Uyku, uyku, uyku… Bloguma gelen yorumlardan gördüğüm kadarıyla bebek bakımında annelerin en şikayetçi olduğu konulardan biri, hatta birincisi diyebilirim. E haklılarda… Bebek bakımı zaten son derece özveri isteyen ve kimi zamanlar da yorucu bir süreç. Bir de bu tempoya uykusuzluk eklenince anneler zıvanadan çıkıyor. Özellikle anneliğin ilk aylarında bebeğiniz uyumadığında ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Öte yandan her bebeğin huyu farklı olduğu için, birinci bebeği melek gibi uyuyan bir anne bile ikinci bebekte birden uyku sorunuyla karşılaşabiliyor.
Uyku sorununa çözüm bulmak için çeşitli yöntemler deneniyor. Akrabalara ve arkadaşların fikri alınıyor. Kitaplar karıştırılıyor. Doktora akıl danışılıyor. Sonunda gecenin bir vaktinde baba yorgun gözlerle bebeği kucakta dolaştırırken, anne de zombi kıvamında internete bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Uyku konusunda hem kendi tecrübelerimi paylaşmak hem de okurlarımın sorularını yanıtlamak adına pek çok blog yazdım. Tecrübesizlik dönemlerimde ben de ilk olarak , ardından ’ni ve daha pek çok yöntemi denedim.
Zamanla Can’la beraber yaşamaya alıştıkça, eşim Kuzey ile birlikte kendi uyku rutinlerimizi ve yöntemlerimizi yarattık. Bunlar arasında iki tanesinin özellikle faydalı olduğunu okurum olan anneler söylüyor: Halen kullanmakta olduğumuz ve . Bu yöntemlerle başarı sağlandığına dair emailler ve yorumlar almak beni çok sevindiriyor.
Uyku konusunda büyük aşama kaydetmekle beraber, Can da hala dönem dönem uyku bozuklukları olabiliyor. Ayrıca her çocuğun farklı olduğundan yola çıkarak uyku konusunda okumaya, araştırmaya ve öğrendiklerimi uygulamaya devam ediyorum. Bu yazımda bebeklerde düzenli bir uyku alışkanlığı yaratma konusunda en çok sözü geçen uzmanlardan biri olan Tracy Hogg’un ülkemizde “Yatır-Kaldır” olarak bilinen yönteminden bahsedeceğim.
Tracy Hogg’un Kimdir?
Tracy Hogg bebekleri sakinleştirip, uykuya yatırmak konusunda ün kazanmış İngiliz kökenli bir bebek hemşiresi. Kariyeri boyunca Jodie Foster, Cindy Crawford, Jamie Lee Curtis ve Michael J. Fox gibi ünlülerinki de dahil olmak üzere 5000'e yakın bebeğe baktığı söyleniyor. Hogg’un baktığı ve kolik sorunu çeken bir bebeğin babası, 1998 senesinin filmi “The Horse Whisperer – Atlara Fısıldayan Adam”da sabırlı yaklaşımıyla yaralı bir atı iyileştiren Robert Redford’dan esinlenerek, Hogg’a “Baby Whisperer” lakabını takmış. Bu lakap daha sonra Tracy Hogg’un 2001 senesinde yayınlanmış olan meşhur kitabının da adı olmuş. Hogg hemşire 2004 senesinde hayatını kaybetse de, kitapları aracılığıyla bebek bakımındaki fikirleri yaşamaya ve ailelere yardımcı olmaya devam ediyor.
Tracy Hogg’un Yöntemi Nedir?
Hogg’un “Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler – Secrets of the Baby Whisperer” isimli kitabında geçen “Yatır-Kaldır Yöntemi” Elizabeth Pantley’in “Ağlatmadan Uyutma Yöntemi” ile Ferber’in –bence hatalı bir şekilde– “Ağlatma Yöntemi” olarak adlandırılan metodu arasında kalan ılımlı bir çözüm olarak gösteriliyor.
Şimdi “Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler” kitabından aldığım notları kısa-kısa paylaşmak istiyorum:
- Ağlatmak ya da ağlatmamak: Bebek kendisini güvende hissetmeli, ihtiyacı olan her durumda ebeveynlerinin yanında olacağına emin olmalıdır. Bu nedenle Hogg bebeklerin ağlatılmasını istemez.
- Uyku alışkanlıkları: Emzirme, biberonla besleme, kucağa alıp sallama ya da yürüme gibi uygulamalar (prop) alışkanlık yaratacağı için bir müddet sonra bebek bunlar olmadan uyuyamaz hale gelecektir. Mesela emziği ağzından düşen bebeklerin ağlayarak uyanması bu yüzdendir. Dolayısıyla uykuya yardımcı olduğu düşünülen bu tür uygulamalardan kaçınılmasını söyler.
