Şaka değil gerçek.
Zihnimin varlığını ve kapasitesini biliyordum elbet. Günde kaç problem çözebildiğimi, neleri merak ettiğimi, hangi konulara ilgi duyduğumu, okurken neleri anlamadığımı, derin düşüncelere daldığımı, o güzel uykumu bölenin çalışkan zihnim olduğunu, aldığım omega 3 takviyesinin ona yaradığını biliyordum.
Bilmediklerimle yüzleşmem beş yıl önce mindfulness pratiklerini yapmamla başladı.
Zihninizden gelen, susmak bilmeyen, gereksiz cümleler kuran ve tek başına monologlar bazen de diyaloglarla endişe yaratan sesler var mı? Cevabınız evet ise, merak etmeyin normal bir insansınız. Zihnimizin işi bu. Sürekli konuşan bir hikaye anlatıcısı.
Bir süre önce hikaye anlatıcılığı eğitimi aldım. Beş hafta süren bu şahane eğitimde bu işin bir tekniği olduğunu öğrendim. İster TED konuşmacısı ol, ister senaryo yaz, ister kitap yazmaya giriş, aslında kanıtlanmış bir sistemi izleyebilir ve başarılı olabilirsin. Ve işte zihin bu işi iyi yapıyor. Çalışkan bir metin yazarı, senarist gibi devamlı hikayeler yazıyor ve bu hikayeleri kurguluyor, anlatıyor, inandırıcı kılmak için tetikleyici olaylar yaratıyor, duyguları harekete geçiriyor ve bingo bizi sarmalının içine çekiyor.
Bu hikayeler sürekli keyifli olsalar belki de sorun yok, ama çoğunlukla bu hikayeler başımıza gelen olgulara olumsuz ve tehditkar anlamlar yükleyerek bizi zora sürükleyebiliyor.
Zihnin hikaye anlatma özelliği kötü bir şey olmasa da, bazen başımızı derde sokabiliyor.
Örneğin, bir toplantıda bir arkadaşın sana doğru bir bakış fırlattı. Devreye giren zihinden şunu duymak mümkün olabiliyor:
“Bana şimdi niye öyle baktı! O bakış hayra alamet değil. Daha önce de benzer tripleri olmuştu. Sanırım artık benden ve söylediklerimden hoşlanmıyor “
Başımıza çokça gelen bu ve benzeri anlarda farkında bir zihnin sesi ile hikaye anlatan zihnin sesini ayırt etmek önemli oluyor.
Farkında zihin ne yapar?
Gerçeklere ve o anda olana odaklanır, pratiktir. Hikaye anlatan zihin ise gerçeğin çarpıtılmış bir versiyonuna inanır, takılı kalır ve tekrarlar. Ortada sadece bir bakış olgusu varken, o bakışı tribe benzetmek, sevgisizlik yorumu getirmek ve yargılayıcı olmak bizim işimize yarar mı? Hayır yaramaz. Hele ki zihin buna takılıp, o günün sonuna kadar evirip çevirip aynı şeyi tekrarlıyorsa, ne kadar çok enerjimizi ve zamanımızı çalıyordur.
Farkında zihin bize yeni fırsatlar sunar
Zihnimim bu hikayeleri ne kadar sevdiğini, eşimle konuşurken, işimi yaparken, annemle muhabbet ederken , beni kendi senaryosuna hapsetmeye ve olumsuz hisleri bana yüklemeye çalıştığını ve benim de bunun içinde sürüklenme eğilimimi mindfulness sayesinde fark ettim.
Öyle anlarda zihnime bir dur bakalım diyebilmek, bu bir hikaye sanırım, bunun gerçek olduğunu nerden biliyorsun demeyi hatırlamak zamanımı aldı. Bunun için hep pratik yaptım.
Bilerek isteyerek, niyet ederek, zihnimi karşıma aldım ve düşünceleri yakalamaya çalıştım. Bu düşüncelerin bende yarattığı hisleri, duyguları görmeye anlamaya gayret ettim, hala da ediyorum.
Pratiklerim işe yarıyor, kendimi yakaladığım bu anlarda yukardaki örnekte şöyle diyorum:
“Sadece bir bakış. Hiç bir anlamı yok. Eğer çok merak ediyorsam, arkadaşıma sorarım, bilgi alırım. Şimdi işimize bakalım”
Bu bana yeni olasılıklar, ve ufuklar sunuyor, zamanımı ve enerjimi daha etkin kullanmama yarıyor. Çözüme odaklanmamı kolaylaştırıyor.
En değerlisi, ise yargılayıcı olmaktansa, şefkatimi ve anlayışımı geliştiriyor.
Yapabiliriz, daha iyi bir insan, dost, eş, ebeveyn olabiliriz.
Sibel Yücesan
Bütünsel Esenlik Danışmanı
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
23 Aralık Haftası burç yorumları - Haftalık burç yorumları
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
Kış mevsimi haritasına bakış
21 Aralık 2024
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
16 Aralık Haftası burç yorumları - Haftalık burç yorumları
16 Aralık 2024
Dt. Pertev Kökdemir
Diş çürümesini engellemenin 5 etkili yolu
16 Aralık 2024
Astrolog Seçkin İlbuğa
15 Aralık 2024 İkizler Dolunayı: En üst versiyona çıkmamızı sağlayan mucize
14 Aralık 2024