BebekveBen’de ağırlıklı hamilelik, doğum, bebek ve çocuk bakımı ve annelikle ilgili konuları ve Can’ı büyütürken yaşadıklarımı yazıyorum. Ancak bu blog benim olduğu kadar sizlerin de… Bir blogun okurlarının katılımı ölçüsünde güzel olduğuna inanıyorum. O nedenle geçen gün da siz sevgili arkadaşlarıma yazmamı istediğiniz bir konu olup olmadığını sordum. Güzel yanıtlar geldi. Bunları zaman içinde başlığı altında tek tek yanıtlayacağım. İlk soru Tuba’dan geliyor:
Merhaba ben de Amerikada yaşıyorum, 6 aylık bir kızım var. Geceleri emmek için sürekli kalkıyor, bazen saatte bir. Eşim gece çalıştığı için yalnız başıma oluyorum, en ufak gürültüden kalkıyor. Saç kurutma makinesi sesiyle rahatlayıp uyuyor. Şimdi geceleri bile denemeye başladım:) cd çalarda fön makinesi sesi ile uyuyor. Yine çok sık uyanıyor ama en azından yukarıdaki komşunun gürültüsünden uyanmıyor:) Durumu kabullenip bir gün elbet daha az uyanacağının umuduyla yaşıyorum! Amerika’da yeniyiz.1.5 yıl oldu sayılır. Burada çocuk büyütmenin kolaylık ve zorluklarından bahsederseniz sevinirim ya da önerleriniz neler olur?
Selam Tuba,
Amerika’da çocuk büyütmenin kolaylık ve zorlukları konusundaki sorunu yanıtlamak istiyorum. Önce Amerika maceramız üzerine bir özet vereyim: Neredeyse 10 yıldır buradayız. Florida, Georgia ve Texas gibi eyaletlerde yaşadık. Aylak aylak, kafamıza göre geçirdiğimiz yıllardan sonra, Can, 2011 senesinde dünyaya gelerek hayatımıza yepyeni heyecanlar ve sorumluklar kattı.
Soruna yanıt verirken, çocuk büyütme konusunda edindiğim tecrübelerin, doğal olarak, Can’ın doğumundan bu yana yaşadıklarımı kapsadığın belirtmek istiyorum. Daha büyük çocukları Amerika’da büyütmek konusunda çevremdekilerden gözlediklerim ve duyduklarım dışında çok da bir fikrim yok. Umarım Can büyürken o konuda da bizlere birşeyler öğretecek Amerika’daki yaşam koşulları, kanunlar ve uygulamalar eyaletten eyalete değişebiliyor. Bu nedenle benim yazacağım bir konuda sen farklı bir tecrübe edinmiş olabilirsin. Yine de sorunu elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım.
Amerika’da çocuk büyütmenin Türkiye’de çocuk büyütmeye göre bazı avantajları ve dezavantajları var. Önce avantajlardan başlayayım, ardından dezavantajları vereyim:
Amerika’da Çocuk Büyütmenin Avantajları
- Çocuklu Yaşamın Kolaylıkları: Her ne kadar son senelerde Türkiye’de bu konularda bazı gelişmeler yaşansa da genel olarak Amerika’da kamuya açık alanlarda çocuklu yaşamın daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Bunun nedeni sosyal alanların çocuklu aileler göz önüne alınarak düzenlenmesi ve toplumun yaklaşımı.
- Sosyal alanların çocuklu aileler göz önüne alınarak düzenlenmesi: Sokağa çıktığınızda hemen her umumi tuvalette bebek altı değiştirme ünitelerinin olması ve en az 1 kabinin bebek arabasıyla bile girmeye müsade edecek şekilde geniş olması; restoranlarda çocuk menüsü, çocuk sandalyesi, çocukların yemek boyunca oyalanması için boya kalemleri sağlanması; kaldırımlarda bebek arabası için mutlaka rampaların olması; alışveriş merkezlerinde çocuklu ailelerin daha kolay park edebilmesi için binanın kapısına yakın park yerlerinin ayarlanması; hemen her mağazada ücretsiz olarak kullanabileceğiniz içme suyu çeşmelerinin bulunması gibi düzenlemeler çocuklu ailelerin sosyal yaşantıya daha rahat katılmasına yardımcı oluyor. Ayrıca şehirler planlanırken lokal parklara, bahçelere, çocukların faydalanabileceği kütüphanelere özen gösterilmesi, okulların önünden geçen yollarda uygulana hız kesme zorunluluğu ve uymayana ciddi cezalar verilmesi gibi uygulamalar çocuklu ailelerin yaşantısını kolaylaştırıyor.
