"Vatandaşı olmasak, eğlenceli ülke aslında"
Acayip bir sene yaşadık!
Cümbür cemaat.
Memleketin heyheyleri hep üstünde; gözyaşları, coşku, kırılmalar hep zirvede; her an her türlü depreme alışkınız.
Biz Türkler komik insanlarız.
Bir o kadar da hüzünlüyüz.
Melankolisiz yapamayız bir kere; aşkı, kavgayı, huzursuz kıpırdanışları aramayı severiz.
Duygularımız eserekli . . .
Kendimize değin fıkralara ve acınacak halimize kah kah güler, kapı gıcırtısına oynar, olur olmadık şeylere ağlarız.
Bildik şeyler işte. Hepimizin bildiği haller.
Aynı tas, aynı hamam!
Derken . . .
Mayıs sonunda bize yeni bir şey oldu:
Varlık göstermeyi öğrendik!
Ve savaşmayı.
Nihayet!
Özgürlük için, biz olmak için, devam etmek için, daha iyisi için!
Mızıldanmayı bırakıp harekete geçtik!
Hem de çoluk çocuk, genç, yaşlı, kızlı erkekli!
Eskiyi yaşlılar tutar; değişimi gençler kovalar.
Böyle başladık.
İşin tuhaf tarafı bu sefer yaş gözetmeksizin aradı değişimi, insanlar.
Dönüşmeye başladık.
Beraber.
Beraber olunca ivmelendik.
Mizah en büyük silahımız oldu.
Mizah sonradan öğrenilmez, mizah insanın mayasında varsa, vardır.
Bizde alası varmış meğer!
Baş gösterdi!
Gezi döneminden sonra ülkede artık, geri dönüşü olmayan, yeni ve benzersiz bir kültürel akım peydah oldu:
Mizah!
Mizahla derinleşmeyi, mizahla gerçekleri aramayı, mizahla paylaşmayı, ne kadar ağlasak da mizahla ayakta kalmayı başardık.
Şiir sokaklara çıktı, graffiti altın çağını yaşıyor, sosyal medya tavan yaptı; mizahı her yerde ince ince, neredeyse sanat gibi işliyoruz.
Bir başkaldırı, bir çözüm arayışı, birliktelik ve haber aracı olarak mizah, öyle sanıyorum ki bundan sonra Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olarak ve katlanarak büyümeye devam edecek . . .
Acılar, kızgınlıklar, kayıplarımız, kahrediş, çekişme ve isyan dolu günler bir yana, 2013’ten çok büyük bir şeye, yepyeni bir duyguya vasıl olarak çıktık:
Kendimize inanmaya.
Ne olursa olsun, özgürlüğün peşini bırakmamaya.
Sırf bu yüzden 2014’ten umutluyum.
Çünkü sadece bu yüzden yeni yılda bu sayfada kültür ve sanat namına çok daha fazla ve güzel oluşumu; yepyeni sanatçıları, yazarları, düşünürleri paylaşacağımızı biliyorum.
Espriyi patlatan da aynısını hissediyordur herhalde:
Burası güzel ülke aslında . . .
Karikatür: Selçuk Erdem