08.04.2021 - 11:08 | Son Güncellenme:
1. Sosyal medya hayatınızın neresinde?
Sibil Çetinkaya: Sosyal medya hayatımın tam merkezinde. Benim öyle bir sosyal medya kullanım şeklim var ki günümün akışından akşam uyuduğuma kadar hangi gün içerisinde hangi yemeği yiyip, kiminle buluştuğum, ne giydiğim ve sonrasında nasıl değiştirdiğime kadar insanlar bilgi sahibi. Bu yüzden sosyal medya hayatımın merkezinde diyebilirim. Tabii bazen bunun limitini aşıyorum yalan yok.
2. Sosyal medyada bu kadar aktif olmak sizin için yorucu mu?
Sibil Çetinkaya: Tabii ki sosyal medyada bu kadar aktif olmak benim için bazen çok yorucu olabiliyor ama yaptığım iş o kadar çok seviyorum ki günün sonunda bu benim için tatlı bir yorgunluk oluyor.
3. Sosyal medyayi aktif kullanmak başkalarına sizin hakkınızda yorum yapma özgürlüğü verebiliyor. Bu yorum ya da eleştiriler sizi nasıl hissettiriyor?
Sibil Çetinkaya: Biz sosyal medyada içerik üreticisi olduğumuz için ve kendi hayatımızı bütün izleyenlere açtığımız için herkesin bir yorum yapma hakkı var. Bu bazen bir avantaj bazen ise dezavantaj. Avantaj kısmını düşünsenize bir sürü kişi gündüzünüzü sizinle geçiriyor, derdinizi dinliyor, bir şeye ihtiyacınız olduğunda yanınızda oluyor yani aslında şöyle diyebilirim ki binlerce arkadaşım var. Dediğim gibi eğer siz hayatınızı açıyorsanız insanların yorum yapma özgürlüğü tabii ki var bu yüzden sınır aşılmadığı sürece ben her türlü yoruma açık bir inflencerım. Kıyafetim olmuş mu olmamış mı diye karar verebilme hakları var benim takipçilerimin. Ama tabii ki özel hayatıma ve eleştirilere gelince insan ister istemez kapalı olabiliyor. Bu noktada da bunun limitini ayarlamaya çalışıyorum mesela şu anda yoruma açık bir konuya yorum almaya hazır değilsem genellikle paylaşmıyorum. Böyle yapınca bence daha sağlıklı oluyor.
4. Takipçileriniz sizi en çok doğal olduğunuz için seviyor...
Sibil Çetinkaya: Benim bütün platformum samimiyet üzerine kurulu diyebiliriz. İnsanların beni takip etme nedenlerinden birine kesinlikle samimiyetim olduğunu söyleyebilirim. Hem YouTube hem de Instagram, ikisinde de kendim olmak benim için en önemli noktalardan biri. Bu sayede de ben de kendimi takipçilerime daha yakın hissedebiliyorum.
5. Sizce başarılı bir influencer/youtuber olmak için neler yapılmalı?
Sibil Çetinkaya: Aslında bu soruyu cevaplamak çok zor. Herkesin kendi kararı ve kendi hayatı üzerine kurulu bir merkez bu. Bence ilk yapılması gereken şey kesinlikle kendin olmak, kendi içeriklerini üretmek. Aslında YouTube ve sosyal medya kendi hayatınızın dikkat çektiği bir platform. Renk renk insanlar var dünyada hepimiz başka bir rengiz bu yüzden aslında her influencerın kitlesine hitap edeceği birileri var. Kendin olmak, asla başkalarını dinlememek ve kendi yolunda ilerlemenin önemli olduğunu düşünüyorum.
6. Doğru sosyal medya kullanımı sizce nasıl olmalı?
Sibil Çetinkaya: Doğru sosyal medya kullanımı bence zamanı iyi kullanarak, yaratıcı içerik üreterek, örnek olacak davranışlar sergileyerek olmalı. Doğru-yanlış herkese göre değişir ama benim doğrum eğlenceli ve küçüklerime örnek olacak içerikler üretmek diyebilirim.
7. Çocuklara doğru sosyal medya kullanımı hakkında bilgi verdiğiniz bir sosyal sorumluluk projesinde yer alıyorsunuz. Bu proje nasıl ilerliyor?
Sibil Çetinkaya: Öncelikle çocuklara doğru sosyal medya kullanımı gösterdiğim bir sosyal sorumluluk projesinin içinde yer aldığım için çok şanslıyım. Sosyal medya artık hepimiz için bir batak haline geldi. Bizim burada amaçladığımız şey çocuklara doğru sosyal medya kullanımını göstermek ve limitli bir şekilde kullanmayı öğretmek. Bazen influencer olarak ben bile limitimi aşabiliyorum. Reels videolarımı bile ben bazen üç dört kere izliyorum... Şimdi bu durumda çocukları hiç düşünemiyorum! Tabii bir de bunların oyun versiyonu var. Bu yüzden hem bilgisayar hem sosyal medyayı birazcık daha limitli kullanmayı göstermek onları doğru içeriklere yönlendirmek bu noktada çok önemli. Çünkü günümüzde bunun bir limiti kalmadı.Bizim burada hedeflediğimiz şey çocuklara doğru kullanımı gösterdikten sonra onları hayatlarında uygulatabilmek.
Bir de şu noktaya da değinmek istiyorum ki çocuklar ders çalışmakta ve derslerine konsantre olmakta zorlanıyor. Özellikle bu pandemi dönemi onlar için çok zor bir dönem oldu. Konsantrasyonları iyice dağıldı. Bu konuya benim kardeşimde dahil. Mesela YouTuber’lardan öğrendikleri şarkılardan derslerine uydurabildiğimiz bir video yapmayı, onların aklına kazıyabilecek şekilde bir TikTok videosuyla ona bir ders anlatmaya veya ilerde TikToker olmak isterse onun nasıl şartlarda ve sağlıklı bir şekilde TikTok kullanımı olabilir gibi farklı başlıklara değiniyor, onları gösteriyoruz. Aslında onları geleceğin influencerları ve sosyal medya içerik üreticileri olmaya da hazırlıyoruz.
Ben işimi çok seviyorum iyi ki de böyle bir iş yapıyorum. Küçüklüğümden beri hayalim çocuklarla beraber bir proje yapabilmek ve onları doğru şekilde yönlendirebilmek. Hatta başka bir hayalim ise ana okulu öğretmeni olabilmekti! Şimdi hem sosyal medya içerik üreticisi olup hem de çocukları içerik üretmeye ve sosyal medyayı limiti kullanmaya yönlendirdiğim için çok şanslı hissediyorum. Bu yüzden de birlikte çalıştığım Sosyal Ben’e çok teşekkür ederim.