Boşanma, ailenin bölünmesine, dağılmasına yol açan, tüm bireylerini derinden sarsan ve hiçbir zaman istenmeyen yıpratıcı bir olaydır. Boşanma söz konusu olduğunda, en çok yıprananlar çocuklardır. Çocuklar için yaşamlarındaki en önemli olgu, anne ve babasıyla aynı ortamı paylaşmaktır. Ancak, ailedeki ilişkiler soğuk, gergin ve huzursuz bir hal aldığında, çocuğa boşanmadan daha fazla zarar verebilir. Boşanma, bazen çocuk ve ebeveynlerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen aile içi iletişimsizlik ve çatışmalardan daha iyi bir çözüm yoludur. Boşanmanın, aile içindeki iletişimsizlikler sonucu çocukların uzun vadede olumsuz yönde etkilenmesini engellediği, yadsınamaz bir gerçektir. Yine de, ebeveyn ve çocuklar boşanmadan sonra psikolojik anlamda etkilenirler ve gerek kişilik özellikleri, gerekse içinde bulundukları sosyoekonomik koşullara göre boşanma olayına farklı tepkiler geliştirebilirler. Bazılarının olaylarla başa çıkabilme yetilerinin daha yüksek, bazılarının ise daha düşüktür.
Boşanmanın etkilerine hem çocuk yönünden, hem de boşanan anne baba yönünden bakmak gerekir. Çocuk yönünden baktığımızda üç temel sorun ortaya çıkmaktadır. İlki, boşanmanın çocuğun günlük yaşamına getirdiği etkilerdir. Çocuğun çevresinin zenginliği ve ana-babasıyla ilişkisinin miktarı ve türü, çocuğun yetişmesini etkiler. Çocuğun aile ortamı, boşanma sonucu önemli değişikliklerle karşı karşıyadır. İkinci sorun, çocuğun boşanma sonrasında kaç yaşında olduğuyla ilgilidir. Küçük yaşlarda iken ortaya çıkan bir boşanma, çocuğun gelişimini derinden etkilemektedir. Üçüncü sorun ise boşanmadan sonra çocuğun anne-babadan birinin yanında kalma zorunluluğudur.
Boşanma aşamasında çocuk;
- Boşanmayı inkar
- Bu durumu yaratan ortama kızma
- Anne ve babayı bir araya getirme çabası
- Depresyon
- Çaresiz bir şekilde boşanmayı kabullenme aşamalarından geçer.
Boşanmanın çocuğu nasıl etkilediği konusunda genellemeler yapmak olanaksızdır. Çünkü her boşanma olayı aslında, kendine özgü, karmaşık çok yönlü bir olaydır. Ancak çocuğun boşanma anındaki yaşına bakılarak onu nasıl etkileyebileceği konusunda bazı genellemeler vardır.
Cinsiyete göre çocukların boşanma olayından etkilenmeleri değişiklik gösterir. Kız çocuklarının en çok etkilendiği yaş beş-altı yaş civarı olarak gösterilmektedir. Bu yaş döneminde, kız çocuğunun babaya aşırı düşkünlük göstermesi ve boşanmadan dolayı babanın evden ayrılması çocuğun birçok psikolojik sorun yaşamasına neden olur. Erkek çocuğun boşanmadan en çok etkilendiği yaş ise ergenlik çağına rastlar. Bu dönem çocuğun, babası ile özdeşleşmesi ve paylaşımlarının çoğalması gereken bir dönem olduğu için, bu dönemde baba ile çocuğun ayrılması erkek çocuğunu olumsuz yönlerden etkiler. Kız ve erkek çocuklar ebeveynlerinin ayrılığına şu tepkileri verebilirler:
• Çocukta uyku bozuklukları,
• Gece korkuları,
• Gece ve gündüz altına kaçırma,
• Aşırı yemek yeme ve iştahsızlık,
• Psikolojik kökenli kekemelik,
• Tırnak yeme,
• Konuşmada tutukluk,
• İçe dönüklük,
• Ayrılığı inkâr,
• Tahrip kârlık ve saldırganlık,
• Okula direnç,
• Dikkati toplamada güçlük,
• Ağlama ve öfke nöbetleri,
• Okul başarısında düşüş,
• Yalan söyleme,
• Psiko-somatik rahatsızlıklar(baş ve karın ağrıları, mide bulantıları)
Çocuğun ayrılığa vereceği tepkilerden biri de öfke ve kızgınlıktır. Bu öfke, ayrılığın kendisine, anneye ve babaya karşıdır. Çocuk, öfkesini her ortamda dışa vurabilir. Evde anne ya da babasına, okulda öğretmen ve arkadaşlarına karşı agresif davranışları dikkat çeker. Bağırır, çağırır, nedensiz öfkelenir ve kavga çıkarır. Aslında öfke çocuğun yeni hayata uyum sürecinde yaşanması gerekli bir duygudur. Çocuğun bu özelliğini bilmeyen anne ya da babalar öfkeye öfke ile cevap verebilirler. Bu durum çocuğun duygusal boşalımına engel olur ve dışa yansıtılmayan öfke ve kızgınlık, çocuğun içine kapanmasına ve kendini toplumdan tecrit etmesine neden olur.
