Dekorasyonda da “Fi” etkisi…
Hayatımıza Fi girdi birkaç gündür, kayıtsız kalamayıp bende kendimi bu hikâyeye attım.
Fi sayısına ve İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci’ ye biraz olsa ilginiz varsa eminim sizde kayıtsız kalamazsınız.
Kitabı okumasanız da, dijital bir kanal olan Puhu Tv’ de yayınlanan diziyi deneyimlemenizi tavsiye ederim.
Fi dizisi, kitap uyarlaması bir Türk dizisinden biraz fazla, sanat filmi havasında…
Bundan dolayı görselliğe, müziğe ve geri plan tasarımına fazlasıyla önem verilmiş.
Tabi bu noktada sponsorlar arasında dekorasyon ve mobilya firmaları olmasının katkısı var.
Fi/Altın oran nedir?
Altın oran, Fi (phi) sayısı olarak bilinir.
Matematiksel bir kavramdır ve değeri de 1,618‘dir.
Etrafımızdaki canlı ve cansız birçok varlığın yapısında, hatta vücudumuzda bulunan estetik bir orandır, altın oran…
Bu göze hoş gelen oran, eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır.
Fi Kitabının/Dizisinin “Fi” sayısıyla alakası ne?
Matematikle ilgili diye düşündürüyor isme bakınca ama alakası yok.
Tamamen “Fi” sayısından gelen mükemmellik anlayışı…
Çünkü karakterler ve geri plandaki görseller, kendine has mükemmellik anlayışı içinde yüzüyor.
Ana karakterler Can, Duru ve Deniz…
Can, ülkenin en önde gelen psikiyatristi ve program sunucusudur ve kendine has mükemmellik anlayışı vardır.
Ya siyah, ya beyaz…
Duru, içinde altın oranı barından güzelliği ile fi sayısının insan vücudunda yer bulmuş hali olan bir balerindir.
Deniz ise, müzisyenliği ile ön planda gördüğümüz, mükemmelliği ise tamamen kendine göre yorumlayan, mükemmellik takıntısı olan bir Üniversite hocasıdır.
Fi, karakterlerinin dekorasyona etkisi…
Karakterlerin hepsi birbirinden farklı ve her farklı hayatın, karakteristik özelliğini taşıyan farklı ev dekorasyonu…
Yani evimiz, ofisimiz karakterimizi yansıtıyor…
Filmlerin dekorasyonla alakası buradan geliyor işte.
Karakteri vurgulamak istediğimiz hallerine göre evini, ofisini imgeleştiriyoruz.
Şöyle ki Can karakteri, mükemmelliği heplik ve tamamen salt bencillik üzerine kurmuş esrarlı birisi.
Dolayısıyla evi de ofisi de bu esararı bize hissettiren, siyahların, mermerlerin olduğu bir zenginliği ve lüksü vurgulayan Art Deco anlayışıyla tasarlanmış.
Sponsorlar arasında olan Çanakkale Seramik ve Koleksiyon mobilyanın izlerini taşıyan görseller görmekteyiz.
Siz de evinizi veya ofisiniz bu yönde tasarlamaya koyu renkleri tercih ederek başlayabilirsiniz.
Zeminde siyah seramikler, duvarda marjinal griler, mobilyalarda ise sadeliği lüks ile vurgulayan sert çizgileri olan parçaları kullanmalısınız.
Aksesuar olarakta, yine sade siyah pahalı ürünler kullanmalısınız.
Mudo Concept veya Paşabahçe mağazalarının ürünleri bu bağlamda size yardımcı olacaktır.
Eğer daha canlı ve dışa dönük bir karakterseniz, Duru ve Denizin beraber yaşadığı ev size daha çok hitab edecektir.
Can’ın evine göre daha yaşayan bir tasarıma sahip olan bu ev, beyazların ahşap renginin ağırlığında.
Yine karakterin dekorasyonda ki etkisini vurgulayan bir görünümde.
Çok farklı aksesuarlar, mobilyalar kullandığından tarzı tam belli olmasa da ağırlık
İskandinav Country ve Modern İngiliz tarzında olduğunu düşünmekteyim.
Yani dizi de iki tarza ağırlık verilmiş gibi görünüyor sadelik, lüks ve gizemi barındıran Art Deco ve canlı daha dışa dönük bir tutam İngiliz birazda İskandinav tarzı Country…
Sizde karakterinizi yansıtacak tasarımları evinize ofisinize taşıyabilir, mekana girenlerin anında sizin hakkınızda fikir sahibi olmasını sağlayabilirsiniz.
İyi haftalar…
Süleyman Fatih KURUÇ
İnşaat Müh./Tasarım Uyg. Uzmanı