- Toplumun yaklaşımı: Amerika’da bebekli/çocuklu ailelerin özel hayatına saygılı bir yaklaşım ve sempati gösteriliyor. Türkiye’de de sempati söz konusu olsa da bu sempati bazı durumlarda özel hayata karışma ve ebeveynin davranışlarını sorgulama noktasına geliyor ki, zaman zaman hepimizin şikayetçi olduğu bir husus. Yine de bazen Türk insanının sıcaklığını ve komşuluk ilişkilerini aramıyor da değilim. Yaman bir çelişki değil mi?
- Sağlık:Çocuğun doğumundan itibaren ne tür rutin doktor ziyaretlerinin olması gerektiği, hangi aşıları ve tetkikleri olacağı önceden tanımlanmış. Hoş Türkiye’de de aynı şekilde diyeceksiniz. Ancak Türkiye’de sanırım sağlık kontrollerinin takibi daha çok ailelerde… (Lütfen yanılıyorsam düzeltin.) Burada tıkır tıkır işleyen sistemde ailenin çok da düşünmesini gerekmiyor. Örneğin rutin aylık muayeneye gittiğinizde bir sonraki muayenin randevusunu siz sormadan veriyorlar, çocuğunuza verilen tüm ilaçlar ve yapılan aşılar sistemde bulunuyor. Şehir bile değiştirseniz bu bilgi doktorlar arasında pas ediliyor. Dolayısıyla yeni doktora bir kere daha anlatmak zorunda kalmıyorsunuz. Çocuğunuz herhangi bir sebeple hastanenin acil servisine gitse, bir süre sonra evden sizi arayıp nasıl olduğunu soruyorlar. Çocuğunuzda herhangi bir gelişim bozukluğu olduğunda kendinizi yapayalnız hissetmiyorsunuz. Devlet tarafından ücretsiz olarak verilen programlar ve bireyler tarafından kurulan dernekler/organizasyonlardan maddi/manevi yardım alabiliyorsunuz.
- Olumlu Değerler: Amerikalıların çocuk yetiştirirken uyguladıkları ve beğendiğim bazı kültürel değerleri var. İlk olarak birey olma kavramına çok değer veriliyor. Çocuğun küçük yaştan itibaren kendi işlerini görebilmesi; ev işlerinde aileye yardımcı olarak ya da kendi harçlığını kazanarak sorumluluk sahibi olmayı öğrenmesi; “lütfen”, “teşekkür ederim”, “özür dilerim” gibi nezaket kurallarının yaygın olarak uygulanması beğendiğim değerler arasında…
- Eğitim: Çok farklı eğitim felsefelerini baz alan, değişik kültürlere ve anlayışlara hitap eden eğitim kurumlarını Amerika’da rahatlıkla bulmak mümkün. Bu ülkenin yüksek öğretim alanındaki başarısı dünyaca biliniyor. Amerikan eğitim sistemi farklılıkları kucaklamak üzerine kurulmuş olduğundan fiziksel ve kültürel farklılıklara sahip olan bireyler eğitim sistemi içinde rahatlıkla yer bulabiliyor. Hakları korunuyor. Çocuğunuz böyle bir eğitim sistemi içinde yetiştiğinde farklı değerleri/kültürleri/yaşam biçimlerini tanıma ve onlara saygı gösterme anlayışı daha kolay gelişiyor. Ayrıca eğitim sisteminin içerisinde spor ve sanat aktiviteleri destekleniyor. Çocukların bu aktivitelere katılabilmesi için pek çok tesis ve imkan sunuluyor.
