23.05.2022 - 10:50 | Son Güncellenme:
İHA
Çocuk Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tunç Özdemir, okulların kapanmasıyla birlikte start alacak sünnet sezonu öncesinde ebeveynlere uyarılarda bulundu. Sünnetin kabusa dönüşmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Özdemir, şöyle konuştu: “Sünnet, tüm dünyada en çok yapılan cerrahi müdahaledir. Musevi ve İslam toplumlarında gerçek anlamda bir şikayet veya hastalık olmadan rutin olarak yapılan tek ameliyattır. Sünnetin bir ameliyat olması nedeniyle, ameliyat ciddiyeti ile yapılmalıdır. Nasıl ki fıtık, safra kesesi taşı, guatr, inmemiş testis gibi oldukça sık yapılan ameliyatlarda hastalar ve hasta aileleri, ameliyatın bir uzman tarafından, ameliyathane şartlarında ve sterilite koşullarına sıkı bir şekilde riayet ederek bilimsel tekniklerle yapılmasını istiyor ise sünnet için de aynı titizliğin gösterilmesi gerekir. Çünkü, diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi, elverişsiz koşullarda doğru şekilde yapılmayan sünnetin de önemli olumsuz sonuçları vardır. Sünnetin komplikasyon oranı yüzde 0,2 ile yüzde 5 arasında değişmektedir. Yetkisiz kişilerce uygun olmayan sağlık koşullarında yapılan sünnetlerden sonra komplikasyonlar daha çok ortaya çıkabilir. Kanama, enfeksiyon, idrar deliğinin daralması minör komplikasyonlardır. Majör komplikasyonlar ise penis gangreni, penis kopması, penis başı yaralanmaları, şiddetli kanama, peniste şekil bozukluğu, eğrilik olarak sıralanabilir”.
“Ortak anılarda korku ve acı var”
Öte yandan, çocukların yaşayabilecekleri travmalara ileri ve orta yaştaki erkeklerin sünnet anılarından örnekler veren Doç. Dr. Özdemir, “Bu yaşlardaki kimi erkekler berber tarafından sünnet edildiğini, kimileri çok ağrılı, kanamalı pansuman seanslarını anlatır. Ortak anılarında korkmuş olmaları ve çok acı çekmeleri vardır. Artık çocukların böyle anıları olmamalıdır. Anne babalar nerede sünnet düğünü yapacaklarını, ne giyeceklerini düşünmeden sünneti doğru zamanda, doğru yerde, doğru uzmana yaptırmayı planlamalıdır” diye konuştu.
En uygun dönemi anlattı
Doç. Dr. Özdemir, özellikle çocuğun psikolojisi göz önüne alındığında, en uygun sünnet yönteminin anestezi altında yapılan sünnet olduğunu söyledi. Özdemir, lokal anestezi ile sünnetin sadece yenidoğan döneminde, yani yaşamın ilk 30 gününde mümkün olduğunu kaydetti. Sünnet işleminde lazerin yeri olmadığını da vurgulayan Özdemir, sünnet yaşı konusunda da şunları söyledi: “Çocukta cinsel kimliğin geliştiği ve bilincin henüz gelişmeye başladığı dönem olan 2,5 ila 5 yaş arası çocuğun sünnet olması tavsiye edilmez. Bu dönemde geçirilen operasyon çocukta travmaya neden olabilir ve psikolojik gelişim olumsuz etkilenebilir. Sünnet için en uygun dönem yeni doğan dönemidir.”