20.07.2023 - 13:17 | Son Güncellenme:
Anksiyete, kişinin sürekli olarak kötü bir şey olacakmış gibi hissetmesine yol açmaktadır. Anksiyete bir diğer ismi ile kaygı bozukluğu olarak da bilinmektedir. Psikolojik bir rahatsızlık olarak bilinmekte olan anksiyete, kişiyi çoğu zaman oldukça zor durumda da bırakabilmektedir. Günlük hayat içerisinde herkesin zaman zaman anksiyete yaşaması normal bir durumdur. Ancak yoğun ve sürekli olarak hissedilmesi durumunda hastalıktan söz edilmesi mümkün olmaktadır.
Anksiyetinin Hayatımıza Etkisi
Anksiyete, stresli yaşam koşullarında hemen hemen herkes de görülebilmektedir. Gün içerisinde başımıza gelen olaylardan dolayı endişelenebiliriz veya gelecekle ilgili kaygılar duyabiliriz. Tüm bu endişeler belirli bir noktaya kadar normal kabul edilmektedir. Ancak dozunu aşması durumunda ise bu durumun psikolojik rahatsızlık olarak nitelendirilmesine yol açmaktadır.
Günlük hayatta karşımıza çıkabilecek olan her türlü duruma karşı, anksiyete de yoğun bir korkunun hakim olduğu söylenebilir. Anksiyetesi olan kişiler aynı zamanda gün içerisinde sıklıkla ve yoğun bir şekilde endişe yaşarlar. Bu durum ise anksiyetesi bulunan kişilerin yaşam standartlarını oldukça olumsuz bir yönde etkilemektedir.
Çağımızın Psikolojik Rahatsızlığı
Çağımızda en sık olarak karşılaşılmakta olan psikolojik rahatsızlıklardan birisi de anksiyete olarak bilinmektedir. Anksiyete ile ilgili olarak yapılan araştırmalar sonucunda dünya üzerinde 275 milyon anksiyete hastası olduğu belirlenmiştir. Hatta günümüzde bakıldığı zaman anksiyete hemen hemen herkes de görülmektedir. Ancak bazı kişilerde daha sık ve yoğun olarak görülen anksiyete bazı kişilerde daha hafif bir şekilde görülebilmektedir.
Tam da bu aşamada anksiyete görülen kişilerde ne derecede görüldüğü oldukça önem taşımaktadır. İstatistiksel veriler göz önünde bulundurulduğunda ise en fazla görülen psikolojik rahatsızlığın anksiyete olduğu söylenebilmektedir.
Hastalara Göre Farklılık Gösterebilir
Anksiyete rahatsızlığının kesin olarak herkeste aynı belirtilerle meydana geldiğini söylemek mümkün olmamaktadır. Kaygı bozukluğu olarak da bilinmekte olan anksiyetenin her kişide farklı yönleri ile ilerleyebilmesi mümkün olmaktadır.
Buna bağlı olarak ise anksiyete problemlerinin kişiden kişiye göre değişiklik gösterdiğini söylemek mümkün olacaktır. Aynı zamanda anksiyete ile ilgili elde edilen istatistiklere bakıldığı zaman hastaların yarısından fazlasının kadın olduğu da görülmektedir.
Toplum içerisinde yer alan birçok insanın endişeleri ile başa çıkamamasına bağlı olarak anksiyete sorununun gelişim gösterebileceği bilinmektedir. Anksiyete problemini normalden fazla bir dozda yaşayan kişilerde gün içerisinde karşılaşılan en basit olayların bile kaygıya yol açabileceğini söylemek mümkün olmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse haberleri izleyen bir kişinin bir anda yakın geleceği ile ilgili olarak endişe duyması örnek verilebilir.
Hastaların Gözünden Anksiyete
Hastalar tarafından anksiyetenin ne şekilde değerlendirildiği de merak edilebilmektedir. Genel olarak ise anksiyete bozukluğu yaşayan hastaların rahatsızlıklarını doktora anlatırken benzer ifadelere yer verdiğinin söylenmesi mümkün olmaktadır. Aslında anksiyete hastalarının yaptıkları davranışlar veya hisleri normal olarak kabul edilse bile aslında hiç de normal değil. Hastaların gözünden anksiyete ise özellikle birçok açıdan benzerlik göstermektedir.
En fazla karşılaşılmakta olan psikolojik rahatsızlıklardan birisi olan anksiyete göz ardı edilmemeli ve önemsenmelidir. Hastalar tarafından anlatılan belirtiler ise; kalpte bir ağırlık hissedilmesi ve sanki bir balon varmış ve her an şişip tekrar sönebilecekmiş gibi bir his oluşması olarak bilinmektedir. Birçok kişide kronik hale gelmiş olan kaygı bozukluğu bu şekilde de ifade edilebilir.