- Alışverişlerde Kolaylık: Çocuk yetiştirmek aile bütçesine mutlaka ilave harcamalar getiriyor. Amerika’da kaliteli bebek/çocuk ürünleri Türkiye’ye kıyasla çok daha ucuza bulunabiliyor. Alışverişleri dönemsel indirimlere denk getirip, ürünün ilk fiyatı üzerinden %70-80'lere varan indirimler yakalamak mümkün. Ayrıca firmaların gönderdiği ya da dergilerde yayınlanan kuponlar zaten indirimli olan ürünleri daha düşük fiyatlara almanıza yarıyor. Türkiye’de de yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan internetten alışveriş burada çok ileride. İnternetten hizmet veren firmaların yüksek tüketici hakları standartları rahatça online alışveriş yapmanızı sağlıyor. Örneğin Can’ın yatağını ve pek çok eşyasını hiç görmeden online olarak aldım. Ayrıca Türkiye’de bayağı yol alması gerektiğine inandığım kullanıcı yorumları sistemi online alışveriş yapacak olanlara oldukça yardımcı oluyor. Pek çok mağazada aldığınız bir ürünü sebep bile göstermeden 30-90 güne varan süreçlerde iade edip paranızı geri alabilmeniz alışveriş yaparken kendinizi rahat hissetmenize yol açıyor. Ayrıca ikinci el ürünlere meraklı olan alışverişseverler için de bebek/çocuk ürünlerini oldukça hesaplı fiyatlarla bulmanız mümkün.
- Pasaport: Eğer çocuğunuz Amerika’da doğmuşsa otomatik olarak Amerikan pasaportuna sahip oluyor. Bu da dünyadaki pek çok ülkeye vizesiz olarak seyahat etme avantajını getiriyor.
- Çok Dilli Yaşam: Amerika’da yaşamak
- Çok Kültürlü Yaşam: Amerika’da çocuk büyütmenin en önemli avantajlarından biri çocuğun doğduğu andan itibaren çok kültürlü bir yaşantının içine girmesi. Bu şekilde çocuğunuz tek bir yaşam biçiminin olmadığını görüyor, okumakla edinilmeyen pratik bir kültürel birikime sahip oluyor ve farklılıklara açık olmayı öğreniyor. Sınırların giderek kalktığı dünyamızda çok kültürlü yaşama birinci elden tanık olmanın faydası büyük.
Amerika’da Çocuk Büyütmenin Dezavantajları
- Aileye Uzak Olmak: Bu konunun önemini ne kadar vurgulasam da az. Aileden uzak yaşamak, gerektiğinde yardım alamamak, mola alamamak ve özel anları paylaşamamak gibi dezavantajlar getiriyor:
- Yardım alamamak: Can’ı büyütürken en çok zorlandığım konulardan biri ihtiyacım olduğunda yardım alacak eşim dışında kimseyi bulamamam. Yaşadığımız yerde elbette arkadaşlarımız var, ama, çoğunun henüz ebeveyn olmadığı ya da çocuk bakımıyla ilgili olmadıkları düşünülürse olanaklar kısıtlanıyor. Eşim dışarıda çalışıyor, bense işlerimi evden yürütüyorum. Evden çalışmanın avantajları ve dezavantajları başka bir konu. Ancak kimi zaman işlerimde yoğun bir dönem olduğunda ya da hasta olduğumda, hele ki Can da hastalanırsa, oldukça zorlanıyorum. Türkiye’de anneler, kardeşler, halalar, teyzeler, arkadaşlar genellikle çocuk bakımında yardımcıdır. Biri olmazsa öbürü ucundan tutar. Burada öyle bir olanağın olmaması çok zor.