Anne babaların boşanması sonucu biten ilişkilerinde çocukların ruh sağlığını korumak amacı ile düzgün iletişimler kurarak çocuklarla ilgili alınan kararlarda öncelikle çocuğun ruh sağlığının düşünmeleri oldukça önemlidir.
Anna-Babalara Tavsiyeler:
- Ayrılık kararını anne baba olarak çocuğa birlikte açıklayın. Ayrılık nedenlerini detaylara inmeden anlatın, karşılıklı suçlamalardan kaçının.
- Çocuklar anne-babalarının boşanmaları konusunda genel olarak kendilerini sorumlu olarak görürler. Bu nedenle boşanmada sorumlulukları olmadıkları konusunda ikna edin.
-Çocuğunuzun ayrılığa vereceği tepkileri sabır ve anlayışla karşılayın. Çocuğun duygularını rahatlıkla ifade etmesine izin verin.
- Ayrılma sürecinde yardıma en fazla ihtiyacı olan çocuklardır. Bu nedenle sizler çocuğunuzdan yardım istemeyin, anlayış beklemeyin.
- Boşanmanın bir son değil bir başlangıç olduğunu çocuğunuza anlatın.
- Anne-baba olarak çocuğunuza sarf ettiğiniz cümlelerde tutarlı olun.
- Çocuğu taraf tutmak zorunda bırakmayın ve evi kademeli terk edin.
- Çocuk anne babasını ne zaman ve ne kadar süre göreceğini önceden bilmelidir. Çocuğu göreceği zaman konusunda anne ve baba titiz davranmalı ve verdiği sözü tutmalıdır. Söz verdiği gün çocuğunu görmeye ya da almaya gelmeyen anne- baba, çocuğunu ne kadar hayal kırıklığına uğrattığını tahmin edemez.
- Çocuğunuzu boşanma sonrası düzenli olarak görün ve kaliteli vakit geçirin.
- Çocuğunuzun eğitimi konusunda fikir alışverişi yapın, ortak yol izleyin.
- Ayrılmanın getirdiği suçluluk duygusuyla çocuğa sürekli taviz veren ve aşırı verici yaklaşımlardan uzak durun.
- Diğer ebeveynlerden bilgi almak ve onları incitmek için çocuğu kullanmayın.
- Diğer ebeveynleri tümüyle hayatınızdan çıkarmayın.
- Ara sıra boşandığınız eşinizle bir araya gelin. Çocuğunuzla birlikte beraber vakit geçirin.
- Eski eşinizi kötüleyen sözler sarf etmeyin.
- Boşanma olayını çocuğunuzla ilişkilendirmeyin.
- Çocuğun ayrılığa vereceği tepkiler bazen normal sınırları aşıp ruhsal anlamda sorun haline de gelebilir. Depresyon, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları, okul sorunları, davranış sorunları gibi geniş bir yelpaze içinde görülebilecek ruhsal sorunlarda mutlaka ruh sağlığı uzmanlarından yardım isteyin.
instagram/volkanpelenk