Merhaba,
Türk kahvesinin kültürümüzdeki yeri ve önemi çok özeldir.
Öyle ki pek çok deyime, atasözüne, şiire, şarkıya ve türküye konu olmuştur.
Osmanlıdan bu yana kız isteme ritüellerinde gelin adayının kahveleri sunduktan sonra bitene kadar beklemesi etraflıca incelenip, görülmesine aracılık etmiştir.:)
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu, iyiliklerin, güzel dostlukların hiç bir zaman unutulmadığından anlarız.
Büyüklerin eskiden çocuklara kahve ikramlarında - Sakın içme arap olursun,kararısın! uyarısı da biz yaştakilerin bildiği en eğlencelisidir.
Kahvaltı ise ( kahve altı ) kahveden önce yenen yemek olmasındandır.
İçildikten sonra ise en anlamlı söz ise "Ferah kahveleriniz olsun" dur.
Sohbetin ve dinlenmenin bahanesi olan kahvenin sadesi, az şekerlisi, ortası, yandan çarklısı (şekeri yanında ) da "Kahvenizi nasıl alırsınız?" sorusunda yükselen nidalar.
YAPILIŞI:
Bol köpüklü ve kıvamında kahve yapmanın da usulu vardır. Dikkat,sabır ve özen ister.
Şayet kahvenin köpüğü bir kenara toplanmışsa o kahve olmamış demektir.
Öncelikle su oda ısısında ve klorsuz olmalı, kahvesi ve suyunu ( istenirse şekeri) çok az karıştırıp kısık ateşte bakır cezvede uzun süre pişirilmeli.
İlk kabarmasından sonra köpüğü fincana dökülür, ikinci kez pişirdikten sonra kabaran kahve ile fincan tamamlanır.
Yaklaşık 1 fincan için, yine 1 fincan suya, 1 tatlı kaşığı taze kahve ve istenilen miktarda şeker ideal ölçüdür. Sunumdaki eşlikçileri genelde likör, lokum ve çikolatadır.
Kahvenin yanında gelen su da kahveden hemen önce içilmeliymiş.
Nedeni ise,kahvenin lezzetine ulaşmak için, damağı önceden kalmış farklı tatlardan arındırıp sadece kahve tadı almak içinmiş.
Haydi bakalım gelsin kahveler, fonda Şükran Ay' dan "Bir fincan kahve olsam"... Karşınızda sevdiceğiniz...
“Gönül, ne kahve ister ne kahvehane; gönül sohbet ister, kahve bahane”...
Afiyet olsun.
http://www.instagram.com/gurmedengecme/