23.06.2020 - 14:33 | Son Güncellenme:
Salgının kanser hastalarının tedavisi önünde bir engel olmadığını söyleyen Jinekolojik Onkoloji, Kadın Hastalıkları, Kadın Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. İlker Kahramanoğlu, "Pandemi sürecinde kanser tedavisi için geç kalmamak gerekiyor. Rahim ağzı kanseri, rahim kanseri ve yumurtalık kanseri en sık görülen jinekolojik kanserler. Hekimler hastaların güvenliğini en fazla sağlayacak stratejiyi belirleyerek standart kanser tedavilerini hastaya sunmalıdır. Uygun ameliyatla birçok hastanın kanser tedavisi yapılabilirken pandemi nedeniyle tedavide olası gecikmeler, hastaların sağ kalımını olumsuz anlamda etkileyebilir. Üzülerek söylemekteyim ki normalleşme sürecinde bize başvuran bazı hastalarda tedavi sürecinin gecikmiş olduğunu gördük. Bu durum, tanının daha ileri evrelerde konulmasına neden oluyor” dedi.
Bu belirtiler varsa sakın geç kalmayın!
Pandeminin ne kadar süreceğinin belirsizliğini koruduğunu söyleyen Doç.Dr. Kahramanoğlu, hastaların gerekli önlemleri alarak muayene olmalarını önerdi. Kahramanoğlu, tutulan organa göre belirtiler değişse de kadınlar için önemsenmesi gereken şikayetleri şöyle sıraladı:
"Adet düzeninde bozulma, cinsel ilişki sonra kanama olması, menopozda kanama olması rahim kanseri veya rahim ağzı kanseri ile ilişkili olabilir. Bunun yanı sıra karında şişkinlik, sırt ve karın ağrısı, yorgunluk, yemede zorluk, erken doyma, açıklanamayan kilo kaybı ve kabızlık yumurtalık kanserinde görülebilir. Dış genital bölgede inatçı kaşıntı, renk değişikliği, ele gelen kitle, tekrarlayan vajinal akıntılar, işeme sıklığının artması, idrarda kan görülmesi, hemen her jinekolojik kanser tiplerinde rastlanılabilen bulgulardır."
'Erken taburcu etmek öncelikli hedef'
Her hastanın durumunun kendisine özel olduğunu belirten Doç Dr. İlker Kahramanoğlu, “Pandemi sürecinde en güvenli ortam ev. Bir hekim için erken tanıyla ve uygun tedavilerle hastaları en kısa sürede güvenli ortamlarına ulaştırmak öncelikli hedeftir. Özellikle hastanede kalma süresini kısıtlamaya çalışırken miyom, kist gibi iyi huylu hastalıkların cerrahisinde ve jinekolojik kanserlerde kapalı ameliyat olarak adlandırdığımız laparoskopiyi özellikle tercih ediyoruz. Laparoskopik ameliyat yapılan hastalarda, hastanede yatış süresi çok daha kısa oluyor, iyileşme süreci daha hızlı ilerliyor. Bu hastalarda kan kaybı, yoğun bakım gereksinimi de daha az olarak görülüyor" diye konuştu.