- Beslenme: Hogg 4 aylıktan sonra bebeklerin mide kapasiteleri büyüdüğü için daha uzun süreler aç kalabileceklerini, bu nedenle geceleri beslenmelerinin kesilebileceğini söyler. Ancak 4-8 ay aralığında gece uyanmalarının engellenmesi için gece saat 22-23 arasında uygun bir zamanda bebeğin fazla uyandırılmadan beslenebileceğini belirtir. Ayrıca önceden gece beslenmeleri sırasında alınan kalorilerin eksik kalmaması için, gündüz ilk beslenme saatinde eskiye göre daha fazla gıda verilebileceğini (tercihe ve yaşa göre anne sütü, inek sütü, katı gıda vs.) belirtir.
- Aktiviteler: Bebeğin kaliteli bir uyku uyuması için uyanık olduğu saatlerde aktif olması önemlidir. Bununla beraber aktivitenin de bir sınırı olmalıdır. Özellikle 1 yaşından küçük bebekler aşırı yorgun olduklarında da uyuyamazlar. Dolayısıyla büyük enerji gerektiren aktiviteleri sabah saatlerinde yapmak (bebekle beraber alışverişe çıkmak ya da bebek oyun grubuna katılmak), öğleden sonra saatlerini daha az yorucu aktivitelere ayırmak gereklidir.
E.A.S.Y.
Hogg kitabında bebeklerin kolay uyuması için E.A.S.Y. olarak adlandırdığı bir düzeni önerir. Easy kelimesi İngilizce’de kolay anlamına geldiği için bir kelime oyunu yapmış ve bu düzeni uygulayarak bebeklerin kolayca uykuya gidebileceğini belirtmek istemiştir. Bu düzende E harfi (eating – beslenme), A harfi (activity – aktivite), S harfi (sleep – uyku) yerine geçer. Bunlar yapılınca sıra Y harfine (yourself – kendiniz) gelir ki, ebeveynlerin kendine zaman ayırabilmesini ifade eder.
Hogg bunun bir düzen olduğunu söylemekle beraber, bebeklerin bir makina olmadığını, bu düzende esnemeler olabileceğini, bu nedenle bu düzeni saate bakılarak katı bir şekilde uygulamamak gerektiğini söyler.
Yatır-Kaldır Yöntemi
Tracy Hogg kitabında yatır-kaldır yöntemi değişik yaşlar için hafifçe farklılaştırılmıştır. Bununla beraber mantığı şu şekildedir:
Uyku zamanı geldiğinde her zaman belli bir rutin uygulanmalıdır. Perdelerin kapanması, pijamaların giyilmesi, bebeği kucağınıza alarak sallanan sandalyede bir müddet sessizce oturma gibi 5 dakikayı aşmayacak ve uyku saatinin geldiğini anlatan uygulamalar yapılabilir. Bebeğe uyumadan önce banyo yaptırıyor ya da kitap okuyor ve bunlardan memnunsanız, bunları değiştirmenize gerek yoktur.
Ardından bebek karyolasına konmalı ve orada kendi başına uyuması öğretilmelidir.
- 3 aydan küçük bebekler kol ve bacak kaslarına hakim olamadığı için yatarken kundaklanabilir. Uyumadığı ve ağladığı durumda yanına gidilip, karyoladan alınır, sırtına hafifçe pat-pat yapılıp, bir yandan da şşş sesi çıkarılarak sakinleştirilir. Sustuğu anda beklemeden karyolasına geri konulur. Bebek tekrar ağlarsa, yeniden karyoladan alınıp sakinleştirilir ve ağlaması durunca tekrar karyolaya konulur. Bu yöntem bebek uyuyana kadar tekrarlanır.
- 3-6 aylık bebekler ağlamaya başladığında önce sırtına hafifçe pat-pat yapılıp, bir yandan da şşş sesi çıkarılarak sakinleştirilmeye çalışılır. İşe yaramıyorsa karyoladan alınır. Ancak kucağınıza aldığınızda sırtını bir yay gibi gerip, sizi itiyorsa, yani bir anlamda size tepki gösteriyorsa sakinleşmesi için kısa bir süre için karyolaya geri konur. Sonra hemen tekrardan geri alınır. Bu yaştaki çocuklar ağlamaya başladığında sesi giderek daha yükselir, en yüksek noktaya erişir ve ardından yavaşlayarak susmaya başlar. Bu döngü 3-4 defa tekrarlanabilir. Bu süreçte yapılacak olan, kucağınıza her aldığınızda sırtına hafifçe pat-pat vurup onu sakinleştirmektir. Bebeğinizin uyuması uzun sürdüğü zaman sinirlenirseniz, sizdeki değişimi fark edecek ve bu da uyumasını zorlaştıracaktır. Bu nedenle ağlama ne kadar uzun sürse de moralinizi bozmamaya ya da en azından bunu bebeğe yansıtmamaya çalışın.
