2013 yılında Kross, Verduyn ve arkadaşlarının yaptıkları bir araştırma, sosyal ağlarda başkalarını izledikçe yalnızlık hissinin arttığını söylüyor. Araştırmada özellikle facebook vurgusu yapılsa da diğer ağlar içinde benzerlik söz konusu. Bu durumu şu şekilde açıklıyorlar; İnsanlar genellikle mutlu oldukları, sıkıntısız anlarını en mükemmel resim deneyimleri ile paylaşma eğilimindeler. Bunun nedeni, büyük olasılıkla günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için kullanılan sosyal medyada mutlu olduğu anları biriktirmek olabilir. Ancak bu masal gibi paylaşımları takip eden ‘tüketici’ üzerinde farklı algılar oluşturma sonucunu da beraberinde getirmektedir.
Bunlardan bazıları benlik saygısı, depresyon, takip edilen paylaşımlarla birlikte oluşan eksiklik duyguları ya da paylaşana karşı saldırganca yorumlar olarak sayılabilir. Araştırma sonunda sosyal ağlarda aktif olmak daha az mutlu olma ve hayattan daha az memnuniyet duyma sonucunu çıkarmış. (Buna katılır mısınız bilmiyorum. Kullanım amacına ve şekline göre değişir diye düşünüyorum)
Sosyal medya kullanım şeklinizin, iyi ya da kötü ne derece etkisi olduğunu aşağıdaki sorulara cevap vererek bulabilirsiniz.
Size, anlamlı faaliyetler yapmak için ilham veriyor mu?
Hayatınızı farklı şekillerde (bilişsel, duyuşsal vb) geliştiriyor mu?
Sizi üzgün, yalnız hissettiriyor mu?
Sizi kıskanç yapıyor mu?
Sizi farklı şekillerde mutsuz edecek bir durum yaratıyor mu?
Başkaları ile yüz yüze geçireceğiniz zamanı çalıyor mu?
Sizi diğer anlamlı etkinliklerden (kitap okuma, televizyon izleme, sorumluluklarını gerçekleştirme vs) uzaklaştırıyor mu?
Başkalarının sosyal medya hakkında söyledikleri ne olursa olsun, hayatınızı zenginleştirdiğini fark ederseniz bağlantınızı devam ettirirsiniz. Yukarıdaki sorulara verdiğiniz cevaplarla birlikte mutsuzluk ile sosyal medya arasındaki rahatsız edici bağlantıyı, kendiniz de hissederseniz bir adım geri çekilmenizi öneririm. Bir süre, bir gün veya haftalarca kullanmayın. Gün boyunca yaptıklarınızın mutluluk ve yaşam memnuniyetinizi nasıl etkilediğinizi düşünün. Sonra, sosyal medyanın hayatınızda hangi bölümde olmasını istediğinize dair bilinçli bir karar verin.
Sevgilerimle
Dilek Söylemez
Psikolojik Danışman