14.12.2023 - 06:50 | Son Güncellenme:
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Tarihin en ünlü gemi kazası olarak kayıtlara geçen olayın başrolündeki 'Titanic' gemisi, 14 Nisan 1912’deki ilk seferinde tam bin 514 kişiyle Atlantik Okyanusu'nun karanlık sularına gömüldü. "Batmaz" denilen dev gemi battığında henüz 9 haftalık bir bebek olan Millvina Dean, kendi hayatına dair olanları uzun yıllar bilmedi. Takvimler 1985 yılını gösterdiğinde ise tüm dünyayı şaşkına çeviren o gerçek ortaya çıktı. İşte huzurevi masraflarını karşılamak için 'hatıralarını satan' kadının yaşadıkları.
Millvina Dean ve annesi
Yolculuk esnasında henüz 2 aylık bir bebek olan Millvina Dean, White Star Line şirketine ait RMS Titanik’teki en genç yolcuydu. Dean ailesi bir tütün dükkanı açmak üzere İngiltere'yi terk edip ABD'ye yerleşmeye karar vermişti. Atlantik'i aşacakları bu yolculuk için aslında Titanik'ten başka bir planları vardı. Ancak yaşanan kömür grevi nedeniyle binecekleri gemi yerine üçüncü sınıf yolcu olarak Titanik'i seçmek zorunda kaldılar. Yani aslında minik Millvina ve ailesininin Titanik seyahati tamamen tesadüf eseri gerçekleşmişti.
ÇARPMA SESİNİ DUYUP CANKURTARAN BOTUNA BİNDİRDİ
Yolculuk esnasında yaşanacak kazayı önden fark edenlerden biri Millvina'nın babasıydı. 14 Nisan 1912 gecesi geminin buz dağına çarpacağını düşünen ve çarpma sesini duyan Bertram Frank Dean, eşi ve çocuklarını hızlıca yanına topladı ve onlara güverteye çıkmaları gerektiğini söyledi. Millvina Dean, annesi ve erkek kardeşi, 10 numaralı cankurtaran botuna yerleştirildiler. Kaçan 706 yolcu ve mürettebat arasından gemiden ilk inenler arasında yerlerini aldılar. Ancak babası ve diğer üçüncü sınıfta seyahat eden erkeklerin cankurtaran sandallarına binmelerine izin verilmedi. Baba Dean de çocukları ve eşinin gemiyi terk etmelerinin ardından yeniden güverteye döndü.
Titanik, Kuzey Atlantik Okyanusu'nda battığında hava eksi 2 dereceydi. Yani soğuk hava nedeniyle suda 15 dakikadan fazla hayatta kalmak pek de mümkün değildi. Dev gemi Titanik battıktan sonra bir grup insan hayatta kalanları aramak için 9 gün boyunca çaba harcadı. Cankurtaran sandallarındaki hayatta kalanlar daha sonra RMS Carpathia tarafından alındı ve New York'a götürüldü. Dev gemi battığında boğularak ya da donarak hayatını kaybedenler arasında baba Frank Dean de vardı.
'8 YAŞINA KADAR BU KAZADAN HABERİM OLMADI'
Millvina Dean, 2002 yılında verdiği bir röportajda, "Bizi kurtaranın babam olduğunu düşünüyorum. Pek çok insan Titanik'in asla batmayacağını düşünüyordu ve umursamadılar. Babam ise işi şansa bırakmadı" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Annem yıllarca bu olaydan bize bahsetmedi. 8 yaşına kadar bu konuda hiçbir şey bilmiyordum. Çünkü annem çok üzgündü ve kocasını kaybetmişti. Üstelik sadece 4 yıldır evlilerdi. Bu olay sonrasında annemin her gün çok şiddetli baş ağrıları çektiğini hatırlıyorum. Babamın çarpıcı derecede yakışıklı olduğunu biliyorum. Sonra annem yeniden evlendi. İşte o zaman Titanik'i ve babamın bu kazada hayatını kaybettiğini ilk kez öğrendim."
