04.06.2020 - 12:05 | Son Güncellenme:
Tüm dünyada kalp, ölüm sebepleri arasında en yaygın nedenler arasındadır. Ayrıca kalp hastalıklarıyla ilgili korkutan istatistikler bununla da sınırlı değildir.
Yaşam standartları kalp hastalıklarını tetikliyor
Değişen yaşam koşulları kalp hastalıklarının artmasındaki en büyük sebep. Özellikle de kentsel yaşam standartları; hızlı yaşam, düzensiz beslenme ve az hareket etmek bu süreci hızlandırıyor. Dünya’daki kalp hastası sayısı giderek artarken kalp rahatsızlıklarına bağlı gelişen ölümlerde de ciddi bir atış gözleniyor.
Bu aşamada unutulmaması gereken çok önemli bir nokta var. Kalp sağlığını etkileyen ve bir sağlık probleminden çıkararak ciddi boyutlarda hastalıklara çeviren yaşam koşullarını değiştirmek bizim elimizdedir. Yaşam koşullarında yapılacak iyileştirme ve disiplin ile kalp hastalıklarına karşı güçlü bir savunma mekanizması geliştirilebilir.
Kalp hastalıklarında başrolü bu faktörler alıyor
-Sigara ve alkol tüketimi
-Kolesterol yüksekliği
-İyi kolesterol denilen HDL’nin düşüklüğü ve kötü kolesterol LDL’nin yüksekliği
-Kontrol altına alınmayan tansiyon ve diyabet
-Beslenme bozuklukları, obezite
-Hareketsiz yaşam tarzı
-Stresli bir yaşam
-Vücudu hem fizyolojik hem de psikolojik olarak zorlayan meslekler
Bu belirtiler kalp hastalıklarını ele veriyor
-Göğüste hissedilen ağrı
-Nefes darlığı
-Çarpıntı hissi
-Ödem ve asite bağlı olarak karın ve bacaklarda şişme
-Yorgunluk ve halsizlik,
-Baş ve ensede görülen ağrılar
-Hazımsızlık ve yutkunmada zorluk çekme
-Baş dönmesi ve bayılma
-Deri, dudak, dil, damak gibi bölgelerde görülen morarma.
Kalp hastalıkları kadınlarda daha ölümcül sonuçlar yaratıyor
Erkeklerde baskın belirtiler gösteren kalp hastalıkları söz konusu kadınlar olduğunda daha sinsi ilerliyor. Bu sebeple çoğu kadın hasta, sinsi ilerleyen belirtileri geç fark edip daha geç doktora başvurdukları için iyileşme oranlarında ciddi düşüşler meydana geliyor. Erkekler daha çok göğüs ağrısı şikayetiyle başvururken kadınlar ise yorgunluk, nefes darlığı gibi daha genel şikayetlerle başvuruyor. Bu nedenle erken teşhis edilme oranı, erkeklere göre daha düşük oluyor.
En sık görülen 3 kalp hastalığı nedir?
En sık görülen kalp hastalıklarında birinci sırayı koroner arter rahatsızlıkları alıyor. Kalbin etrafında bulunan ve onu besleyen damarlarda meydana gelen daralmalar sonucu ortaya çıkan hastalık, kendini kalp krizi şeklinde gösteriyor. Koroner arter rahatsızlıklarında, daralmış ya da tıkanmış damarların tedavisinde kabul gören üç tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedavi yöntemleri; ilaç, balon ya da stent takılması ve by-pass ameliyatları…
İkinci sırayı alan hastalık ise mitral kapak hastalıklarıdır. Kalbin sol kulakçığı ile sol karıncığı arasında yer alan ve kanın geriye kaçmasını engelleyen mitral kapaklardaki sorunlar romatizmal, dejeneratif ve iskemik kapak hastalıkları olarak ortaya çıkıyor. Çarpıntı, efor kapasitesinin düşmesi ve nefes darlığı şeklinde kendini gösteren mitral kapak hastalıkları geceleri nefes darlığı ve uyuyamama şikayetlerine de yol açabilir. Bu hastalık için balon ve cerrahi müdahale yöntemleri tedavi olarak uygulanabilir.
Üçüncü sırada ise karşımıza aort kapak hastalıkları çıkıyor. Kalbin sol karıncığı ile aort arasında bulunan yarım ay şeklindeki üç yaprakçıktan oluşan yapıya aort kapağı denir. Aort kapak hastalıkları genellikle göğüs ağrısı, bayılma nöbetleri, nefes darlığı ve çarpıntı yakınmaları ile kendini belli ediyor. Tedavi içinse kapağın değiştirilmesi en sık uygulanan yöntemler arasında yer alıyor. Metalik ya da biyolojik kapak takılabileceği gibi, kadavradan organ nakli yapmak da bir seçenek oluşturuyor.
Kalp hastalıklarıyla nasıl mücadele edilmeli?
Kalp hastalıklarıyla mücadele edebilmenin ve sağlıklı bir kalbe sahip olmanın yolu doğru bir yaşam düzeni kurmak ve bu düzeni yaşamımızın bir rutini haline getirmekten geçiyor. Bu nedenle aşağıda bahsi geçen ipuçlarını hayatınıza dahil etmek hem sizin için hem de kalbiniz için oldukça önemlidir. Bu ipuçları;
-Sağlıklı beslenin. Zira kalp hastalıklarının en önemli sebepleri arasında gösterilen kolesterol ve tansiyonu kontrol altına alabilmek doğru ve sağlıklı beslenmekten geçiyor. Şöyle ki; doymuş yağlardan uzak, lif ve balık yönünden zengin bir beslenme rutiniyle kalp hastalığına karşı güçlü bir savunma mekanizması yaratabilirsiniz.
-Fazla kilolarınızdan bir an önce kurtulun. Buradaki temel mesele yine kolesterol ve tansiyonun ana sebeplerinden biri olan kilo problemlerini kontrol altına almaktır. Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır. Burada en önemli ölçü bel çevrenizdir; erkeklerde 94 cm. ve altı kadınlarda 80 cm. ve altı ideal bel ölçüsüdür. Bu sebeple mutlaka ideal kilonuza ulaşın ve bu kiloyu korumaya özen gösterin.
-Sigarayı hayatınızdan çıkarın. Sigara kullanarak kalp damarlarının tıkanmasına sebep oluyor ve kalp krizine davetiye çıkarıyorsunuz. Üstelik sigara önlenebilir ölüm sebepleri arasında birinci sırayı alıyor. Yani sigarayı bırakarak bu riski ortadan kaldırabilirsiniz.
-Spor yapmak sandığınızdan da önemli! Değişen yaşam koşullarıyla birlikte çok daha az hareket eder olduk. Ancak bilmelisiniz ki fiziksel aktivite azlığı kalp damar hastalıklarının oluşmasında hayli etkili rol oynuyor. Bu sebeple günlük rutin içerisinde mutlaka spora ayıracak bir saatiniz olsun.
-Stresten uzak durun. Stres sizi, en çok da kalbinizi yorar. Bu sebeple sizi üzecek, strese ve yoğun bir baskıya sürükleyecek meseleleri hayatınızdan çıkarın. Eğer çıkaramıyorsanız olabildiğince uzak durun. Unutmayın, hiçbir mesele sizden ve hayatınızdan daha değerli değildir.