- 6-9 aylık bebekler daha bağımsızca hareket etmeye başlar. Bir kısmı yatakta oturmaya ya da parmaklıklara tutunarak ayağa kalkmaya başlamıştır. Eğer kendi başlarına ayağa kalkıyorlarsa bunu yapabilene kadar bekleyin. Ardından yanına gidip onu nazikçe yatma pozisyonuna geri getirin. Bu yaşlarda bebeğin uyumasına yardımcı olacak bir uyku arkadaşı kullanmaya başlayabilirsiniz. Genellikle küçük bir battaniye ya da yumuşak kumaştan yapılmış bir bebek olabilen uyku arkadaşı onların yalnız hissetmemesini sağlayacaktır.
- 9-15 aylık bebeklere de 6-9 aylık bebeklere uygulanan taktiğin aynısı uygulanabilir. Tek farkı bebeği uykuya geri döndürürken onunla yumuşak bir sesle konuşup, “Şimdi uyuyacaksın bebeğim, merak etme seni yalnız bırakmıyorum. Uyumakta zorluk çektiğini biliyorum ama şimdi uyku zamanı” gibi sözcüklerle güven vermektir.
- Bebeğiniz 15-18 aylık olmuşsa, uyku eğitimine yeni başlıyorsanız ve bu zamana kadar sizinle beraber yatmaya alışmışsa onu karyolaya koymaya çalışmanız çok da işe yaramayacak, dirençle karşılanacaktır. Bu durumda sizin yatağınızın hemen yanına onun için bir yer yatağı kurup, onunla beraber yerde yatarak işe başlayabilirsiniz. Zaman içinde yavaş yavaş karyolaya geçmeye başlarsınız. (Bu yöntemin detayları Hogg’un “Çocukluğa Geçiş Sorunlarına Mucize Çözümler” kitabında anlatılmıştır.)
- Tüm denemelere rağmen bebek uyumazsa: Yatır-kaldır yöntemi uygulandığı bir günde, tüm sakinleştirme çabalarınıza rağmen bebek 40 dakika boyunca uykuya geçmezse, yönteme devam etmek yerine onu odadan dışarı çıkarın. Başka bir odada 10-15 dakika sessiz bir şekilde bekleyip, sonrasında tekrar yatak odanıza dönüp, uyutmayı deneyin.
- Tutarlı ve kararlı olmak: Hogg’un yönteminin başarılı olması için sadece gece uykularında değil, gündüz uykularında da uygulanması gerekir. Ayrıca, yönteme başlamaya karar verdikten sonra ebeveynler kararlı olmalıdır. Yetişkinler gibi bebekler de düzenlerinin değişmesinden hoşlanmazlar. Bu nedenle ilk günler bir dirençle karşılaşılması çok normaldir. Ebeveynler bu direnç anlarında yöntemi uygulamaktan vazgeçerse yada 1-2 gün uygulayıp, 3. gün ara verirlerse, bebeğin kendi başına uyumaya alışması beklenemez. Yöntemin faydalı olabilmesi için en az 2 hafta aralıksız olarak uygulanması gerekir.
Son Söz
Gördüğünüz gibi Hogg’un yöntemi biraz daha ılımlı bir yaklaşım. Bir yandan bebeği yanlız bırakmamayı ve ona güven vermeyi hedeflerken, diğer yandan bebeğin kendi başına uyku alışkanlığını kazandırılmasını amaçlıyor.
Yöntemin tüm detaylarını burada vermem maalesef mümkün olmadığından, uygulayı düşünürseniz kitabını almanız iyi bir başlangıç olacaktır. Sonrası da sabır, sabır ve bol bol sabır. Hogg yöntemini uygulayıp başarı sağlayan ya da sağlayamayan tüm annelerin de sesini duymak isterim. Yorumlarınızı bırakırsanız memnun olurum.
Sağlıcakla kalın…
Sevgiler
Tanla
Diğer yazılarım için>> BebekveBen.com
Facebook>> Bebek ve Ben
Twitter>> @Bebek_ve_Ben
Pinterest>>