Hayatta başarılı ve mutlu olabilmenin en büyük sırlarından bir tanesi zihnimizi doğru şekilde kullanabilmektir.
Zihnimizi doğru şekilde kullanabilmek için ise öncellikle onu yakından tanımamız ve kuvvetlendirmemiz gerekir. Zihinsel olarak ne kadar kuvvetli olursak, bizleri geçmişte tutan, hayatta arzuladığımız değişimleri gerçekleştirmemize engel olan negatif durumlardan da o kadar kolaylıkla çıkabiliriz.
Zihinsel olarak kuvvetli olabilmenin en etkili yollarindan bir tanesi, zihnimizde kendimiz ile ilgili gördüğümüz resimleri daha pozitif bir hale getirebilmektir. Zihnimizde, kendimiz ile ilgili gördüğümüz resimleri daha çekici, sağlıklı hale getirmenin ise bir kaç yolu vardır;
Geçmişte Kırgınlığınız Olan Herkesi Affedin
Çoğumuz, geçmişte yaşadığımız hayal kırıklıklarından dolayı çevremizde olan kişilere karşı kırgınlık ve küskünlük gibi negatif duygular besliyor olabiliriz.
Negatif duygular beslediğimiz kişilere karşı hislerimizi açıkça ifade etmediğimiz zaman bu kişiler onlara karşı biriktirdiğimiz duyguları bilemezler. Biz ise, bu olumsuz duygular zihnimize her geldiğinde kendimizle yıkıcı bir şekilde iletişim kurarak farkında olmadan kendimize negatif yüklemeler yaparız.
Oysa ki sorunların başladığı yerler aynı zamanda çözümler için gerekli olan şifreleri de içlerinde barındırır.
Karşımızdaki kişileri bizlere geçmişte yaşatmış oldukları olumsuz deneyimlerden ötürü affederek, bu süreçten en çabuk ve zararsız şekilde çıkabilmek yine bizim elimizdedir.
Bu yaklaşım sayesinde hem negatif duygular beslediğimiz kişi ile aramızdaki negatif bağları kaldırdığımız için içsel olarak bir rahatlık hissederiz, hem de yaşamış olduğumuz deneyimden öğrendiklerimizi kabul ederek hayatımıza daha bilinçli bir şekilde devam edebiliriz.
Kendinizi Affedin
Günümüzün dinamik toplumu içerisinde hepimizin kendimizden beklentisi çok fazla; günün her saati yapmamız gereken bir şeyler ve yetişmemiz gereken yerler var. Bu dinamik yapı içerisinde hızlı ve çoğu zaman kontrolsüzce hareket etmeye alışan zihnimiz, bize sürekli olarak yapmamız gerekenleri hatırlatıyor, yaptıklarımız için ise bir dinlenme ve daha da önemlisi kutlama şansı bile vermiyor.
Zihnimizin bize karşı “acımasızca” kabul edilebilecek olan bu tutumu yüzünden günün sonunda geriye baktığımızda ağırlıklı olarak yapmadıklarımıza odaklanıyoruz ve kendimizi motivasyonsuz, yorgun ve tükenmiş hissediyoruz.
Yapmamiz gerekenler hiçbir zaman bitmez ve bitmeyecek ama hepimiz insanız ve yapabileceklerimizin bir sınırı var.
İşte bu gerçekliği kabul etmeye başladığımızda, yapamadıklarımızdan kaynaklanan hayal kırıklıklarımız ve kendimize verdiğimiz bazı sözleri yerine getiremediğimiz için oluşan güvensizliklerimizi aşmaya, kısacası kendimizi affetmeye başlarız.
Böylece, geçmişten bugüne getirdiğimiz ve artık sırtımızda bizlere yük olmaktan başka hiçbir işe yaramayan ağırlıklardan kurtularak hafifleriz. Böylelikle kendimize daha şefkatli ve hoşgörülü bir şekilde davranmaya başlariz. Bu da bizim daha rahat ve güvenli bir şekilde hareket edebilmemize olanak saglar.
Kendinizi Olabileceğiniz En İyi Şekilde Görün
Zihnimiz, hayal ile gerçek arasındaki farkı ayırt edemediği için gördüğü resim ne olursa onun gerçekliğine inanir ve bu doğrultuda hareket eder.
Zihnimize daha önceden hayatımızda kendimizi başarılı hissettiğimiz, kendimize güvenimizin yüksek olduğu anılarımızı hatırlattığımızda, zihnimiz unutmuş olabileceği bu resimleri tekrardan hatırlayacak ve bu resimleri mevcut gerçekliği olarak kabul ederek bizi zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak daha iyi bir duygu durumu içerisine sokacaktır. Ayrıca, zihnimizde bu resimleri tutabilme süremiz uzadıkça, resimlerin görüntüleri daha da netleşecek ve diğer duyularımız da bizlere eşlik etmeye başlayarak kendimize olan inancımızı kuvvetlendirecektir.
Bu yüzden, siz siz olun zihninizde kendinizi görebileceğiniz en iyi şekilde görün. Eğer zihninizi pozitif, sizlere güç veren duygular ile beslerseniz zihniniz de size bunun karşılığını pozitif bir şekilde geri verir. Unutmayın, bu hayatta inşaa ettiğimiz her şeyin tohumları öncellikle zihnimizde atılır, sonradan gerçekliğimize dönüşür. Kendinizi zihninizde ne kadar iyi görürseniz, gerçekte de o kadar iyi olursunuz.
Kendi Hayatınıza Odaklanın
Günümüzde, özellikle sosyal medyanın hayatımızın etkin bir parçası olması ile beraber kendi hayatımızda ne yaptığımızdan çok başkalarının hayatlarında neler yaptıklarıyla ilgileniyoruz. Bu yaklaşım, odağımızın kendi hayatımız yerine başkalarının hayatlarına kaymasına yol açarak bizleri kendi gerçekliğimizden uzaklaştırıyor.
Oysa ki, bizleri en yakından ilgilendiren hayat, kendi hayatımızdır. Kendi hayatımızı istediğimiz şekilde tasarlamak ve onu yaşayabileceğimiz en iyi şekilde yaşayabilmek kendimize karşı olan en büyük sorumluluğumuzdur.
Bunu başarabilmenin en önemli adımı ise gerçek anlamda hayattan ne istediğimizi bilmektir.
Hayatımızdan gerçek anlamda ne istediğimizi bildiğimizde, günlük hayatımızı isteklerimizi gerçekleştirmeye yönelik yaşamaya başlayarak enerjimizi kendi hayatımız için daha yapıcı bir şekilde değerlendiririz. Odağımızı kendi hayatımıza yöneltmeye başladıkça belirlediğimiz hedeflere adım adım ulaşır, bununla birlikte artmaya başlayan motivasyon ve enerji seviyemiz sayesinde de potansiyelimizin daha önce hiç farkında olmadığımız yanlarını keşfederiz.