- Mola alamamak: Kuzey, sağolsun, kimi zaman bana arkadaşlarımla ya da kendi başıma geçireceğim izin günleri yaratsa da, (ben de aynısını ona yapıyorum) bu önceden planlamayı gerektiriyor. Kocamla başbaşa herhangi bir aktivite yapamıyor olmak da cabası… Şimdi böyle yazınca şikayet etmiş gibi gözüküyorum. Aslında Can’ın varlığından çok memnunuz. Yine de bu durum son 2 senedir sadece 1 kere Kuzey ile başbaşa dışarıya çıkabildiğimiz gerçeğini değiştirmiyor
- Özel anları paylaşamamak: Doğumgünü, sünnet, mezuniyet, bayram gibi özel anları aileyle paylaşamıyor olmak da bu özel günlere çok önem veren biri olarak beni üzüyor. Yaptığımız Türkiye ziyaretleri dışında, Can’ın büyüme anlarına ailemiz sadece fotoğraflardan, videolardan ya da chatten tanıklık edebiliyor. Her ne kadar geçmiş iki nde de tesadüfen Türkiye’de olsak da, bu sefer Kuzey işi dolayısıyla Amerika’da kalmak zorundaydı. Bunlar insanın içinde ukte olarak kalıyor.
- Çok Dilli Yaşam: Çok dilli yaşamın avantajlarını yukarıda listeledim. Ancak birkaç dezavantajı da var. Birincisi, biz Amerika’da yaşayan Türkler olarak her ne kadar Türkçe’yi çocuklarımıza öğretsekte, çocuklar okula başlayınca İngilizce daha baskın bir hale geliyor. Günlük yaşamda tercih ettikleri dil oluyor. Çocuğunuzun Türkçe yerine İngilizce’yi tercih etmesi, sizinle ya da Türkiye seyahatlerinde aile bireyleriyle etkileşirken kırık bir Türkçe kullanması, dilini çok seven bir aile olarak bize biraz garip geliyor. Elbette Can’ın Türkçesini koruması ve geliştirmesi için elimizden geleni yapacağız. Ancak Türkiye’deki yaşıtlarıyla aynı seviyeye gelip gelmeyeceğini zaman gösterecek. İkinci dezavantaj, çok dilli yaşam, Can’da gözlediğimiz üzere, konuşmaya geç başlamaya da yol açıyor.
- Olumsuz Değerler: Çocuklar çeşitli zararlı alışkanlıklarla zamanından önce tanışabiliyor. Her ne kadar hepimiz çocuklarımıza belli terbiye versek de, Türkiye’ye kıyasla bu konuda daha zor bir çevrede olduğumuzu düşünüyorum. Yine aşırı bireysel yaşamlardan kaynaklanan yalnızlık ve bunalım duygularıyla bazı bireylerde şiddete yönelme eğiliminin artması da oldukça korkutucu. Bu durumlar bazen beni düşündürmüyor değil. Ülkemizde yakın akraba ve arkadaş ilişkileri sayesinde bu tür duyguların çoğu zararlı noktalara yönlenmeden elemine edilebiliyor.
- Ulaşım: Amerika’da birkaç büyük şehir dışında mesafeler birbirine uzak. Arazi çok geniş olduğu için her yere kaldırım yapılmamış. Özel arabanız olmadığı sürece bir yerden bir yere yürüyerek gitmek çok da mümkün değil. Toplu taşımacılık oldukça zayıf. Öyle Türkiye’de bizim alıştığımız gibi “ufaklığa biraz hava aldırmak için yürüyerek köşedeki parka gideyim” diye bir kavram çok yok. Parka gitmek için illa arabaya bineceksiniz. Bu da bence Amerika’nın en büyük zorluklarından birini oluşturuyor.
On seneye yakın bir süredir bizzat yaşayıp, iki senedir çocuk yetiştirerek tecrübe ettiğim “Amerika’da çocuk yetiştirmenin avantajları ve dezavantajları” bence böyle. Özetlemek gerekirse Amerika’nın da Türkiye’nin de kendine göre kolaylıkları ve zorlukları var. Çocuğumu yetiştirirken her iki tarafta gördüğüm faydalı uygulamaları kullanmaya çalışıyorum. Konu derin olduğu için Türkiye ve Amerika bacağında atladığım noktalar mutlaka olabilir. Onları da siz tamamlamak isterseniz görüşlerinizi duymaya açığım…
Sevgiler
Tanla
Diğer yazılarım için>> BebekveBen.com
Facebook>> Bebek ve Ben
Twitter>> @Bebek_ve_Ben
Pinterest>>