Huzur ve bereketin simgesi Ramazan Ayını geride bırakmaya sayılı günler kaldı, haftaiçine denk gelen bayram nedeniyle yaklaşık 10 günlük tatil başlıyor. Ramazan ayı ile birlikte değişen beslenme düzenini yeniden eskiye döndürme vakti ancak bayramda karşılaştığımız dayanılmaz lezzetlere hayır demekte oldukça zor. Herşeye hayır demek yok elbette ama dengelemek hem beden sağlığınız hem de ağırlık kontrolünüz için şart.
Bayramın en güzel yanı sevdiklerimiz ile bayram sofralarında buluşup en güzel yiyeceklerin tüketilmesidir. Sohbetler de cabası. Ancak sofrada geçirilen zamanın uzun olması nedeniyle, yemek miktarları fark etmeden artabilir ve yapılan her yemeğin tadına bakma arzusu, yemek bitiminde tıka basa doyup, nefes almakta dahi zorluk çekmemize neden olabilir. Sonucunda mide yanmaları ve bağırsak problemleri de açığa çıkabilir. O nedenle yeme disiplininizi olabildiğince korursanız, bayram sonrası rahat edersiniz.
Ramazandaki uzun süreli açlık nedeniyle, metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak, daha hızlı kilo alınmaktadır. O nedenle, Ramazan Bayramını toparlanma dönemi olarak değerlendirmeye çalışabilirsiniz. Uzun süreli tatilin ve bayramın heyecanı ile yemek çeşitlerinin, şeker ve şekerli besin tüketiminin, porsiyon miktarlarının artması ile tatil sonunda tartıda bir sürpriz ile karşılaşabilirler.
‘Şeker’ bayramını özellikle kontrollü şeker tüketimi ile bitirmeniz konusunda uyarmak istiyorum.
Bayram boyunca tatlı, çikolata ve şeker en fazla karşılaşacağımız besinler, çevrenin ısrarcı tutumları veya aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalı, illa tüketilecek ise küçük miktarlar yada sütlü bir seçenek tercih edilmelidir. Kalorisi oldukça yüksek ağır ve şireli tatlılara her defasında gün içerisinde oldukça yüksek kalori almanıza neden olur.
Dikkat edilecekler listesi…
Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı.Yağlı salam, sosis, sucuk yada börek, poaca gibi basit karbonhidrat seçenekleri yerine yumurta, peynir gibi proteinden zengin; bol yeşillik ve söğüş ile liften içeren metabolizma ve sindirim sistemini düzenleyici seçimler yapılmalıdır
Aşırı miktarda yemekten kaçınıp az ve sık yemek yenmeli. En az iki ara, üç ana öğün olacak şekilde planlanmalı. Ayrıca iyi çiğneyerek midenin yükü hafifletilmeli.
Mümkünse ögle protein yani et grubunu tercih etmeli, akşam yemeğinde ise sebze seçimi ile akşam atıştırma alışkanlığı yeniden eski düzene döndürülmelidir.
Kabızlık problemiyle karşılaşmamak için sebze ve meyve yeterince tüketilmeli. Fiziksel aktivite atlanmamalı mümkünse kısa yürüyüşler yapılmalıdır.
Yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine haşlama, fırında ve ızgara tercih edilmeli.
Ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli. Tatlı olarak sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmeli. Bayramda bilinçsizce fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur.
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlıları ve çikolatalardan çok az miktarda yemeli. Ayrıca seçici olunup her ziyaret edilen yerde verilen her şey tüketilmemeli.
Çay, kahve gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemeli, daha çok bitkisel çaylar ve su tercih edilmeli.
Ramazan aylarında su tüketiminin az olmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verilmeli.
Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar ve özel diyeti olanlar beslenme düzenini kesinlikle bozmamalı.
Sevdiklerinizle birlikte güzel bir bayram, bol dinlendiğiniz ve eğlendiğiniz keyifli bir tatil diliyorum…