Anksiyete Deyip Geçmeyin
Anksiyete rahatsızlıkları oldukça fazla görülmekte olan bir psikolojik rahatsızlık olarak ifade edilebilmektedir. Anksiyete rahatsızlığının insanlar üzerinde sürekli olarak bir sıkıntıya ve derin bir endişeye yol açtığı söylenebilmektedir. Kaygı durumu kişilerin özellikle yakın gelecekle ilgili olarak yaşanabilecek olan olumsuz durumları düşünmesi ve bu durumları en kötü haliyle düşünmesine bağlı olarak endişe duyması olarak bilinmektedir.
Günlük hayatında normal dozajın üstünde sürekli olarak endişe duyan bir kişinin ise günlük hayata adapte olmasında zorluk yaşadığı söylenebilir. Hastaların sürekli olarak stres ve huzursuzluk yaşamaları, titremeleri ve yerinde duramamaları, bir türlü rahatlayamamaları ve soğuk soğuk terlemeleri anksiyete belirtileri arasında yer almaktadır.
Anksiyete Neden Ortaya Çıkar?
Kişilerde anksiyete görülmesi çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Anksiyete görülen kişilerde yoğun stres görülmesine bağlı olarak vücudun dengesini kaybetmesi de söz konusu olabilmektedir. Bazı durumlardan ise strese bağlı olarak karnın üst bölgesinde şiddetli bir ağrı görülebilmektedir. Aynı zamanda tansiyonun yükselmesi ve ağız kuruluğu da anksiyete belirtileri arasında yer almaktadır.
Anksiyetesi bulunan kişilerin yaşam standartlarının yükseltilmesine yönelik olarak uygulanabilmekte olan çeşitli yöntemler bulunduğunu söylemek mümkündür. Genel olarak düşük gelirli ülkelerde anksiyete rahatsızlığının bir hastalık olarak nitelendirilmemesi nedeniyle tedavi olma oranının da son derece düşük olduğu görülmektedir. Ciddi bir sağlık problemi olarak görülmemesi durumunda ise ilerleyen zamanlarda çeşitli akıl hastalıklarına yol açabilmektedir.
Kaygı Dozundaysa Sorun Yok Demektir
İnsanların yaşadıkları kaygılar genel olarak farklı nedenlerden kaynaklansa bile dozunda olmaları durumunda herhangi bir soruna yol açmamaktadır. Karşımıza çıkan sorunlara bağlı olarak kaygı hemen hemen hepimizin belirli zaman dilimlerinde karşısına çıkabilen bir sorun olmaktadır.
Kaygının belirli bir dozda yaşanmasının ise zaman zaman herkesin başına gelebilmekte olan bir durum olduğu söylenebilir. Buna bağlı olarak ise her kaygı duyan kişinin anksiyete bozukluğu yaşadığının söylenmesi doğru olmamaktadır.
Uzmanlar tarafından söylenildiğine göre insanların belirli bir düzeyde kaygıya sahip olması oldukça sağlıklı bir durum olarak kabul edilmektedir. Yine de her duruma kaygı ile yaklaşılması da sağlıklı bir durum olarak nitelendirilemez. Kaygı bozukluğu genel olarak tek bir nedene bağlı olarak gelişmemektedir.
Anksiyete Neden Görülür?
Her hastada anksiyete görülmesi farklı bir nedene bağlı olarak gelişebilmektedir. Buna bağlı olarak hastalığın tek bir neden sonucunda ortaya geldiğinin söylenmesi de doğruluk taşımamaktadır. Kişilerin günlük yaşam sırasında karşılaştığı ve bir türlü kontrol altına alamadığı sorunların birikimi neticesinde anksiyete oluşumu meydana gelebilmektedir.
Aynı zamanda anksiyete, beynin kendisini koruma altında tutabilmek için uygulamış olduğu bir koruma yöntemi olarak da ifade edilebilmektedir. Genel olarak anksiyetenin belirli bir travma sonrasında ortaya çıkabileceğini de söylemek mümkün olmaktadır.
Ailede anksiyete sorunu bulunan bireylerde ise genetik yollarla anksiyete sorununun taşınabileceği hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Her ne kadar anksiyete genetik olarak geçebilmekte olan bir rahatsızlık olarak bilinse bile her bedende ve her beyinde gösterdiği etkilerin farklılık gösterdiği de söylenebilir.
Anksiyete Tedavisi Nasıldır?
Anksiyete görülen kişilerin mutlaka psikolojik destek almaları gerektiğini söylemek mümkün olmaktadır. Kaygı bozukluğu tedavisinde genel olarak bir takım sakinleştirici ilaçların kullanılması da tercih edilebilmektedir.
Hastaların belirtilerinin ve her kişide seyrinin farklılık gösterebileceğini söylemiştik. Buna bağlı olarak anksiyete ilaçları da kişiye özel olarak verilmektedir. Bir başkasına iyi gelen kaygı bozukluğu ilacı, sizde olumsuz bir etki de oluşturabilmektedir.
Anksiyetenin durumuna bağlı olarak gerekli görüldüğü durumlarda konuşma terapileri ve ilaç tedavileri de birlikte gerçekleştirilebilmektedir. Hastalığın tamamen kontrol altına alınabilmesi için ise süreklilik büyük bir öneme sahiptir.