Grip, soğuk algınlığı ve Corona savaşında beslenme

Konumuz belli, hepimizin dilinde corona virüsü.

Ülkemize geldi gelecek diye paniklerken ilk vakamız maalesef tanıyı aldı.

Elbette global olarak temkinli ve tedirginiz. Peki bireysel olarak bi ne yapmalıyız.

Başka Corona dahil diğer kış hastalıklarından grip ve soğuk algınlığına karşı vücudumuzu korurken hangi besinleri kullanmalıyız bunlardan bahsedelim.

TURUNÇGİLLER: Portakal, greyfurt, limon, mandalina gibi c vitamini deposu olarak tanımlanan bu meyveler antioksidan özelliği ile sonbahar ve kış aylarında vazgeçilmez olarak görülüyor.bu meyvelerin Suyunu tüketmek yerine meyvenin kendisini tüketmek aynı zamanda bağırsak sistemine de yarar sağlayacaktır.

Haberin Devamı

SOĞAN-SARIMSAK: Doğal bir antibiyotik olan soğan ve sarımsak Vücudumuza giren mikroplarla mücadele eder ve kış hastalıklarına karşı güçlü koruyucudur. Yemeklerde pişmiş yada çiğ olarak tüketilmesi özellikle bu aylarda sıkça önerilir.

NAR: ‘antosiyanin’ adlı bileşen içeriğiyle bağışıklık sisteminin en iyi dostlarındandır. Narın suyunu içmek yerine orta büyüklükteki bir narı tüketmek sizi hem gribe karşı koruyacak hemde sindirim sisteminizi düzenleyecektir.

YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: Roka, maydanoz, ıspanak, tere gibi lif içeriği yüksek bu besinler hem B kompleks vitaminlerini, hemde C ve E vitaminlerini içerir. Bağışıklık sisteminizin çok daha güçlü kalması için hemen her öğünde yeşil yapraklı sebzeleri çiğ olarak tüketmeye özen göstermelisiniz.

MANTAR: Beta-glucan isimli gribe karşı koruyan bir madde içerir. Bağışıklığın grip virüsünü tanımasını ve onu yok etmek için harekete geçmesini sağlar.

ZENCEFİL: İçeriğinde doğal olarak bulunan "gingerol" maddesi, her türlü enfeksiyonu uzakta tutmaya yardımcı. Zencefil çayını tercih edebilir veya baharat olarak zencefili kullanabilirsiniz.

TURP: Kış aylarında sofralardan eksik edilmemesi gereken sebzelerden biridir.

KİVİ: Belkide en yüksek c vitamini içeren meyvelerden biri olan kivi bu hastalıklara karşı en iyi koruyuculardandır.

BALIK: Özellikle soğuk su balıkları, sahip oldukları bol miktardaki Omega-3 yağ asitleri, protein ve aynı zamanda A-B vitamini yönünden zengin besinler. Bağışıklık sitemini destekleyen balığı ızgara, fırın veya buğulama teknikleri ile pişirerek haftada en az 2 kez sofralarda yer vermek gerekiyor.

Haberin Devamı

DOĞAL YOĞURT VE KEFİR: Beslenmenizde probiyotik kaynakları düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak florasını zenginleştirerek bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Yoğurt bunun yanı sıra içerdiği laktik asit ile mikroplara karşı kalkan etkisi gösteriyor ve savunma sisteminin gelişmesine katkı sağlıyor.

YAĞLI TOHUMLAR: Ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumlarının E vitamini, çinko, magnezyum, Omega-3 gibi yağ asitleri ile mineral içeriklerinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirdikleri biliniyor. Bu nedenle günde bir avuç içi kadar ve çiğ olarak tüketilmesi öneriliyor.

YUMURTA: Kaliteli protein kaynaklarının başında gelen yumurta vücudun mikroplara karşı savaşında antikor destekleyici bir besindir. Özellikle bu aylarda her gün kahvaltıda bir yumurta tüketilmelidir.

Haberin Devamı

Bağışıklık sisteminin güçlenmesi elimizde ki en büyük silah elbette ancak bunun yanında bazı hijyenik koşullara da mümkün olduğunca dikkat etmeliyiz. Toplumca tuvalet sonrası el yıkama alışkanlığı ve eve ayakkabı ile girmeme gibi bazı geleneksel alışkanlıklarımız bizim için büyük avantaj olsa da ekstradan el yıkama sıklığını arttırmalı, öpüşme tokalaşma gibi sevdiğimiz içtenlik tutumlarını azaltmalı, kalabalık yerlerden uzak kalmalı, öksüren ve hapşıran kişiler ile mesafeyi korumalı, bulunduğumuz ortamı sık sık havalandırmalı, güneşten faydalanmalı, mümkünse dışarıdan eve girdiğimizde mutlaka duş almalıyız. Yine bu dönem dahil her dönem olduğu gibi su tüketimi asla ihmal etmemeliyiz.

UZMAN DİYETİSYEN ELİF ERKİN