan, en duru halleriyle geçiyor karşıdakine. Tam da “gerçek” hayatta olması gerektiği gibi. Başlığın sonundaki üç noktadan da anlaşılacağı üzere, tam da özlendiği ve beklendiği gibi . . .
Sanatçının spatula tekniğiyle yaptığı son dönemdeki çalışmalarını konu alan sergide, coşkular ve anlar, tuvallere dolaysız bir anlatımla, tek tek, sabırlı darbelerle işlenmiş. Günlük hayatın her anının kıymetini yeniden keşfetmek istercesine, her duyguyu derin ve benzersiz kılarak yaşamak için verilen mücadeleyi eserlerde çıplak gözle görmek mümkün . . .
Felsefe, sarp dağları tırmanarak değil, düpedüz ve içten geldiği gibi yapıldığında kimi zaman çok daha derin oluveriyor.
Pınar Kalem’in 20 Mayıs’ta başlayan 12. kişisel sergisi, Nişantaşı Galeri Eksen’de 31 Mayıs’a kadar devam edecek.
Kalem, sergisi için kısacık, öze dokunur bir cümle sarfediyor. Hep unutup da, acı günlerde hatırladığımız o cümlelerden biri, belki de en önemlisi:
"Hayatta herşey olabilirsin, ama önemli olan hayatın içinde İNSAN olabilmektir."