Sibel perişan

       Kendisine şantaj yapan Can Kuzu'yu etkisiz hale getirmek için Karamgümrüklü kabadayı Nuri Ergin'e başvurduğu gerekçesiyle 48 saat gözaltında kalan Sibel Can ile eşi Hakan Ural düzenledikleri basın toplantısında kendilerini savundular.
       "Bu olay ailemizi çok yıprattı. Çok kötü saatler yaşadık. Özellikle basının tavrı bizi üzdü" diyen Ural, aldıkları prensip kararı doğrultusunda hiç bir soruyu yanıtlamadı. Can ise basın toplantısı süresince sık sık gözyaşı döktü ve hiç konuşmadı.
       Ural şu açıklamaları yaptı: "Bazı konuların beyinlerde soru işareti oluşturmaması için bu basın toplantısını düzenledik. 11 yıldır evliyiz ve bize yaşatılanlar ikimizin de kesinlikle hak etmediği şeyler. Bize yöneltilen ithamlara en büyük cevabı yargı verdi."
"Türk halkının namus, şeref ve haysiyete çok büyük önem veren değerleri var. Hepimizin anası, bacısı var. Ortada ne bir kaset var, ne de şantaj. Olsa zaten ne onlar ne biz serbest kalır mıyız? Suçsuz insanlara böyle şeyler nasıl reva görülür?"
       Eşi Sibel Can'ın 17 yaşında evlenip, vücudunun bozulma risklerini de göze alıp 2 çocuk dünyaya getirdiğini ve babasını da çok genç yaşta kaybettiğini belirten Ural, eşinin herkese bir şarkıcı olarak namusuyla hizmet verdiğini söyledi.
       Bundan böyle eskisi kadar basında ve TV'lerde görülmeyeceklerini vurgulayan Ural, kendisinin artık film çevirmeyeceğini, daha çok ailesiyle ilgileneceğini açıklarken "Ben artık bittim" ifadesini kullandı.
       Eşinin sözlerinden duygulanan Sibel Can gözyaşları içinde eşinin boynuna sarılıp, hüngür hüngür ağladı.

       * Evde doktor kontrolünde olduğu açıklanan Sibel Can'ın toplantıya bir saat gecikmeyle, sakinleştirici iğne olduktan sonra geldiği belirtildi.
       * Can'ı Acar Stüdyosunun önünde 17 kamera ve 35'e yakın muhabir bekledi. O arka kapısından içeri girdi.
       * Toplantıya siyah güneş gözlüğüyle gelen baba Selçuk Ural da, oldukça ciddi bir yüz ifadesiyle tıpkı gelini gibi hiç konuşmayarak oğlunu dinledi.
       * Hakan Ural, "Bu, kendinizi aklamaktan çok, basını suçlama toplantısı oldu. O zaman bizi niye çağırdınız?" diyen gazetecilerin sorularına yanıt vermedi.