BİRÇOK ÇOCUK YETİM KALDI
Millvina ve kardeşi Bertram Vere Dean, hayatta kalanları desteklemek için İngiltere'de kurulan bir hayır kurumu olan Titanik Yardım Fonu'ndan gelen para kullanılarak eğitim gördü. White Star Line şirketi ise Titanik'in batmasıyla ilgili olarak yıllarca herhangi bir sorumluluk kabul etmemesiyle meşhur oldu.
Kazada birçok aile kayıp verdi. Özellikle de pek çok erkek, cankurtaran sandallarına binemediği için birçok kız ve erkek çocuğu yetim kaldı. ABD merkezli yayın kuruluşu The Wall Street Journal'a göre, kazadan 4 yıl sonra White Star Line şirketi toplam 665 bin ABD doları (yaklaşık 19 milyon lira) veya yolcu başına yaklaşık 430 ABD doları (yaklaşık 12 bin lira) ödemeyi kabul etti.
'ENKAZI BULDUKTAN SONRA BENİ DE BULDULAR'
Millvina Dean, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz Ordusu'nun harita yapım ofisinde çalıştı. Savaştan sonra da çalışmaya devam eden Dean, 20 yıl boyunca bir mühendislik ofisinde sekreter olarak görev yaptı. Okyanus bilimcisi Robert Ballard sayesinde gemi enkazının bulunduğu 1985 yılına kadar Titanik hakkında hiçbir zaman açık bir şekilde konuşmadı. 73 yaşından sonra basına röportaj vermeye başladığında ise ilk olarak şunları söyledi: "Kimse beni ya da Titanik'i bilmiyordu. Dürüst olmak gerekirse zaten kimse de ilgilenmedi, dolayısıyla ben de ilgilenmedim. Ancak sonra enkazı buldular ve enkazı bulduktan sonra beni de buldular."
MEŞHUR 'TİTANİK' FİLMİNİ HİÇ İZLEMEDİ ÇÜNKÜ...
Millvina Dean onlarca yıl sonra birçok Titanik sergisine, kongresine ve etkinliğine katıldı. Geminin özellikle 90'lı yıllarda popüler olmaya başlamasıyla birlikte hayat hikâyesini anlatmak için pek çok farklı okulu ziyaret etti. Dean, sanılanın aksine Oscar ödüllü yönetmen James Cameron'ın gişe rekorları kıran 1997 yapımı 'Titanik' filmini ise bir kere bile izlemedi. Bunun sebebi ise hiç tanımadığı babasının son anlarında neler yapmış olabileceğini düşünmekten endişe duymasıydı. 11 Oscar ödüllü Titanik filmi dışında kazaya dair hiçbir yapımı da izleyemedi.
Dean, Mayıs 2009’da ölümünden haftalar önce verdiği bir röportajda, "Bu gemi babamın hayatını kaybettiği yer. Onunla ilgili hiçbir şey hatırlamasam da Titanik'e dair hiçbir şey izlemedim. İzleseydim duygulanırdım ve geminin nasıl battığını, babamın o anlarda neler yaptığını düşünürdüm” dedi.
MASRAFLARI KARŞILAMASI İÇİN HATIRALARINI SATTI
Millvina Dean, Titanik'in talihsiz ilk yolculuğunun üzerinden tam 85 yıl geçtikten sonra Southampton'dan New York'a yolculuk yaptı. Babasından kalan eşyalar da dahil olmak üzere Titanik'e dair hatıralarından bazılarını bir açık artırmada sattı. 2006 yılında kalçasını kırdıktan sonra bir huzurevinde yaşamaya başlayan Dean, masraflarını karşılaması için satılan eşyalardan toplam 53 bin dolar (yaklaşık 1 milyon 530 bin lira) topladı. Satılan eşyalardan biri de tam 18 bin 650 dolara (yaklaşık 522 bin lira) alıcı bulan ve olaylı yolculukta kullanılan bavuldu.
James Cameron ve Titanik’in yıldızları Kate Winslet ve Leonardo DiCaprio, 2009 yılında Dean'in huzurevi masrafları için binlerce dolar bağışladılar. Millvina Dean 2009 yılında 97 yaşında öldüğünde, Titanik'ten hayatta kalan son kişiydi. Millvina Dean'in külleri, Bruno Nordmanis tarafından Titanik'in ilk ve tek yolculuğu için ayrıldığı Southampton rıhtımına serpildi.